Son dakika | Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan siyasi partilere tarihi çağrı: Seferberliğe davet ediyorum

Son dakika haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan​, İstanbul​ Muhtarlar Buluşması'nda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Muhalefete yönelik de eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı, "Bu topraklar içinde kardeşçe yaşama hevesimizin, İstiklal Marşı çerçevesinde buluşmak için mücadele veriyoruz. Tüm siyasi partileri katkı sunmaya davet ediyoruz." dedi. 

'Eski Türkiye'nin' elitis yapısını yaşadığını ve kendisine yönelik 'Muhtar bile olamaz' sözlerini hatırlatan Erdoğan, "Bakınız bu fakir, eski Türkiye'yi iliklerine kadar yaşamış bir kardeşinizdir. Yarım asrı geçen siyaset yolculuğumuzda pek çok zorluklarla karşılaştık." diyerek eleştirdi. 

Muhtarlık kurumu üzerinde durduklarını ve önemli adımlar attıklarını belirten Cumhurbaşkanı, "Daha önce muhtar değince burun kıvıranlar geç de olsa mahçubiyet ile yaptığınızın işin gerçek değerini anlamaya başladı. Bizim için aslolan sonuçtur. Elitist zihniyetin muhtarlarımız nezdinde halk karşısında diz çökmesi bir kazanımdır." diye konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başlıkları şu şekilde:

"Türkiye'nin dört bir yanından 40 binden fazla muhtarımızla bir araya geldik, istişare ettik. Milletimizin dertlerine çözüm aradık. En son toplantımızda 81 ilimizden muhtarlarımızla bir araya geldik.

Sizinle yakın muhabbetimizin başka sonuçları da oldu. Daha önce muhtar değince burun kıvıranlar geç de olsa mahçubiyet ile yaptığınızın işin gerçek değerini anlamaya başladı. Bizim için aslolan sonuçtur. Elitist zihniyetin muhtarlarımız nezdinde halk karşısında diz çökmesi bir kazanımdır. Muhtarlar aynı zamanda demokrasi binamızın temel yapı taşlarındandır. Ülkemizde birileri hala anlamasa da, milletin teveccühüne mazhar olmak yüce bir durumdur.

ERDOĞAN: BANA 'MUHTAR BİLE OLAMAZ' DEDİLER!

Bizim sizinle yakın diyaloğumuzu eleştirenler, seçilmenin, halktan oy almanın bu aziz millete hizmet etmenin ne manaya geldiğini idrak edemiyorlar. Biz ise bunun önemini, zorluğunu çok çok iyi biliyoruz. Bu yüzden muhtarlık kurumunun üzerine titriyoruz. Bulunduğu yere atama ile gelen tüm devlet görevlileri bu görevi millete hizmet için kullanmak ile mükelleftir. Hiç kimse makamının gücünü kullanarak benim muhtar kardeşlerimi ezemez. Ne dediler benim için 'muhtar bile olamaz.' Bakınız bu fakir, eski Türkiye'yi iliklerine kadar yaşamış bir kardeşinizdir. Yarım asrı geçen siyaset yolculuğumuzda pek çok zorluklarla karşılaştık.

"TÜRKİYE'Yİ ADALET TEMELİNDE BÜYÜTECEĞİZ"

Siyasi hayatım boyunca Türkiye demokrasisini paçasından çeken marazlarla mücadele ettim. Önümüze çıkan engellere aldırmadan, baskılar karşısında geri adım atmadan çalıştık, ter döktük. İnşallah bundan sonra da mücadelemizi sizler ile birlikte kararlılıkla devam ettireceğiz. Savrulmadan ve sarsılmadan Türkiye'yi bugüne kadar olduğu gibi yine demokrasiyle kardeşlikle adaletle ve özgürlükler temelinde büyüteceğiz.

GAZZE MESAJI!

Son bir yıldır Gazze'de süren, geçen ay Lübnan'a sıçrayan katliamları anlatmakta artık kelimeler çaresiz kalıyor. 50 bin masumun katilinin sorumlusu İsrail'in hukuk tanımaz işgal güçleridir ama İsrail hükümetine koşulsuz destek verenler de bu katliama ortaktırlar. Gezi olaylarında bir ay boyunca Taksim'de kamp kuranların hiçbirini Filistin'de ve Lübnan'da göremedik, göremiyoruz. Sustular, sindiler ve korktular. İsrail’i desteklemek uğruna savuna geldikleri tüm değerleri ayaklarının altında ezdiler. İsrail’in sırtını sıvazlamak, işlediği kalleşçe siyasi cinayetler sonrasında İsrail hükumetini alkışlamak dışında hiçbir şey yapmadılar. Türkiye olarak zalimin hasmıyız, mazlumun hamisiyiz. Soykırım şebekesine karşı yürüttükleri haysiyet ve özgürlük mücadelesinde Filistin halkının yanındayız.

Şunu akıl ve vicdan sahibi herkes görüyor; 50 bin masumun ölümünün sebebi koşulsuz İsrail ve askeri güçleridir ama koşulsuz silah gönderenlerde bunun ortağıdır. Bu gerçeği korkusuzca haykıran tek ülke Türkiye'dir. Bu asil milletin şerefli bir evladı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak şunu söyleyebilirim; hakkı söylemek için daima öne atılan biz olduk. Filistinlilere insanlık ve kardeşlik vazifemizi hakkıyla yerine getirmeye çalıştık.

YAHYA SİNVAR'A TAZİYE

Geçtiğimiz günlerde şehadet şerbetini içen Yahya Sinvar'a rahmet diliyorum. Filistin'in tüm şehitlerini, tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Allah yolunda öldürülenler diridirler.

Bizim temel politikamız ülkemizin bekasını korumaktır. Vatanımıza kasteden kim olursa olsun gözünün yaşına bakmayız. Biz İsrail yayılmacılığına dikkat çektikçe önlerine konulan tüm delile rağmen ana muhalefet partisinin başını çektiği partiler bizi abartmakla itham ediyor.

MUHALEFETE ÇAĞRI: BİRLİK OLMA ZAMANIDIR

Muhalefetin gevşekliği bizi alakadar etmez. Onlar rakı masalarında geyik muhabbeti çevirirken biz bölgemizdeki yangını söndürmeye çalışıyoruz. Burada şunun da bilinmesini özellikle arzuluyorum; Bekamızı savunmak için milletimiz ve millet bağımızı daha da güçlendirme çabası içindeyiz. Biz hiçbir zaman farklı etnik kimlikleri çatışma unsuru olarak görmedik. Tam tersine 85 milyonun tamamını Türkiye Cumhuriyeti'nin ayrılmaz bir bütünü olarak gördük. Bu topraklar içinde kardeşçe yaşama hevesimizin, İstiklal Marşı çerçevesinde buluşmak için mücadele veriyoruz. Tüm siyasi partileri katkı sunmaya davet ediyoruz. Partileri kardeşlik seferberliğine davet ediyorum. Birlik olma zamanıdır. İç cephemizin takoz koymak yerine bu çabalara yapıcı katkılar sunmalıdır"