Sağlık

Uzman isim korkunç tabloyu paylaştı! "Her 10 çocuktan 2'si..."

Türkiye'de 10 yıl sonra özellikle çocukların obeziteyle çok daha fazla mücadele vereceğini aktaran uzman isim, her 10 çocuktan 2'sinin obezite olduğunu söyledi.

KAYNAK:
IHA
|
GİRİŞ:
27.05.2025
saat ikonu 09:20
|
GÜNCELLEME:
27.05.2025
saat ikonu 09:22

Beslenme, fizik tedavi ve fizyoterapi konularında düzenlenen bir etkinliğe katılmak üzere Bitlis’e gelen Ankara Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Obezite Diyetisyenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevin Şanlıer, obezitenin kadınlarda erkeklere kıyasla daha yaygın olduğunu ve ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu söyledi.

BİRÇOK SAĞLIK PROBLEMİNE YOL AÇIYOR

Obezitenin başta kanser olmak üzere migren, şizofreni ve kalp hastalıkları gibi birçok sağlık problemine yol açtığını vurgulayan Şanlıer, “Obezite, çok ciddi bir halk sağlığı sorunu. Ülkemizde hem yetişkinler hem de çocuklar açısından önemli bir risk oluşturuyor” dedi.

Uzman isim korkunç tabloyu paylaştı! "Her 10 çocuktan 2'si..."

OBEZİTE KÜRESEL BİR SORUN

Obezitenin küresel bir sorun olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şanlıer, şunları ekledi:

“Ben buna artık obezite değil, globuzite diyorum. Çünkü bu, dünya genelinde tüm ülkeleri etkileyen önemli bir konu. Çocukluk çağından önce, hatta bebeğin anne karnındaki beslenmesiyle başlayan bir süreç bu ve ömür boyu devam ediyor. Eskiden bir dirhem et bin ayıp örter denirdi, ama şimdi obezite tüm kusurlarımızı gözler önüne seriyor. Yapılan araştırmalar, obezitenin migren, kanser, şizofreni, depresyon, osteoporoz, kalp hastalıkları ve diyabet gibi pek çok hastalıkla ilişkili olduğunu gösteriyor.”

Uzman isim korkunç tabloyu paylaştı! "Her 10 çocuktan 2'si..."

"ÇOCUKLARDA DA METABOLİK SENDROMU GÖRÜYORUZ"

Prof. Dr. Şanlıer, kadınların erkeklere nazaran biraz daha obez olduğunu sözlerine ekleyerek, "Obezite, vücut ağırlığındaki özellikle yağ miktarının artması demek. Erkeklerde bu oranın yüzde 25'in üzerinde olması, kadınlarda da yüzde 32'nin üzerinde olması obezite olarak tanımlanıyor. Bizim ülkemize baktığımız zaman kadınlar biraz daha erkeklere göre daha obez. Son verilerde erkeklere göre bir buçuk kat daha fazla olduğunu görüyoruz. Ama erkeklerde de maalesef özellikle karında biriken yağlar, bizim metabolik sendrom dediğimiz diyabet, obezite, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon disiplini dediğimiz hastalıkların üçünü kapsıyorsa biz buna metabolik sendrom diyoruz. Bu metabolik sendrom eskiden sadece yetişkinlerin problemiydi. Ancak şu an çocuklarda da metabolik sendromu görüyoruz. Artık dünyada insan ömrü artarken sanırım bir taraftan da azalacak. Çünkü bulaşıcı olmayan dejeneratif bu hastalıklar sebebiyle hepimizin herhalde yaşam süresi kısalacak. Obezite başta olmak üzere kardiyovasküler hastalıklar bütün dünyada şimdi ikinci sırada. Kanserden ölümler görülme oranı da yüksek ve beslenmeyle de çok ilişkilendiriliyor. Özellikle de bizim son yıllarda beslenme tarzımızın değişmesi, batı tipi beslenme dediğimiz testop tarzı besinlerin çok fazla kullanılıyor olması, evde çok tencere yemeklerinin yapılmaması açıkçası bu beni çok üzüyor. Bu sebeple daha çok doymuş yağ oranı yüksek, protein oranı yüksek besinler çok fazla tüketiliyor. Buna bağlı olarak da tabii ki obezite oluşuyor. Obezite gelişmiş ülkelerin sorunu mu? Hayır. Az gelişmiş ülkelerin ya da gelişmemiş ülkelerin de sorunu. Çünkü gelişmişlik derecesi arttıkça protein ve doymuş yağ alımı artarken az gelişmiş ülkelerde de karbonhidrattan beslenme tarzı artıyor. Bu nedenle de obeziteyi sıklıkla görüyoruz. Yine Türkiye'de maalesef ben 10 yıl sonra çocuklarımızın obeziteyle çok mücadele edeceğini düşünüyorum. Her 10 çocuktan 2 tanesi obezite. Yani yüzde 10 civarında. Yani hafif şişman değil benim söylediğim, gerçekten morbid obezite dediğimiz obezite. Birçok tedavi yöntemleri var. Ama biz tabii diyetisyenler olarak beslenmeyle bu işin çözüme ulaşacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

