Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, yaz aylarında barajlardaki su seviyelerinde yaşanabilecek düşüşe dikkat çekerek, evlerde su israfını azaltmak amacıyla geliştirilen '3-7-10 Kuralı'nın tasarruf için hayati önem taşıdığını vurguladı.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın (TİSVA) 2025 İsraf Raporu, ülkenin hızla su stresi yaşayan ülkeler kategorisine yaklaşmakta olduğunu gözler önüne seriyor. Rapora göre, kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının 2040 yılında 1116 metreküpe, 2050’de ise 1069 metreküpe düşmesi bekleniyor. Bu düşüş, Türkiye’nin su kıtlığı tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
TİSVA’nın dikkat çektiği bir diğer önemli konu ise evsel su tüketimi. Günlük su kullanımının büyük kısmı banyolarda gerçekleşiyor. Bu alanda uygulanacak küçük değişiklikler büyük faydalar sağlayabiliyor:
TİSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül, özellikle Dünya Su Günü kapsamında başlatılan ve halen sürdürülen “3-7-10 Kuralı” kampanyasının önemine değindi. Bu kurala göre:
“Musluk sadece gerekli olduğunda açık tutulmalı; 3 saniye suyla eller ıslatılmalı, 7 saniye sabunlandıktan sonra 10 saniyede durulanmalıdır.”
Bu uygulamanın, el yıkarken kullanılan su miktarını neredeyse yarıya düşürdüğünü belirten Akgül, bireysel davranış değişikliklerinin ülke genelinde ciddi su tasarrufu
sağlayabileceğini vurguladı.
Akgül, baraj doluluk oranlarının bölgelere göre değişmekle birlikte ortalama yüzde 65-70 seviyelerinde olduğunu, ancak yaz aylarında hem tarımsal hem de evsel tüketimin artmasıyla bu oranın ciddi biçimde düşebileceğini belirtti. Marmara ve İç Anadolu’daki bazı barajların mevsim normallerinin altında seyretmesi, yaz aylarında su arzında ciddi riskler oluşturuyor.
Türkiye genelinde içme suyuna erişim dünya ortalamasının üzerinde olsa da, kırsal bölgelerde altyapı eksiklikleri ve mevsimsel kuraklık sorun yaratıyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki köyler ile yazın nüfusu artan turistik bölgelerde dönemsel su sıkıntıları yaşanıyor.
TİSVA, bireylerin günlük yaşamlarında uygulayabileceği diğer tasarruf yöntemlerini şu şekilde sıralıyor:
Bu uygulamaların hem çevreye hem de bireysel su faturalarına olumlu katkı sağladığı belirtiliyor.
Su tüketiminin büyük bölümünü oluşturan tarım sektöründe de verimli sulama sistemlerine geçişin önemi büyük. Akgül, damla ve yağmurlama sulama yöntemlerinin geleneksel yöntemlere göre yüzde 40 ila 60 arasında su tasarrufu sağladığını vurgularken, modern teknolojilerin (toprak nem sensörleri, zamanlayıcı sistemler) kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini dile getirdi.
Ancak bu sistemlerin yaygınlaşmasında maliyet ve bilgi eksikliğinin önemli engeller oluşturduğunu belirten Akgül, devlet destekleri ve çiftçilere yönelik eğitim programlarının artırılmasının önemine işaret etti. TİSVA’nın bu alanda saha çalışmaları ve eğitim faaliyetleri yürüttüğünü de ekledi.