Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Menajer Ayşe Barım'ın Gezi Parkı olaylarında şirketine bağlı sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme' suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına devam edildi. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ayşe Barım ile taraf avukatları hazır bulundu.
Tanık olarak dinlenen oyuncular arasında yer alan Bergüzar Korel, Ayşe Barım'ın hiçbir şekilde Gezi Parkı'na gitmesi için kendisini yönlendirmediğini söyledi.
Oyuncu Ceyda Düvenci de, Ayşe Barım'ın Gazi Parkı olaylarında kendisini yönlendirmediğini söyledi. Gezi Parkı eylemlerine kendi inisiyatifiyle katıldığını belirten Düvenci, "Katıldığımda onu görmedim. Asla hiçbir zorlama olmadı. Ayşe benim sadece menajerim değil dostum. Onunla hep çok konuşurum. Telefon görüşmelerimizin sıklığı bundan dolayıdır. Bazı dönemlerde görüşmelerimizin sıklığı zor bir dönemimde olmam olabilir, yeni bir proje için olabilir. Benim hangi projede olacağıma Ayşe Barım karar vermez ben karar veririm. Bu ilişkide patron oyuncudur" dedi.
Oyuncu Nejat İşler de şunları söyledi:
"Ayşe Barım beni Gezi Parkı olaylarına katılmam için yönlendirmedi. Gezi olaylarına 2-3 sefer katıldım. 20 yıldan fazladır Ayşe Barım ile çalışıyorum. Ben devrimci işçi sendikaları üyesiyim. Bağlı olduğum sendikanın çadırı vardı oraya gittim. Sosyal medya hesabım vardı kapattı Elon Musk. Sosyal medya içeriklerimi kendim yönetirim. Sosyal hayatımda bulunacağım yere Ayşe Barım karar veremez. Ayşe Barım'ın beni yönetebileceği bir güç yok"
Oyuncu Halit Ergenç de, Ayşe Barım'ın Gezi Parkı olaylarına katılmasında bir etkisi olmadığını söyledi. Ayşe Barım ile orada karşılaştıklarını belirten Ergenç, "Ayşe Barım ile 23-24 senedir birlikte çalışıyoruz. İş ilişkisi dışında böyle bir yönlendirmesi olmadı. O dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeye gitmem konusunda Ayşe Barım bir talimat vermedi. Biz görüşme için Ankara'dan bir liste geldiğini öğrendik. Davete icabet ettik. Ayşe Barım benim konuşmalarımı yönlendirmedi. Gezi Parkı'nda okuduğum metnin okunması konusunda Ayşe Barım bir talimat vermedi, talepte bulunmadı. Gezi Parkı'nda okuduğum metni kimin hazırladığını ve bana kimin verdiğini bilmiyorum. Üzerinden çok zaman geçti" diye konuştu.
Tanık Zafer Algöz ise, "3 defa hür irademle Gezi Parkı'na gittim. Ayşe Barım'ın bir yönlendirmesi olmadı. Kendisiyle orada karşılaşmadım. Benim 30 yıllık arkadaşım Ayşe. O dönemde herhangi bir söylemi olmadı Gezi Parkı'na ilişkin. Ayşe Barım apolitiktir. Asla böyle bir ilişkimiz olmadı" dedi.
Gazeteci Enver Aysever ise, "Ben davayla nasıl ilişkilendirildim bilmiyorum. Ayşe Barım'ın başarılı bir isim olduğunu biliyorum. Oyuncular üzerinde bir tahakküm kurduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
Söz verilen tutuklu sanık Ayşe Barım ise "Ben ilk duruşmada savunmamı yaptım. Hayatım boyunca hiçbir suç işlemedim. Tanık olarak bile yer almadım. Ben ne yaptım diye sorguluyorum kendi kendime. Bu suçlamaları kabul etmiyorum ve bunlarla hiçbir ilişiğim yok. Çaresizim biraz da ve zorlanıyorum. Tek başıma bir hücrede beyin ve kalp sorunlarıyla savaşıyorum. Bu sevkler sırasında bile panik ataklar geçiriyorum. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nden bilim ve sağlık kuruluna girdim. Bütün her şeyim var dosyada zaten. Adli Tıp Kurumu'nun neden beni tetkik için yeni bir yere sevk ettiğini anlamıyorum. Bir an önce sağlığıma kavuşmam gerekiyor. Neden özgürlüğümden ve yaşam hakkımdan yasaklanıyorum. Ben tutuksuz yargılanmak istiyorum. Bir an önce sağlığıma kavuşmam için tahliyemi istiyorum" dedi.