30’lu yaşlarda cilt bakımı çok fazla önemlidir. Bu yaşlara gelindiği zaman, cilt kendini yavaş yavaş salar ve eskisi kadar sabır göstermez. Cilt 30’lu yaşlarda her zamankinden daha fazla bakım ister. Doğru bakım yöntemleriyle cilt ışıltınızı koruyabilirsiniz. Peki 30’lu yaşlarda cilt bakımı nasıl olmalı, nelere dikkat etmeli? İşte 30’lu yaşlara geldiğinizde cildiniz için yapmanız gerekenler…
Zaman geçtikçe sadece yaşam tarzımız değişmez, bununla birlikte cildimiz de değişikliğe uğrar. 20’li yaşlarda sabaha kadar uykusuz kalınsa da sabah, aydınlık bir ciltle uyanılabilir.
Fakat 30’lu yaşlardan sonra, artık aynaya baktığımız da bir şeylerin değiştiğini fark ederiz. Cildin nem tutma kapasitesi giderek azalırken, elastikiyeti de bozulmaya başlar. Cildin ışıltısını korumak için bu dönemlerde daha fazla bilinçli olmak ve daha doğru bakımlar yapmak şarttır. İşte 30’lu yaşlara gelindiği zaman cildinize mutlaka yapmanız gereken 5 yeni rutin…
30’lu yaşlarla birlikte cilt artık nemini yavaş yavaş kaybeder. Bu durum ciltte gerginlik, matlık ve ince çizgilere neden olur. Bu dönemde hafif yapılı kremler yerine daha yoğun, onarıcı kremler tercih edilmelidir. Özellikle hyaluronik asit, seramid ve gliserin içeren nemlendiriciler, cilt için idealdir.
Düzenli olarak sabah ve akşam yapılan nemlendirme, cildin bariyerini de doğrudan güçlendirir. Ayrıca yüzünüz nemliyken nemlendirici sürerseniz, suyu daha iyi hapseder ve cilt daha çok yumuşak olur.
30 yaşından sonra güneş kremi mutlaka kullanılmalıdır. Çünkü güneş ışınları, lekelerin, renk eşitsizliklerinin ve cilt elastikiyetindeki azalmaların en büyük sebebidir.
Makyajdan önce sürülen en az SPF 30 koruma sağlayan geniş spektrumlu bir krem cilde inanılmaz fayda sağlıyor.
Güneş kremi cilt üzerinde çok fazla etki sağlıyor. Cildin yaşlanmasını geciktiriyor. Bu nedenle yaz, kış demeden mutlaka güneş kremi çantanızda olmalı.
30’larda birçok kadın ciltteki donukluk ve solgunlu hissinden şikayet eder. C vitamini, cilde yeniden parlaklık ve ışıltı kazandırır.
Her sabah, birkaç damla C vitamini serumu kullanmak cilt için en iyi ilaçtır. C vitamini cilt tonunu eşitler, kolajen üretimini artırır ve cilde sağlıklı bir parlaklık kazandırır. Uzun süre düzenli olarak kullanırsanız, cildin daha sıkı ve daha aydınlık göründüğünü herkes fark eder.
C vitamini kullanımında önemli detay ise sonrasında mutlaka güneş kremi kullanılması gerektiğidir. Bu şekilde etkisini daha çok gösterecektir.
Retinol, 30’lu yaşların yine olmazsa olmazıdır. Retinol hücre yenilenmesini destekler, gözenekleri sıkılaştırır ve kırışıklıkları azaltır.Ancak retinol kullanımına az miktarlarda başlanması öneriliyor. Haftada iki kez kullanmaya başlayıp, cildiniz alıştıkça miktarı da artırabilirsiniz.
Retinolün kullanımı da oldukça önemlidir. Retinol kremi sadece gece uygulayın ve ertesi sabah mutlaka güneş kremi sürün. Düzenli kullanım sonucu aynadaki değişimi fark etmemeniz mümkün değil.
Cilt bakımında çoğu kişi yüzüne odaklansa da yaşlanmanın ilk belirtileri boyunda ve göz çevresinde kendini gösterir. Boyunda sarkmalar, göz çevresi kırışıklıkları bu dönemde başlar.
Göz altına kafeinli veya peptidli kremler, boyuna ise kolajen destekli serumlar kullanmanızda fayda var.
Her sabah ve akşam yüz masajı cildi sakinleştirir ve bu bölgelerde yaşlanmayı geciktirir. Yapacağınız masajı yukarı doğru hareketlerle yapmanız tavsiye ediliyor.
30 yaşından sonra ciltte kolajen üretimi yavaşlar ve cilt nemini kaybeder. Erken zamanda önlem almak yaşlanmayı geciktirir.
Retinol kullanırken dikkat edilmesi gerekebilir. Hassas ciltlerde dikkat edilmesi gerekir. Düşük miktarlarda başlanmalı ve cilt alıştıkça miktarı artırılmalıdır.