Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

Şirketin “son 20 yılın en kapsamlı yenilemesi” diye tanımladığı bu güncellemenin merkezinde ise CUDA Tile bulunuyor. Açıkçası NVIDIA, yapay zekâ dünyasının hızına yetişmek için programlama modelini kökten sadeleştirmek istiyor gibi görünüyor.
Yeni yaklaşım, geliştiricilere daha üst seviyeden bir kontrol sağlıyor. Geleneksel paralel programlamanın karmaşık yapısı yerine, veri parçalarını “tile” olarak tanımlıyorsun ve gerisini CUDA runtime ile derleyici hallediyor. Yani işin mutfağında hâlâ devasa bir mühendislik var ama geliştirici tarafında işler ciddi anlamda hafifliyor.
CUDA Tile’ın ilk sürümü yalnızca Blackwell tabanlı GPU’larda çalışıyor. NVIDIA’nın bu mimariden beklentisinin ne kadar yüksek olduğu buradan bile anlaşılıyor. Veri parçalarının yürütme yolu tek tek belirlenmek zorunda kalmadığı için tensor core gibi donanımlar otomatik devreye giriyor; böylece hem performans hem de kod taşınabilirliği artıyor.
Bu modelin çekirdeğinde CUDA Tile IR yer alıyor. Yani karo işlemlerinin yüksek seviyede tarif edilmesini sağlayan bir sanal komut seti. NVIDIA, bunun mevcut SIMT programlama modelinin yerine geçmediğini özellikle vurguluyor; iki yaklaşım uzun süre birlikte yaşayacak gibi duruyor.
NVIDIA, AI topluluğunun en yoğun kullandığı alanı da atlamadı ve cuTile Python aracını duyurdu. Böylece geliştiriciler, Python ekosistemi içinde CUDA Tile’ın esnekliğine ulaşabilecek. Yani işin pratiğinde, karmaşık GPU optimizasyonlarına boğulmadan performanslı AI kodları yazmak artık biraz daha kolay olacak.
Şirketin açıklamalarına göre CUDA Tile, Blackwell GPU’ların potansiyelini daha iyi ortaya çıkaracak ve kod yazım–optimizasyon süreçlerini daha yönetilebilir bir seviyeye çekecek. Yapay zekâ iş yüklerinin giderek büyüdüğü bu dönemde, yazılım tarafındaki karmaşıklığı azaltmak hiç olmadığı kadar kritik.