Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail'in İran'a saldırısı öncesi yaşanan dikkat çeken gelişmeyi ilk kez açıkladı. Bakan Fidan, saldırı öncesi ABD'den telefonla kendilerine haber verildiğini açıkladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Lahey'deki NATO Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki görüşmenin daha önce planlandığını ifade eden Fidan, görüşmede bölgesel konular başta olmak üzere Gazze, Rusya-Ukrayna ve İran'da yaşananların gündeme geldiğini ifade etti. Fidan, görüşmenin oldukça yapıcı ve iyi geçtiğini söyledi.
Gelecek yıl NATO zirvesinin Türkiye'de yapılmasına ilişkin soru üzerine Fidan, zirvenin en son 2004'te Türkiye'de yapıldığını hatırlatarak, "Şimdi 2026 yılına, geçen sene biliyorsunuz biz talip olmuştuk o kabul gördü, İstanbul'a ev sahipliği. İstanbul mu Ankara mı konusunda Cumhurbaşkanı'mız şu anda bu konuyu düşünüyor, istişare ediyor. Burada iki tane ayrı görüş var şu anda. Kendileri karar verecekler." ifadelerini kullandı.
İsrail'in, İran'a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma sürecine ilişkin soru üzerine Fidan, "Biliyorsunuz bölgedeki bütün gelişmelerin hem yakından takipçisiyiz hem de içinde oluyoruz. Çoğu zaman arabulucu olarak. Çünkü bölgemizde savaşların çıkmaması, var olanların son bulması hem bizim menfaatimize hem de bölgemizin menfaatine." değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, "İsrail'in İran'a saldırması, İran'ı meşru müdafaa yapan bir pozisyona itti ve ortaya çıktı ki aslında İsrail öyle iddia ettiği kadar İran'ın nükleer kabiliyetlerini yok edecek güçlü bir ülke değil." dedi.
Fidan, "12 günde bu savaş şimdilik noktalandı ama nükleer kapasitenin ortadan kaldırıldığı varsayımından hareketle sonuçlanan bir ateşkes var. Ateşkesin bozulması, daha sonra tekrar karşılıklı saldırıların başlaması ihtimaline karşı aslında bölgenin teyakkuzda olması gerekiyor." diye konuştu.
Bunun sadece iki ülkeye değil, bölgeye de çok büyük maliyet üreten bir savaş olduğunu vurgulayan Fidan, "Malumunuz iki ülke arasında 1000 kilometreden fazla bir mesafe var, sınır yok. Dolayısıyla sınır aşan, farklı ülkeleri de içine alan bir savaş. Şu anda bir sessizlik süreci var ama bunu daha kalıcı hale getirmek için İran'la Amerika arasında bir anlaşmanın yapılması gerekiyor. Bu noktada bizim gördüğümüz her iki tarafın da tekrar masaya oturup müzakereye girme yönünde bir iradesi var. Avrupalıların da İranlılarla götürmek istediği bir süreç var." diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "İran artık uranyum zenginleştirme noktasında duracak mı? Ya da kapasitesi yok edildi mi?" sorusuna yanıtında, nükleer meselenin İsrail ile İran arasında yaşanan sürecin yalnızca bir boyutunu oluşturduğunu, bunun dışında başka unsurların da bulunduğunu ifade ederek, "Amerika’nın gerçekleştirdiği askeri operasyon sonucunda, İran'daki nükleer tesislerin büyük ölçüde hasar aldığı ve kullanılamaz hale geldiği aşikar." değerlendirmesinde bulundu.
Nükleer programın birçok bileşeninin olduğunu, tesisler kısmına büyük zarar verildiğini kaydeden Fidan, "Burada açıkçası artık çok ciddi bir nükleer programa indirilmiş darbeden söz edebiliriz." dedi.
Nükleer programla ilgili müzakere masasının tekrar kurulup kurulmayacağı konusuna değinen Bakan Fidan, "Nükleerde bir anlaşmaya varabileceklerini düşünüyorum açıkçası. Yani bir yerde buluşabilirler. Çünkü konu zenginleştirmenin tabiatıyla alakalı bir konu. Burada bir uzlaşma ihtimali var." diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail'in İran’a saldırdığı gece ABD'li mevkidaşı Marco Rubio’dan telefon aldığı iddiasına ilişkin soruya, "böyle bir görüşmenin gerçekleştiğini" bildirdi.
ABD'nin "esas itibarıyla bir saldırı olması durumunda bu saldırıda görev almadıkları için, herhangi bir rollerinin olmadığı için İranlıların kendilerine saldırmamasını, saldırırlarsa buna da çok sert mukabele edeceklerini" ilettiğini söyleyen Fidan, ayrıca "bölgede bulunan Amerikan varlığının güvenliğinden de bu noktada endişe ettiklerine dair bazı konuları" belirttiklerini ifade etti.
Fidan, bunun üzerine İranlılarla iletişime geçtiklerini, "saldırı durumunda ABD'nin bir rolünün olmadığını, dolayısıyla ABD’nin onları savaşın içine çekecek bir müdahalede bulunmalarını istemediklerini arabulucu rolüyle" ilettiklerini anlattı.
Fidan, Türkiye'nin istihbarat açısından nasıl durumda olduğuna ilişkin soruya yanıtında, Türkiye'nin bu konuda ciddi kapasite geliştirdiğini vurguladı. Başka ülkelere ait casus ağlarını ortaya çıkarttıklarını kaydeden Fidan, bunun kesintisiz bir çaba ve operasyonel yoğunlaşma istediğini belirtti.
