Yaşam

Samsun'daki heyelan faciasının davası başlıyor: 'AVM hala açık, kapatılacaktı'

Samsun'daki Lovelet AVM yanındaki akaryakıt istasyonunda meydana gelen heyelan faciasının davası başlıyor. Olayda eşini ve iki kızını kaybeden acılı anne Çiğdem Kaya sorumluların cezalandırılmasını istiyor.

KAYNAK:
İhlas Haber Ajansı
|
GİRİŞ:
04.12.2025
saat ikonu 00:31
|
GÜNCELLEME:
04.12.2025
saat ikonu 00:36

Samsun'un Canik ilçesinde bulunan Lovelet yanındaki akaryakıt istasyonunda aracını yıkayan Kaya ailesi sonucu göçük altında kalmıştı. Faciadan tek kurtulan anne Çiğdem Kaya oldu. Davanın başlamasına saatler kala acılı anne çağrıda bulundu.

Samsun'daki heyelan faciasının davası başlıyor: 'AVM hala açık, kapatılacaktı'

DAVANIN İLK GÜNÜ YARIN


Samsun'un Canik ilçesinde, Lovelet AVM yanındaki akaryakıt istasyonunda 27 Nisan 2025 gecesi meydana gelen olayda, oto yıkama bölümünde aracını yıkayan Adem Kaya (35), kızları Açelya Mina (7) ve Ayla (5) sonucu göçük altında kalarak hayatlarını kaybetmiş, anne Çiğdem Kaya (31) ise yaralı olarak kurtulmuştu. Söz konusu davanın ilk duruşması 04 Aralık Perşembe günü Samsun 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne görülmeye başlanacak.

Samsun'daki heyelan faciasının davası başlıyor: 'AVM hala açık, kapatılacaktı'

"BU TOPRAK KAYMASI DEĞİL, CİNAYET"


Duruşma öncesi acılı anne Çiğdem Kaya, avukatları, kayınpederi İrfan Kaya, kayınvalidesi Nurhayat Kaya ve aile fertleriyle birlikte Terme Akçay Karacalı Mahallesi'ndeki aile kabristanını ziyaret etti. Eşinin ve iki kızının mezarına çiçek bırakan Kaya, ilk kez İHA'ya konuşarak gözyaşlarıyla şunları söyledi:
"İhmalsizlik yüzünden yavrularım ve eşim toprak altında yatıyor. Bu toprak kayması değil, . Başka annelerin canı yanmasın. Çocuklarım seslerini duyamadım. Adem'in elimi tutamadım. AVM hala açık, neden? Kapatılacağı söylenmişti. Adalet istiyorum."
Yaşadığı dehşet anlarını anlatan Çiğdem Kaya, "Eşim o sabah kahvaltı hazırlamıştı. Ailece çok mutlu kahvaltı yaptık. Arkadaşı aradı, Kavak ilçesine piknik yapmaya gittik. Piknik dönüşü eşim ‘aracı yıkayalım' dedi. Ben de olur dedim. Çocuklarım arabada uyuyordu. Ben aracın içinde arkadaydım. Eşim bana ‘yardım eder misin' dedi. Olur, yardım ederim dedim. Araçtan indim. Araçta çocuk kilidi kilitliydi. Bana kapıyı açtı. Paspasları çıkardım. O sırada ses duydum. Ben o sesi yukarda yol vardı, araçtan taş sıçradı zannettim. Aklımın ucundan geçmezdi oradan kayalık geleceğini. Eşime 2-3 kere söyledim ses duyuyorum, ses geliyor diye. Eşim markete girdi jeton almak için epey bir bekledi. Mutlu mutlu geldi gülümseyerek yanıma geldi. Yüzünde sadece o ifadeyi hatırlıyorum. Jetonu atıp suyu açtı. Hava çok soğuttu. Adem, ben arabaya binmek istiyorum bineyim mi dedim. Bana ‘binme yardım et, tez bitirelim' dedi. Ben de araca binmedim. Suyu tutunca üzerime geliyordu, ben kenara çekildim. Adem ‘ses duyuyorum' diyerek yukarı baktı. O anda heyelan oldu. Yardım isterken çocuklarım ve eşim can vermişler haberim yok. Ben yardım isterken onlar da orada ölmüşler. Çocuklarımın sesini bile duyamadım, eşimi duyamadım. Kimin parmağı varsa Allah'a havale ediyorum. Evlatlarından ettiler, evimi yıktılar. Uzağa taşınmak zorunda kaldım. Samsun'a bile sığdıramadılar beni. Herkese Allah'a havale ediyorum. Rabb'imin adaletine bırakıyorum. Psikolojim bozuldu, evden çıkamıyorum, çocuk görüyorum dayanamıyorum ne yapacağımı bilmiyorum" ifadelerini kullandı.

