AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir'deki grev sonrası kenti adeta çöplüğe çeviren süreçle ilgili konuşarak "Siyasal odaklı kadrolaşma bugünkü sonucu doğurdu. Mevcut 24 bin kişilik kadronun üzerine son 6 yılda 14 bin kişi daha alınır mı?" diye sorarak "İzmir’in kaynaklarını eşe, dosta, bankamatikçilere değil; gerçekten hizmet üreten, çalışan, ter döken kardeşlerimize harcayın." dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel-İş arasında 23 bin çalışanı ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma çıkmaması üzerine 29 Mayıs'ta başlayan grev beşinci gününde sürüyor. Grev sonrası İzmir'de toplanmayan çöpler büyük bir sorun teşkil ederken konuyla ilgili AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı'dan önemli açıklamalar geldi.
"Bu grev yıllardır yönetilemeyen İzmir Büyükşehir Belediyesinin iflasının resmidir" diyen Saygılı CHP'nin belediyeciliğini eleştirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmir’e CHP belediyeciliği tarafından yapılmayan alt yapı çalışmaları, üst yapı yatırımları, nitelikli eser ve hizmet yoksunluğu bugünkü tabloya davetiye çıkardı. Çünkü balık baştan kokmuştu. Belediyedeki hizmet ve liyakat esaslı insan kaynağı yerine siyasal odaklı kadrolaşma bugünkü sonucu doğurdu.
Mevcut 24 bin kişilik kadronun üzerine son 6 yılda 14 bin kişi daha alınır mı? Yani yüzde 60'a yakın bir personel artışından bahsediyoruz. Grev yapan sendika başkanının bile tam 16 yakını şu anda belediyede maaş alıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Grubumuz denetim raporunda çıkardı. Gerçekten çalışan işçi kardeşlerimiz, mevcut çalışmasından çok daha fazla mesai yapıyor. Hala 10 yıl geriye dönük iznini bile kullanamayan işçiler var.
Yeni istihdam ettikleri 14 bin işçinin tamamı sahada çalışıyor olsaydı çalıştığından iki kat fazla mesai yapan ESHOT şoförlerimiz geçmişe dönük izinlerini kullanabilirdi. Yük, sahada çalışan işçinin sırtında. Şoför diye almışsınız şoförlük yapmıyor, temizlikçi diye almışsınız temizlik yapmıyor. Masada yoklar, sahada yoklar, bankamatikte çoklar. Bir belediye 6 yılda SGK’ya 15 milyara yakın borç yapıp bir kuruş ödemez mi? Hala burada suçu merkezi hükümete atarak işten sıyrılma peşindeler.
İzmir’in yaşadığı grev krizi beceriksizliğin, liyakatsizliğin, popülist belediyeciliğin sonucudur. İzmir’in kaynaklarını eşe, dosta, bankamatikçilere değil; gerçekten hizmet üreten, çalışan, ter döken kardeşlerimize harcayın. Bugün İzmir halkına dayanışma çağrısı yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı eğer uyarılarımıza kulak assaydı, belediyeyi siyasi kadroların istihdam alanına çevirmeseydi bugün çok daha güzel şeyleri konuşuyor olacaktık."
Kentte toplanamayan çöplerin büyük bir soruna dönüşmesi sonucu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemi Tugay eldiven giyerek çöp toplamıştı. Çöp poşetlerini kamyona yükleyen Başkan Tugay, bir süre sonra yanlarına gelen DİSK Genel İş 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül ile tartışmış, "Buraya ne yapmaya geldiniz? Siz bu çöpün toplanmasına engel olamazsın. Böyle bir hakkınız yok. Israr etmeyin. Bu çöp buradan kalkacak. Bu çöp buradayken bu kent sağlıklı bir yaşam süremez. Siz buraya kavga etmeye mi geldiniz? Çöpü burada tutarak mı ekmeğinizi koruyorsunuz? Grev yapan insan evine gider. Buraya karışamazsınız" demişti.
DİSK Genel İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül de "Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Başka bir amacımız yok" karşılığını vermişti.
Tugay daha sonra sosyal medya paylaşımında "Grev öyle ya da böyle son bulacaktır." diyen Tugay "Dayatmalarla değil hukukla, siyasi ve idari sorumluluğumuzla İzmir adına gerekeni yapacağız. Bu süreç içinde şehrimize ve insanlarımıza sahip çıkmak adına, grev sonlanana kadar sizlerden dayanışma ve destek bekliyoruz. Hep birlikte çevremizi temiz tutalım, duraklarda bekleyen hemşehrilemizle araçlarımızı paylaşmaya çalışalım. İzmir'in dayanışma kültürünü gösterelim" şeklinde ifadeler kullanmıştı.