Diyarbakır'da özel bir hastanede yaşanan bebek karıştırma olayı şoke etti. Mahsum Özkaya'nın eşi, 28 Ağustos'ta bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Enfeksiyon nedeniyle bebek yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Tedavinin ardından Özkaya çiftine bebekleri teslim edildi. Fakat aile çocuğu kucaklarına aldığında kendi bebekleri olmadığını söyledi. Ailenin 'bu çocuk bizim çocuğumuza benzemiyor' ısrarı ciddiye alınmadı, aile bebekle birlikte evin yolunu tuttu.
Özkaya ailesi, bebeği alıp eve götürüp üstünü çıkartınca, çocuğun bileğinde "Vesile D." isimli bebek olduğunu görüldü. Israrlarında haklı çıkan Özkaya ailesi, aynı gün onlara ait olmayan bebeği teslim edip kendi çocuklarına kavuştu. Aile, ihmali Sağlık Bakanlığı ve savcılığa suç duyurusunda bulunarak bildirdi.
Baba Mahsum Özkaya yaptığı açıklamada, 28 Ağustos 2025'te eşinin Özel Bağlar Hastanesi'nde sezaryenle doğum yaptığını söyledi. Ertesi gün sabah saatlerinde hastane tarafından çocuğundan tahlil alındığını belirten Özkaya, tahlilde enfeksiyon olduğu anlaşıldığını dile getirdi. Özkaya, çocuğunun hastanede yoğun bakımda yatması önerildiğini ifade ederek, "Biz de tahlil sonuçlarını başka bir hastanede gösterdik. ‘Bu tür hastaları yoğun bakıma almıyoruz' denildi. Bağlar Hastanesi'ndeki doktor tarafından, ‘bebeğiniz enfeksiyon hastası, enfeksiyonu yükselir' diye korkutulduk. Biz de tedirgin olduk, yatmasını kabul ettik. Bebeğim bir hafta boyunca yenidoğan yoğum bakım servisinde yattı. 4 Eylül 2025 tarihinde hastane tarafından arandık. Bebeğin taburcu edileceğini, gelip alınmasını istediler. Biz de hastaneye yenidoğan yoğun bakıma gittik. Kapıyı çaldık, hastane personeli bize kapıyı açtı. ‘Bekleyin, bebeği hazırlayıp size getiriyoruz' dediler. 5 dakika sonra sözde bebeğimiz bize teslim edildi. Bebeği gördükten sonra eşimle beraber tedirgin olduk. Bebeğin bize ait olmadığını hissettik. Çünkü bir hafta boyunca bebeğimizi günde 3-4 dakika da olsa görüyorduk, süt götürüyorduk. Bize ait olmadığını söyledik. Hemşire tarafından ısrarla ‘bebek size ait, elbisesini giydirmişiz ondan dolayı size farklı görünmüş olabilir' dendi. Biz, yine söyledik. Taburcu işlemi yaptığımızda imza attığımda yine tedirgindim. Bebeğin bize ait olmadığını tekrardan söyledik. Hemşire ısrarla, ‘Yok size ait, öyle bir şey mümkün değil bebek size farklı gelmiş olabilir' dedi. Ardından bebeği aldık'' dedi.
Baba Mahsum Özkaya tedirgin olduklarını ve hastaneden DNA testi istediklerini söyledi. Özkaya, "Eve geldik, bebeğin kıyafetlerini çıkardık. Orada fark ettik, bebeğin bileğindeki bileklikte başka bir hastanın ismi vardı. Vesile D. bebek diye isim vardı. Başka ailenin bebeğiydi. Çok korktuk, tedirgin olduk. Hemen bizi arayan numarayı aradım. Konuştum, meseleyi anlattım. Sizi gerekli yerlere şikayet edeceğim dedim. Bebeğimizi hazırlayın orada ise gelip alacağız. Ailemizle beraber hastaneye geri döndük. Bize ait olmayan bebeği götürdük, bizden aldılar. Sakinleştirmeye çalıştılar, bizi bir odaya aldılar. Başhekim yardımcısı, hastane müdürü, başka doktorlar toplam 6 kişi yanımıza geldi. Bizden çok çok özür dilediklerini söylediler. Böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini söylediler. Hastane personelinin işten çıkarılacağını söylediler. Bize bebeği teslim eden hemşirenin ailevi sorunları olduğunu söylediler. Ben de onlara, madem ailevi sorunları var onu neden burada tutuyorsunuz, burada çalıştırıyorsunuz, böyle bir yerde, yoğun bakımda çalıştırıyorsunuz dedim. Onlarda, ‘Ne yapsanız, ne söyleseniz haklısınız' dediler. Asıl bebeğimizi verdiler. Eve geldik, gerekli yerlere şikayetimi belirttim. Sağlık Bakanlığı'nı aradım. Yaşananları hepsini söyledim. Aradıktan sonra savcılığa da gittim. Orada da şikayetimi oluşturdum, suç duyurusunda bulundum. Süreci takip edeceğim. Bakanlıktan dönüş yapıldı, sorular soruldu. Bu süreçte çok tedirgin olduk. Hastaneden DNA testi de istedim, yine içim rahat değil. Ailelerinde bu konuda dikkatli olması lazım. Büyük bir şey, çok tedirgin olduk" diye konuştu.
