Gazeteci Güngör Yavuzaslan, ABD’nin İran’a yönelik gerçekleştirdiği nükleer tesis saldırılarını ve İsrail-İran savaşının geldiği noktayı çarpıcı ifadelerle değerlendirdi.
Gazeteci Güngör Yavuzaslan, 10 gündür devam eden savaşta ABD’nin ilk kez fiili ve doğrudan müdahalede bulunmasının yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirtti. ABD’ye ait B-2 tipi “sığınak delici” uçaklarla İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerinin vurulması hakkında şöyle konuştu:
“Bu artık bir vekâlet savaşı değil. ABD, doğrudan sahaya indi. Fordo’nun hedef alınması, sembolik değil stratejiktir. İran’ın nükleer silah eşiğine gelmesini engellemek için küresel bir müdahale gerçekleşti.”
Yavuzaslan’a göre, Trump’ın saldırı sonrası yaptığı açıklamalar sadece İran’a değil, bölgedeki tüm aktörlere mesaj niteliği taşıyor. “Fordo artık yok” sözünün altını çizen Yavuzaslan şu ifadeleri kullandı:
“Trump, bu operasyonla İran’a açık bir ültimatom verdi: Ya barış ya da trajedi. ABD, artık İran’a karşı sadece diplomasi değil, güç politikası güdeceğini net şekilde ilan etti.”
Yavuzaslan, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun operasyona verdiği destekle ilgili de önemli bir noktaya dikkat çekiyor:
“Netanyahu’nun ‘önce güç gelir, sonra barış’ sözü, İsrail’in uzun süredir İran’a yönelik bir imha planı üzerinde çalıştığını gösteriyor. ABD, bu oyunda sadece destekçi değil, doğrudan operatör pozisyonunda.”
Yavuzaslan, İran’ın tesisleri önceden boşalttığını açıklamasını ise şu sözlerle yorumladı:
“İran yönetimi kamuoyunu yatıştırmak için ‘buralar zaten boşaltılmıştı’ diyor. Fakat bu, gerçek anlamda bir güç kaybı yaşanmadığı anlamına gelmez. Bu saldırı, İran’ın moral üstünlüğünü ve caydırıcılığını doğrudan hedef alıyor.”
Yavuzaslan, saldırıların ardından Birleşmiş Milletler’den gelen sert tepkinin, uluslararası sistemde yaşanan çatlağı da gözler önüne serdiğini ifade etti: “Artık iki eksenli bir dünyadayız: Bir yanda ABD-İsrail bloğu, diğer yanda bu bloğun yükselen tehdit olarak gördüğü ülkeler. Bu çatışma İran’la sınırlı kalmaz. Körfez, Doğu Akdeniz, Kafkaslar hatta Asya-Pasifik bu gerilimden payını alacaktır.”
Yavuzaslan son olarak, önümüzdeki haftalarda yeni askeri hamlelerin ve karşı misillemelerin gündeme geleceğini söyledi:
“İran’ın cevabı gecikmeyecek. Savaş, sadece toprakta değil; diplomasi, ekonomi, enerji ve siber güvenlik alanlarında da büyüyerek devam edecek.”