Maliye, büyük şirketlerde ortak olup 2023-2024’te gelir vergisi beyannamesi vermeyen 10 bin kişiyi, yüksek harcamaları nedeniyle izaha çağırdı. Kredi kartı ve banka hareketleri inceleniyor. Açıklama yapamayanlar vergi incelemesine alınabilecek.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Vergi Denetim Kurulu (VDK), büyük ölçekli şirketlerin 10 bin ortağını, 2023 ve 2024 yıllarında gelir vergisi beyannamesi vermedikleri halde gerçekleştirdikleri yüksek tutarlı harcamalar nedeniyle mercek altına aldı. Müfettişler, bu kişilerle birebir görüşerek banka hareketleri ve lüks harcamaların kaynağını sorgulamaya başladı.
VDK’nın “Yüksek Gelir Grupları Gözetim ve Uyum Programı” kapsamında yürüttüğü bu kapsamlı çalışmada, gelir beyanında bulunmayan ancak lüks konut, otomobil ve benzeri büyük harcamalar yaptığı tespit edilen kişiler izaha çağrıldı. Görüşmelere katılanlardan, özellikle kişisel banka hesaplarındaki para giriş-çıkışları ve kredi kartı harcamalarına ilişkin detaylı açıklamalar talep ediliyor.
VDK’nın hedef aldığı bu 10 bin kişinin ortak özelliği, B1, B2 ve B3 kategorisindeki büyük şirketlerde ortaklık payına sahip olmaları. Bu şirketlerin yıllık cirosu milyonlarca lirayı bulurken, ortaklarının yıllardır şahsi gelir vergisi beyannamesi vermemesi, dikkatleri çekti.
Bakanlık, yapay zeka destekli “Risk Analiz Sistemi” ile bu kişilerin banka hareketlerini, tapu ve araç alım-satım kayıtlarını, kredi kartı harcamalarını, hatta bazı sosyal medya verilerini dahi incelemeye aldı. Harcamalar ile beyan edilen gelirler arasında ciddi farklar tespit edildi.
Mayıs ayında bu kişilere yönelik olarak telefonla bilgilendirme yapıldı ve görüşmelere davet edilmeye başlandı. VDK müfettişleriyle yapılacak görüşmeler, yüz yüze gerçekleştirilecek ve sürecin sonunda makul izah sunamayan kişiler hakkında rapor düzenlenecek. Müfettişlerin, bu süreci 30 Haziran 2025 tarihine kadar tamamlamaları bekleniyor. Görüşmelerin ardından uyumsuzluklar devam ederse, söz konusu kişiler hakkında vergi incelemesi başlatılabilecek.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yeminli Mali Müşavir Abdullah Tolu, yapılan çağrıların amacının cezalandırma değil, mükellefleri gönüllü uyuma teşvik etmek olduğunu belirtti. “Elde ettiği geliri beyan etmeyen kişilerin, vergi beyannamesi vermesi ve yükümlülüklerini yerine getirmesi isteniyor. Gerçekten gelir elde etmeyenlerin ise beyan zorunluluğu zaten yok,” diyen Tolu, bu sürecin vergi bilinci oluşturma açısından önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Yapılan çalışma, kamuoyunda “nereden buldun yasası mı geliyor?” sorularını da beraberinde getirdi. Her ne kadar böyle bir yasal düzenleme yürürlükte olmasa da, harcamalardan yola çıkarak geliri tespit etme yaklaşımı, bu tür uygulamalara zemin hazırlayabileceği yönünde yorumlanıyor.
Uzmanlar, bu tür çalışmaların uzun vadede, şirketlerin elde ettikleri karları ortaklarına dağıtmalarını teşvik edici vergi düzenlemelerine kapı aralayabileceğini belirtiyor. Zira kar dağıtımı yapmayan şirket ortaklarının geçimlerini nasıl sağladıkları, Maliye’nin önümüzdeki dönemde daha da yakından izleyeceği bir konu olabilir.
Bu süreç, aynı zamanda vergi denetiminde paradigma değişimini de ortaya koyuyor. VDK, klasik denetim yöntemlerinin ötesine geçerek, yapay zeka ve büyük veri analitiği kullanarak kayıt dışı geliri tespit etmeye yönelik adımlar atıyor.
2024 yılında başlatılan “Beyanname Gözetim Programı” kapsamında 500 bin mükellef taranmış, yaklaşık 40 bin şirket riskli kategorisine alınmıştı. Şimdi ise sıra şirket ortaklarına geldi.