Milli Eğitim Bakanı Bakanı Yusuf Tekin, Azerbaycan’da yapımı tamamlanan Bakü Türk Anadolu Lisesi’nin açılış törenine katıldı. Açılışa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, Azerbaycan Eğitim Bakanı Emin Emrullayev, Türkiye Bakü Büyükelçisi Birol Akgün, büyükelçilik müşavirleri ve çalışanları, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Bakan Tekin açılışta yaptığı konuşmada, "Türk dünyasının da içinde olduğu dost ve kardeş ülkelerimizle olan ilişkilerimizin müfredatımıza nasıl yansıdığını, biz 6 ana başlığımızdan bir tanesi olarak koyduk ve okul programlarımızda artık Orta Asya ifadesi yerine Türkistan ifadesini kullanmaya başladık" dedi.
Eğitimin Azerbaycan ve Türkiye arasındaki atılan temelin, geleceğe yönelen en önemli neticesi olduğunu belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, "Bugün burada açılışını yaptığımız okul sadece bir bina değişikliği değil, Türkiye’nin, Azerbaycan'ın ve elbette Türk dünyasının geleceğine yön verecek, katkı sağlayacak nesillerimizin inşası bakımından da önemli bir sembolik adım olarak değerlendirilebilir. Dolayısıyla burada emeği geçen başta Milli Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin, değerli Bakanımız ve tüm emeği geçenleri yürekten kutluyorum. İnanıyorum ki Türkiye Azerbaycan kardeşliği ve dostluğu bu temel üzerinde yükselecek ve bugün tıpkı dün belirtildiği gibi hayal bile edilemeyecek şeylere bu yavrularımız, evlatlarımız hep birlikte kavuşacaklar" ifadelerini kullandı.
Birçok sektörün ülkeler arasındaki dostluk ilişkisini geliştirmek açısından önemli olduğunu belirten Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise, "Eğitim bunların içerisinde çok farklı bir yere oturuyor. Eğitim ile birlikte hem anı dostluğa dönüştürebilirsiniz, kardeşliğe dönüştürebilirsiniz hem de gelecek kuşaklara bu kardeşlik iklimini yansıtacak bir değerler silsilesi oluşturup çocuklarınıza paylaşabilirsiniz. İçinde yaşadığımız dönem gerek sosyal medya gerek yapay zeka uygulamaları gerek bahsi geçen dünyanın artık bir köy halini almış hali yani çok fazla iletişimin olduğu hal bizim kuşağın bizden öncekilerin dostluk ilişkilerini biraz dejenere ediyor. Bizim Eğitim Bakanları olarak yapmamız gereken şey sahip olduğumuz bu güzel mirası gelecek kuşaklara aksettirmek. Çünkü gerçekten çok güzel bir mirasa sahibiz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, ‘Azerbaycan'ın kederi bizim kederimiz, sevinci bizim sevincimizdir’ sözleriyle başlayan bu dostluk ilişkisi, Haydar Aliyev ile devam etti. Bugün de değerli Cumhurbaşkanımız Aliyev'le devam ediyor. Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti tarafında da özellikle 1980’li yılların sonundan itibaren Türki cumhuriyetleri hep gündemin ilk sırasında tutan rahmetli Turgut Özal ile başlayıp Süleyman Demirel ile devam eden ve bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte çok hassas bir noktaya eriştirilen bu ilişkiyi bize düşen şey gelecek kuşaklara çocuklarımıza, torunlarımıza mutlaka aksettirmek, mutlaka bu dostluk ilişkisinin gereğinin yapılmasını sağlamak. Tek millet iki devlet şiarını biz belki içselleştirmiş olabiliriz, biz belki bundan mutluluk duyuyor olabiliriz. Ama bize düşen bir ödev bu mutluluğun gelecek kuşaklara da çocuklarımıza da torunlarımıza da sahip çıkılacak bir değer olarak bırakılmasıdır" dedi.
Bugün açılışı yapılan okulun Azerbaycan-Türkiye arasındaki dostluk ilişkisine ciddi anlamda katkı vereceğini belirten Tekin, "Yapacağımız şey sadece bu değil. Bakın içinde bulunduğumuz süreç, içinde bulunduğumuz dönem eğitimi dünyada çok farklı bir noktaya taşımış durumda. Her alanda olduğu gibi eğitim alanında da çok hızlı değişimler, çok hızlı dönüşümler oluyor. Bu dönüşümleri yakalamak, bu dönüşümleri ıskalamamak için iki ülkenin eğitimde elde ettiği kazanımlar geldiği noktayı paylaşmak bu ilişkiler açısından önemli. Çağı ıskalamamak açısından önemli. Biz bugün burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak son yıllarda eğitim öğretim noktasında kazandığımız geldiğimiz noktayı kardeş bildiğimiz Azerbaycan'la paylaşmak, Azerbaycan'ın sahip olduğu birikimi kendi ülkemize yansıtmak, bu konuda üstümüze düşeni yapmak durumundayız. Bir örnek olması açısından söyleyeyim. Geçtiğimiz yıl Türkiye'de eğitim öğretim programlarını K-12 düzeyinde okul öncesinden zorunlu eğitimin sonuna yani 12. sınıfın sonuna kadar revize ettik ve bu revize revizyonu yaparken biraz önce söylediğim çerçevede programları gözden geçirmek üzere kurduğumuz altı komisyondan bir tanesi Türk dünyasının da içinde olduğu dost ve kardeş ülkelerimizle olan ilişkilerimizin müfredatımıza nasıl yansıdığını biz 6 ana başlığımızdan bir tanesi olarak koyduk ve okul programlarımızda artık Orta Asya ifadesi yerine Türkistan ifadesini kullanmaya başladık. Türk cumhuriyetlerinin hepsiyle ilgili çocuklarımızın bilgi sahibi olmasını istiyoruz. Özellikle de Azerbaycan'la ilgili olarak dediğim gibi üstümüze düşen şey bu kardeşlik hukukunu gelecek kuşaklara aksettirmek" diye konuştu.
Kürsü konuşmalarının ardından fidan dikimi gerçekleştirildi. Program, okul binası önünde yapılan kurdele kesimi ve sınıfların gezilmesiyle sona erdi.