Milli İstihbarat Teşkilatı, bünyesinde bulunan özel koleksiyon objeler hakkında detaylı bilgiler verdi.
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, kendi bünyesinde bulunan objeleri sergilemeye başladı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en hassas ve en kritik birimlerinden birisi olan Milli İstihbarat Teşkilatı, geçmişte kullandığı bazı envanterleri 'MİT Objeleri' başlığıyla resmi hesabında sergiliyor.
Aralarında, ses kaydı alan ayakkabıdan, görüntü kaydeden kravata, iletişim yöntemlerinden ve çay ocağında ele geçirilen dinleme cihazlarına kadar bir çok önemli objeler hakkında detaylı bilgiler bulmak mümkün.
Ülkemizi hem yurt içinde hem de yurt dışında her türlü tehlikelerden bertaraf etmeyi hedefleyen Milli İstihbarat Teşkilatı geçmişte kullandığı envanterin dışında, 15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında FETÖ terör örgütü tarafından MİT binasına kobra helikopteriyle atılmış mermiyi de yayınlıyor.
İşte MİT bünyesinde bulunan objeler:
15 Temmuz 2016’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminde, Kobra helikopterinden MİT Müsteşarlığı Yenimahalle Yerleşkesi Güney Nizamiye hedef alınarak atılan 20 mm çapında harp başlıklı fişek kovanı.
Sigara paketine yerleştirilen telsiz vericiler 2000’li yılların başından beri muhtelif operasyonlarda kullanılmıştı. Bu kamufle dinleme yöntemi birçok operasyonda başarılı sonuçlar sağladı.
1965-1980 yılları arasında kullanılan robot kravat, broş görünümlü ve çapı 1,5 cm olan bir kamera sayesinde operasyonlarda görüntü alınmasını sağlamıştı. Kameralar kravatlara yerleştirilip kamufle olması hedeflenmişti. Bu yöntem ile birçok gizli operasyonlar yürütüldü.
1967-1989 yılları arasında topuğuna gizlenmiş dinleme cihazları, döneminin en çok kullanılan ancak riskli sayılan yöntemlerden biriydi. Fark edilme ihtimali en yüksek yöntemlerden biri olan ayakkabı topuğundaki gizli dinleme yöntemi, yabancı istihbarat örgütleri tarafından da çokça tercih edildi.
Muhtelif operasyonlarda kullanılan nesneler ihracat yoluyla ya da doğrudan hedeflere ulaştırılarak istihbarat tarihinde oldukça sık tercih edilmişti.
Gelişen teknoloji ile beraber gizli mesajlaşma yöntemleri ve bu mesajlar için kullanılan nesneler de değişti. Geçmişte bu gizli mesajlaşmalar sabun kalıpları içerisinde ve taşların içi oyularak gerçekleştiriliyordu.
Milli İstihbarat Teşkilatı yabancı dillerin yanı sıra farklı alfabeler de kullanmıştır. Mors haberleşmesinde kullanılan maniple cihazlarıyla da sık sık uzak mesafelerle iletişim kurulmuştu. Elektrik ya da radyo sinyalleri aracılığıyla gönderilmek istenen mesajı gönderen bu daktilo makinesi 1970 yılının sonlarına kadar sıklıkla kullanıldı.
Şifreli fotoğraf kartı hazırlayabilmek için beyaz boşlukları bulunan herhangi bir fotoğraf kartına bir veya birkaç yazılı dokümanın negatif birimleri agrandisör (bir fotoğrafı negatifinden büyüterek basmak için fotoğrafçılıkta kullanılan alet) yardımıyla monte edilirdi. Kart üzerinde bulunan söz konusu şifreli metinler, bir büyüteç yardımıyla okunabilecek kadar küçük şekilde monte edilir ve şifre ancak kimyasal bir çözelti kullanıldığında görünür hale gelirdi.
Aselsan marka telsizler yerli üretim olması açısından istihbarat tarihimizde önemli bir yere sahiptir.
Muhtelif operasyonlarda kritik bir rolü bulunan ve ilk kez MİT tarafından kullanılan Aselsan üretimi telsizler, haberleşme ve komuta kontrol sistemlerinin emniyeti açısından büyük önem arz etmektedir.
Kuruluşundan bu yana milli bir müessese olarak devam eden Aselsan, en ileri teknolojileri ve tamamen milli imkanlarla geliştirilmiş algoritmaları kullanarak ülkemize hizmet vermeyi sürdürmektedir.
Testaş FT0606, ülkemizde üretilen ilk kripto cihazı olması açısından büyük önem taşımaktaydı. Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından 1985-1995 yılları arasında Telem cihazlarıyla birlikte kullanılmış ve en güvenilir kripto cihazı olarak istihbarat tarihimizde yerini aldı.
1965 yılında Avrupa’da bulunan bir Büyükelçilik binamızda MİT personelleri tarafından ele geçirilen diyafon, Büyükelçinin odasında gizli dinleme yapmak için karşı bir ülkenin istihbarat casusu tarafından kullanılmıştı. Büyükelçiliğin çay ocağında çalışan casus, diyafonu odaları dinlemek için kullandı. Çay siparişi vermek için düğmeye basan kişi, düğmeden elini çektiğinde dahi, kurulan sistemle odadaki sesleri dinlemeye olanak sağlamıştı. MİT personelleri, kurulan bu düzeneği çok geçmeden fark edip imha etmişti.