Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Kızılay Genel Kurulu'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kentsel dönüşümde kapsamlı bir çalışma içinde olduklarını belirten Erdoğan, "Ne kaybedecek vaktimiz, ne de engellemeye çalışanlarla uğraşacak lüksümüz var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Kızılay Genel Kurulu'nda gündeme ilişkin konuştu. Kentsel dönüşüm için vakit kaybedemeyeceklerinin altınıçizen Erdoğan, "Depremle mücadele milli meseledir. Asrın felaketini yaşamış bir ülke olarak kaybedecek vaktimiz, kimsenin kaprisiyle uğraşacak lüksümüz yok" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"Sizlerin vasıtasıyla Kızılay ailesinin her bir mensubuna, insanların en hayırlısı, insanlara en fazla yararı dokunandır şuuruyla çalışan herkese selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Türk Kızılay, mültecilerin yoksulların gariplerin mağdurların hayatına dokundu. Kızılay tüm kriz bölgelerinde ön safta. 157 yıllık merhamet çınarımıza teşekkür ediyorum. Kızılay dünyanın birçok yerinde mazlumların imdadına koştu ve koşmaya da devam ediyor.
Kentsel dönüşümde kapsamlı çalışma içerisindeyiz. Ne kaybedecek vaktimiz, ne de engellemeye çalışanlarla uğraşacak lüksümüz var.
Ülkemizde sayısı az ama sesi çok çıkan bir kesim var. Bunlar milletle dahi tasada ve sevinçte birleşemiyor. Her meseleyi istismar ederek ülkemize çok büyük kötülük yapıyor. Afetlerde dayanışmanın milli mesele olduğunu kabullenemiyorlar. 6 Şubat'ta neler yaşandığını hepimiz hatırlıyoruz. Bizim deprem turisti dediğimiz güruh hemen istismara başlamıştı. akla sığmayan ithamlarla devletimize saldırdılar. yardım kuruluşlarını hedef gösterdiler. Yüreği yanık vatandaşları işleri bitince trajedileri ile baş başa bırakıp arkalarına bakmadan çekip gittiler.
Mega proje diye ciddi deprem projelerinin koca balon olduğu ortaya çıkarken Kızılay'ımız milletimizin imdadına koşmuş İstanbulluların ihtiyacını karşılamak için seferber olmuştur. Depremle sarsılan kardeşlerimiz kim var diye bakınca Kızılay'ımızı AFAD'ımızı görmüştür. Kimin iş yaptığı kimin şov yaptığı bir kez daha anlaşıldı"