DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, PKK'nın fesih kararının demokratik çözüm için bir fırsat olduğunu belirtti. Sürecin devamı için Meclis'i işaret eden Tuncer Bakırhan, "Yasal düzenlemeler bayramdan sonraya bırakılmamalı. Meclis üzerine düşen görevi yerine getirmeli" dedi. Bakırhan PKK'nın fesih kararı sonrası silahları kime ve nereye bırakacağına ilişkin de konuştu.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında konuştu. Tarihin bir sürecin eşiğinde olduklarını ve umutla bekledikleri sürecin kapısının aralandığına dikkat çeken Tuncer Bakırhan, "Toplum yıllardır bugünlerin hayalini kuruyordu. Barışın çözümün tartışıldığı günlere büyük bir özlemi vardı. Şimdiden hepimize, Türkiye halklarına hayırlı olsun. Umarım barışla, eşit yurttaşlıkla bunu taçlandırır, 86 milyon Türkiye'de yaşayan halklarımıza armağan ederiz. 86 milyon insanın yüreği gerçekten barış için atıyor. Yapılan açıklamalardan Türkiye toplumunun barışa susadığına hep birlikte şahit olduk. Milyonların bu günleri beklediği bir süreç içerisinde yaşıyoruz" diye konuştu.
Bakırhan, PKK kongresine yönelik olarak, "5-7 Mayıs 2025 tarihinde PKK'nin yaptığı kongre ve ardından 12 Mayıs'ta açıklanan kararlar, demokratik çözüm için bir şans. Barış için çok önemli bir fırsat ortaya çıkarmıştır. 12 Mayıs, Türkiye'de artık bir takvim yaprağı değil, geçmişin büyük yük değerini hafifletmenin başlangıç günü olarak tarihe geçecektir." diye konuştu.
Bakırhan şöyle devam etti:
"İnsani, somut ve güven artıcı bazı düzenlemelerin bayram sonrasına bırakılmadan yapılması Türkiye'nin önünü açacaktır. Kurban bayramını çifte bayram haline getirecektir. Bu konuda da yürütme erkinin üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmesini beklediğimizi belirtmek istiyorum. Öcalan ve PKK, Meclisi işaret etti. Biz de diyoruz ki 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözü gerçeğe dönüşsün. Meclis, barışın kurucu gücü olsun. Cumhuriyeti kuran meclis, yüz yıl sonra cumhuriyeti demokratikleştirmelidir. Tüm erklerin sorumluluk üstlenme ve görevlerini yerine getirme zamanıdır. Bugün, kuruyan suyu canlandırmak, yeni yaşam kuyuları açmak için tarihi günlerden geçiyoruz."
22 Ekim’de Devlet Bahçeli’nin çıkışının, 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın çağrısının ve 10 Nisan’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın süreci sahiplenmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Bakırhan, "12 Mayıs’ta PKK’nin yeni bir dönemin kapısını aralayan kongre kararları ise eşit ve demokratik bir geleceği müjdeliyor. Emin olun; zor ve zahmetli bir yoldayız ama siyasetin iradesi, gençlerin inancı, kadınların gücü ve herkesin duası ile bir gün bu topraklarda barışı sağlayacağımıza tüm kalbimle inanıyorum" dedi.
Grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da cevaplayan Tuncer Bakırhan, bayramdan önce atılmasını talep ettikleri yasal düzenlemelere ilişkin soruya, "Toplumun beklentilerini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bayram öncesi en çok bizim halktan duyduğumuz talepler, cezaevinde bulunan hasta tutsaklarla ilgili yasal adımları olmadan da kimi şeyler yapılabilir. Öcalan’ın koşulları... Biraz şüphesi olan toplumun bu sürece tamamıyla inanması için yürütmede bulunan yürütme erki kimi adımlar atabilir" cevabını verdi.
Bakırhan sözlerine şöyle devam etti:
“Kandil’in yöneticileri falan değiliz, DEM Parti’yiz, siyasi partiyiz. Bu işler devletle örgüt arasında teknik meselelerdir. Silah kime nerede bırakılacak biz onu bilmiyoruz. Bizi nasıl tanımlıyorsunuz onu da bilmiyoruz ama biz daha çok PKK’nın toplamış olduğu kongre ve açıklamış olduğu kararların kıymetli, değerli olduğunu; yeni bir dönemin kapısını aralayacak çok önemli bir süreç olduğunu, bu gündemi Türkiye’nin tartışması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıntılara, teknik meselelere boğulmamak gerekiyor. Emin olun yeni bir kapı aralandı, yeni bir süreci tartışıyoruz. Bunun başarıya ulaşması için başta siyaset olmak üzere hepimizin üzerine görev ve sorumlulukları düşüyor. Ayrıntılar, teknik meseleler devletle iktidar arasındaki bir meseledir."