Samsun'daki heyelan faciasının davası başlıyor: 'AVM hala açık, kapatılacaktı'

"HER BİRİNİN SAÇ TELİ KADAR ADALET ARIYORUZ"

Çiğdem Kaya'nın kız kardeşi öğretmen Hatice Tatlı, "Çocuklar çok küçüktü, daha anaokuluna gidiyorlardı. Anneleri onların saçının teline bile kıyamazken, bir ihmalsizlik sonucu hayatlarını kaybettiler. Her birinin saçı teli kadar adalet arıyoruz. Başka annelerin canı yanmasın. Başka yürekler yanmasın. Sadece bir heyelan veya doğal afet adı altında kalsın istemiyoruz. İhmalsizliği kim yaptıysa, kim buna sebebiyet verdiyse, kim bunu görmezden geldiyse, biz başta Allah'a, daha sonra devletimize, daha sonra ilgili kurumlara güveniyoruz, adalet arıyoruz. Dilerim Rabb'imden kanlar yerde kalmasın" diye konuştu.

Samsun'daki heyelan faciasının davası başlıyor: 'AVM hala açık, kapatılacaktı'

"YIKAMA YERİ RUHSATSIZ"

Kaya ailesinin avukatı Kartal Akcan, duruşma öncesi acılı aileyi ziyaret ederek destek oldu. Avukat Akcan yaptığı açıklamada, "Bu dosya ağır ceza mahkemesinde görülecek. Taksirle adam öldürme dosyası. 30 yıllık meslek hayatımda takip ettiğim en zor ve en meşakkatli davaların başında geliyor. 2 tane evladımız ve babaları hayatlarını kaybetti. Buna bir kaza kaza demeye bin şahit lazım. Çiğdem kardeşimizin dediği gibi ağır kusur demeye de dilim varmıyor. Cinayet gibi bir olay. Adem bir evin tek evladıydı. İki ailenin soyu gitti maalesef. Çok zor bir olay. Anne hem ailesini kaybetti hem de sakat kaldı. Çok zor bir olay. Allah kimsenin başına vermesin. Bu işin vicdani yönü, psikolojik yönü var. Tabii ki bir de hukuki yönü var. Yarın ağır ceza mahkemesinde duruşması olacak. Çok iyi bir yargılama olacağından, adaletten şaşırmayacağından eminim. Burada ihmaller zinciri var. yıkama olduğu yer ruhsatsız. Tabii ki burada faaliyet gösteriyor. Burada kamu kurumlarına çok büyük görevler düşüyor. Buranın takibi yapılmış olsaydı bu aile yok olmazdı" şeklinde konuştu.

2 YILDAN 15 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİ

Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede ise olayın "iş güvenliği ihmali" sonucu meydana geldiği vurgulanırken, istasyon sahibi Mehmet Zeki G. ile işletmede fiilen müdür gibi hareket ettiği belirtilen Kemal Y. hakkında TCK 85/2 kapsamında 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

BİLİRKİŞİ RAPORU: "RUHSATSIZ VE TEDBİRSİZ"

Dosyaya giren bilirkişi raporunda, oto yıkama bölümünün tesisin vaziyet planında yer almadığı, ruhsat ve izin belgesi bulunmadığı ve gerekli iş güvenliği tedbirlerinin alınmadığı vurgulandı. Raporda, işletme yetkililerinin heyelan ve toprak kayması risklerine karşı koruma önlemlerini göz ardı ettiği kaydedildi.

ETİKETLER
#akaryakıt istasyonu
#toprak kayması
#cinayet
#AVM
#gözaltı
#heyelan
#Iş Güvenliği Ihmali
#Yaşam
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.