İstanbul Eyüpsultan'da kan donduran bir cinayet işlendi. 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz'ın cesedi yol kenarında bir valiz içinde bulundu. Tokyaz'ın polislikten atılan sevgilisi tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Olayla ilgili eski polisle birlikte 7 şüpheli gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, dün Eyüpsultan'da yol kenarında bir valiz içerisinde ceset bulunduğu ihbarı üzerine bölgeye gitti.
Valizin içerisindeki ceset incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Cesedin üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz'a (22) ait olduğu belirlendi.
Araştırmalarını derinleştiren polis ekipleri, Tokyaz'ın son olarak eski erkek arkadaşı C.K'nin (38) Küçükçekmece'deki evine gittiğini belirledi.
Ekipler, Tokyaz'ın bu evde öldürülüp valize konulduğunu, daha sonra Eyüpsultan'da yol kenarına atıldığını tespit etti.
Güvenlik kamerasınca kaydedilen görüntülerin incelenmesinin ardından, aralarında eski polis memuru C.K'nin de bulunduğu 7 şüpheli gözaltına alındı.
Şüpheli C.K'nin evdeki kan izlerini yok etmek için önce evi kırmızı renge boyadığı, ardından da evi temizlettiği ortaya çıktı. Üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz'ın cenazesinin Adli Tıp Kurumu'ndaki işlemlerin tamamlanmasının ardından Hatay'da defnedildiği öğrenildi.
Hemşirelik bölümünde öğrenci olan Ayşe Tokyaz'ın ablası Esra Tokyaz, ikiz kız kardeşinin katil zanlısıyla 5 ay önce evlilik vaadiyle tanıştığını söyleyerek "Ayşe Tokyaz, benim tek yumurta ikizimdi. Biz Hatay'dan İstanbul'a üniversite okumaya gittik. Hemşirelik bölümü son sınıf öğrencisiyiz. Kız kardeşim, C.K. ile 5 ay önce evlilik vaadiyle birbirleriyle tanıştılar. C.K. kız kardeşimi kaçırdı, ben de bunu fark ettim. Kardeşimde morlukları görünce aynı günü gittim ve polisleri çağırdım. Sonra C.K. beni görüntülü aradı. Bende ona kardeşimin yerini söyle diyordum ama bana söylemiyordu. Ben de ona kardeşimi bırakmasını sonrada istediğini yapmasını söyledim. Kardeşimi bir yerde bıraktığını söylemişti ve de kardeşimin cesedini bir yere bıraktı. Adli Tıp Kurumuna gittim, üzüntüden başımı duvarlara vuruyorum. Sonra uzun süre sonra kız kardeşimin cenazesini aldım ve Hatay'a getirdim" dedi.
İkiz kız kardeşinin tanınamayacak halde olduğunu ve kimseye cansız bedenini göstermediğini ifade eden Esra Tokyaz, "Ben kardeşimi en son çarşamba günü Mecidiyeköy'de gördüm. Ondan sonra görmedim ama sesini duydum. Sesini duyduğum gün zaten onun yanına gittim. Yanına gittiğimde işte eşyası vardı. Bana onu getir dedi ve eşyalarını götürdüm. C.K. kapıyı açtı ve ‘kardeşin burada değil' dedi. Ama kardeşimin ayakkabıları kapının önündeydi.
Ayşe mutlu olmak istiyordu. C.K. onu çok sevdiğini ve değer verdiğini hissettiriyordu. Kardeşim bana C.K.'nın kendisine gelinlik ve yüzük fotoğrafları attığını, çocuğum olursa şu ismi koyacağız diye aralarında konuştuklarını anlatıyordu. Benim kardeşimle evlilik vaadiyle kandırıp konuşmaya başladı. Benim kardeşim de onun güzel sözlerine kapıldı. Bugün de defin işlemi yapıldı. Hatay'a bugün ben kardeşimi getirdim. Kardeşimi kimseye göstermedim, görünmeyecek haldeydi. Tek ben gördüm o halini. Kimseye yaklaşmak istemedim. Annemi bile yaklaştırmadım ve sadece önlerinde durdum. Ben şu an güçlü olmak zorundayım, benden başka kimse yok. Ben adli tıptayken ben tek başıma bir şeyleri halledemeyeceğimi anladığım için aileme haber verdim. Onlar da yanıma geldiler. Beraber kardeşimi getirdik ve gerekeni yaptık. Şimdi kardeşimin biz acısını hissetmiyoruz. Biz önce adaleti arıyoruz. Ondan sonra acımızı çekeceğiz ve adalet istiyorum" ifadelerini kullandı.