Fidan, istihbarat dünyasında "çok ciddi kavgaların çok sessiz yapıldığını" belirterek, "İnsanlar kendi normal hayatlarına devam ederken aslında karanlık bir dünyada çok ağır savaşlar oluyor. Burası çok önemli bir alan. Biz bu son olayda da İsrail'in İran üzerinde bunu çok ciddi kullandığını gördük. İsrail'in İran'da casus şebekelerini, networklerini oluşturduğu yıllardır bilinen bir olay. Esas itibariyle İranlılar da bundan defaatle sıkıntı çektiler. Ama görünen o ki tabi son suikastlar, son olaylar, son dron saldırıları da gösterdi ki çaba yeterli olmamış." diye konuştu.
Türkiye'yi korumak için canla başla çalışan güvenlik güçlerinin olduğunu vurgulayan Fidan, "Ülkemizi hem aklımızla hem yüreğimizle savunuyoruz. Ölümden korkmuyoruz zaten. Yani orada bizi korkutacak bir şey de yok. Biz haklı olduğumuzu da biliyoruz ama dediğim gibi bizim için önemli olan profesyonel bir şekilde tehditleri iyi analiz ederek rasyonel bir diyalog kurarak diğer aktörlerle konuyu yönetmek. Onda da gereken bütün konular yapılıyor. Ama en kötü senaryoya göre de hazırlıklı olmak gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Fidan, Rusya ve Ukrayna taraflarının İstanbul'da tekrar bir araya gelip gelmeyeceğine yönelik soruya cevabında, "Her iki tarafta birbirine olan sözü bir şekilde tuttuğu sürece üçüncü tura geçme konusunda bir irade olabileceğini görüyoruz. Ruslar bu konuda bir ön beyanda da bulundular. Biz ev sahipliği yapmaya hazırız. Kolaylaştırıcı rolümüzü oynamaya hazırız. Yeter ki savaşın durmasına katkımız olsun veya savaşta çekilen acıları bir nebze bu esir değişimi olduğu gibi, naaş değişimi olduğu gibi, yaralı ve çocuk değişimi olduğu gibi bir nebze o acıları dindirelim." değerlendirmesini yaptı.
Rusya'nın İstanbul'da yeni tur görüşmelere hazır oldukları yönündeki açıklamanın ardından Ukrayna'nın yanıtının ne olacağının sorulması üzerine Fidan, tarafların bir önceki toplantıda birbirlerine pozisyonlarını bildirdiğini bir sonraki görüşmede bunların konuşulacağını söyledi.
Fidan, tarafların ateşkes konusundaki tutumlarını ve şartlarını halihazırda birbirlerine resmi olarak ilettiklerini, ancak meselenin birkaç görüşmeyle çözülebilecek basitlikte olmadığını ifade etti.
Fidan, Gazze'deki insani durumun katlanılamaz boyutta olduğuna işaret ederek, "Yardım kuyruğunda bekleyen insanlar, her gün ortalama 50'nin üstünde minimum insan şehit ediliyor. Bu bilerek, isteyerek yapılan bir uygulama." dedi.
Gazze'de yaşananların dünyayı etkilediğini belirten Fidan, "Üzücü olan şu, insanların hakikatle buluşması için, zulme karşı durması için illa bu kadar zulmün gözümüzün önünde oluyor olmasına gerek yok. Yani aslında biz ilkeli ve prensipli olabilirsek çok daha erkenden tavır konabilir birçok şeye. Ama insan fıtratı, olayın doğasında da bu var. Zulüm arttıkça zulmü yapanların da başlarına belaların farklı şekilde geldiğini görüyorsunuz. Başka coğrafyalarda başka şeyleri tetikliyor. Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz ama bu zulüm burada kalmayacak." dedi.
22 Haziran’da Şam’ın Duveyla Mahallesi’ndeki Mar İlyas Kilisesi’ne düzenlenen intihar saldırısı ve terör örgütü DEAŞ’ın saldırıyla bağlantısına dair konuşan Bakan Fidan, DEAŞ'ı "temeli itibariyle bir taşeron örgüt", saldırıyı ise büyük bir psikolojik harekatın parçası şeklinde tanımlayarak, "belli aktörlerin buradan harekete geçirilmesi amaçlanıyor, onu görüyoruz biz." dedi.
Fidan, provokasyonların devam edeceğini söyleyerek, "Suriye'de halkın birliğini, bütünlüğünü, huzurunu ve yaralarını sarma sürecini hedef alacak. Bu türden provokasyonlar olacak. Önemli olan yönetimin bu konuda hassas olması, bizimle iş birliğine önem vermesi. Bu olacak bir müddet daha ve biz gerektiği gibi savaşmaya devam edeceğiz." dedi.
Bakan Fidan, gelecek günlerdeki programına ilişkin soruya, "Önümüzdeki dönem gerçekten yine hareketli günler var. Gazze hiç gündemimizden düşmeyecek. İran-İsrail meselesini takip edeceğiz. Suriye ile ilgili dosyalar devam ediyor. Rusya-Ukrayna ile ilgili muhtemelen bir tur daha olacak. Ona yönelik hazırlıklarımız devam ediyor." şeklinde cevap verdi.