Özel Bağlar Hastanesi Başhekimliği'nden bir gün sonra yapılan yapılan açıklamada, hastanede yenidoğan servisinde yaşanan bebek teslim süreci ile ilgili kamuoyunu doğru bilgilendirme ihtiyacı doğduğu ifade edildi. Açıklamada, "Sağlık Bakanlığı tarafından belli periyotlarda yapılan, Sağlıkta Kalite Standartları denetimin de 93.60 ve bir önceki yıl 94.58 ile başarılı puan alan hastanemiz, Sağlık Bakanlığı'nın standartlarına uygun, kaliteli ve nitelikli şekilde bölgemizde hizmet vermektedir. Bu standartlar kapsamında, tüm çalışanlarımız işe başlamadan önce ve çalışırken düzenli olarak standartların gerektirdiği tüm hizmet içi ve dışı eğitimler, tüm çalışanlarımıza rutin olarak verilmekte ve daha sonra çalışanlarımız sahada çalışmaya başlamaktadır. Hastanemizde yatan tüm gebe hastalar hasta dosyasına anne ile aynı seri numarasına ait bileklikler takılmakta, tüm bebekler doğar doğmaz anne ile aynı seri numarasına ait, cinsiyetine göre mavi veya pembe bileklik takılmakta ve doğar doğmaz aynı forma annenin parmak izi ve bebeğin ayak izi alınarak kayıt altına alınmaktadır. Bebekler rutin olarak bileklikleri ile birlikte aileye teslim edilmektedir. Tıbbi etik kurallara bağlı, hasta haklarına saygılı, çalışan ve hasta güvenliğini önemsemeyi vizyon haline getirmiş ve binlerce bebeği ailelerine güven içinde teslim etmekten gurur duyuyoruz. Hastanemizde 28 Ağustos 2025 12.11 sıralarında bir bebek doğurtulmuş ve rutin olduğu gibi doğar doğmaz boy, kilo ve baş çevresi ölçülerek kayıt altına alınmış, bilekliği takılarak, anne parmak izi ve bebek ayak izi aynı forma kayıt altına alınmıştır.
Bebek doğum sonrası anne yanına verilmiş, bir gün sonra 29 Ağustos 2025 tarihinde yapılan kontrol muayene ile yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırılmıştır. Takiplerinde de anne ve aile tarafından ziyaret edilmiş, bebeğin genel durumunun toparlaması üzerine 4 Eylül 2025 11.05 sıralarında taburculuk işlemleri başlatılmıştır. Doğum sürecinden taburculuk sürecine kadar doğru bebek, doğru kimliklendirme ve doğru tedavi verilen hastamız, taburculuk esnasında yardımcı sağlık elamanı personel tarafından, ilgili konuda tarafımızca eğitimler verilmesine rağmen, taburculuk işlemleri yapılırken rutin olarak yapılan bileklik kontrol yapılmadan yanlış bebek aileye teslim edilmiştir. Aile eve giderken bebeğin üzerinde yer alan bileklik üzerinden olayı fark ederek, yaklaşık bir saat sonra 12.00 sıralarında hastanemize başvurması üzerine olay fark edilmiştir. Hastanemizde tüm işlemlerde ve tedavilerde bileklik kontrolü bir rutin olup, ilgili durum olmasa bile öğlen arası yapılacak vizit esnasında tarafımızca fark edilecek idi. İddiaya konu olan bebeğin ayak izi ve anne parmak izi kayıtları anneye ait dosyada mevcuttur. Kamuoyunun bilmesini isteriz ki tüm doğum ve taburculuk süreçlerimizde anne-bebek kimlik doğrulama prosedürleri uygulanmaktadır. Olay sonrası, sürecin tekrarlanmaması için ilgili bölümde ek risk değerlendirmesi yapılmış, alınan tedbirler güçlendirilmiştir. Tüm çalışanlarımıza kimlik doğrulama ve hasta güvenliği eğitimleri düzenli olarak verilmektedir. Sorumlu personelden olaydan sonra, aynı gün istifalarını istemiş ve ilgili personelin kurumumuzla ilişkileri kalmamıştır. Bebek güvenliği bizim için en öncelikli konudur her yenidoğan bebeğin bilekliğe bağlı kimlik doğrulaması yapılmadan teslimi mümkün değildir. Bu olaydan bağımsız olarak hasta güvenliği konusunda hassasiyetimizi sürdürecek, kalite ve güvenlik uygulamalarımızı en üst düzeyde tutmaya devam edeceğiz. Toplumun bize duyduğu güvenin farkındayız. Bu güveni korumak için şeffaf, denetlenebilir ve sürekli gelişen bir sağlık hizmeti sunmaya kararlıyız" ifadeleri kullanıldı.