Uzman isim korkunç tabloyu paylaştı! "Her 10 çocuktan 2'si..."

"GÜNDE EN AZ 12 BARDAK SU TÜKETİLMELİ"

Şanlıer, kırmızı etin yerine daha çok beyaz et tüketilmesi gerektiğini ifade ederek, "İlaç tedavileri, ameliyatlar yapılabiliyor ama yaşam kalitesini arttırmak adına bir beslenme planıyla, yani kişinin yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivite düzeyine, özel durumuna ya da herhangi bir hastalığı varsa buna göre biz beslenme planlarımızı yapıyoruz. Herkesin beslenme planı farklıdır, parmak izi gibidir. Kişiye özel olması gerekiyor. Mümkün olduğu kadar da Akdeniz tipi beslenme. Yani ne demek? Her şeyin doğalını kullanmayı tavsiye ediyorum. Bol su tüketelim. Hele şimdi yaz geliyor, 12 bardak su içelim. Bunun dışında tam tahıllardan yapılan ekmek, tam buğday unundan yapılan ekmek, makarna, pirinç pilavı yerine bulgur pilavı, kuru baklagilleri mutlaka soframızdan eksik etmeyelim mümkün olduğu kadar. Kırmızı etin miktarını azaltalım, haftada 2-3'e düşürelim. Daha çok beyaz etleri tüketmekte fayda var. Bol sebze meyve, tabii meyve ile oturup bir kasa meyve yemeyeceğiz. Bizim ihtiyacımız olan günde 2-3 porsiyon, buna göre 2-3 porsiyon tüketmek lazım. Süt, yoğurt, ayran biliyorum Doğu Anadolu'nun çok sofralarında eksik etmediği bir besin. Özellikle yoğurt. Bunun tüketimini de arttırarak sağlıklı beslenme sağlayabiliriz. Aynı zamanda iyi yağlar kullanalım. İyi yağlar dediğimiz zaman mesela ben salatama zeytinyağı kullanabilirim ama yemeklerde ayçiçek yağı, en azından üç tür yağı karıştırarak yemeklerinize ilave etmenizde yarar var diye düşünüyorum. Aynı zamanda da fiziksel aktivite. Maalesef çocuklarımız, hepimiz aslında televizyon, bilgisayar, akıllı telefonlar, bunların başında çok vakit kaybediyoruz. Hareketli olmak lazım, daha aktif yaşamak lazım. En azından haftada 3-4 kez, yarım saat, 45 dakika, gücümüz yetiyorsa 1 saat yanımızdaki biriyle konuşabilecek düzeyde yürüyüş yapsak bile spor salonuna gitmemize gerek yok. Bu yürüyüşü yapmamız bile bizim için bir fiziksel aktivite olacaktır. Obeziteli vatandaşlarımızın vücut ağırlıklarını öğrenerek en yakın sağlık kuruluşlarına veyahut da diyetisyen arkadaşlarımızın olduğu birimlerde gidip sağlıklı beslenme önerileri almalarında yarar var. Çünkü obezite artık ayıplarımızı ortaya çıkarıyor. Bizler insan olarak sağlıklı yaşama hakkımız olduğunu biliyoruz. Bu nedenle de lütfen sağlıklı beslenelim, yeterli, dengeli beslenelim. Özellikle çocuklarımıza şeker içeren meşrubatlar, gazlı içecekler, kızartmalar, paketli ürünleri tükettirmeyelim. Anne baba olarak ısrara bazen dayanamıyoruz ama lütfen hiç tükettirmeyelim. Çok istiyorlarsa ayda bir iki kez olabilir, öyle tükettirelim, daha fazla tükettirmeyelim diyorum" şeklinde konuştu.

ETİKETLER
#Sağlık
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.