Okulların kapanmasıyla birlikte yıllık izin dönemi de başladı. Birçok çalışan tatil planları yaparken, ekonomik nedenlerle iznini kullanamayanlar da oluyor. Peki yıllık izne çıkmaya işçi işverenden izin parasını isteyebilir mi? İşveren, kullanılmayan izin günlerinin parasını ödeyebilir mi? İşte yıllık izinle ilgili bilinmesi gereken kritik detaylar…
İş hayatının yoğun temposu içerisinde çalışanların en temel haklarından biri olan yıllık ücretli izin, İş Kanunu ile güvence altına alınmıştır. İşyeri ne olursa olsun, aynı işverene bağlı olarak en az bir yıl çalışan her işçi, yıllık izne hak kazanır. Üstelik bu hak, yalnızca dinlenme değil, aynı zamanda çalışma hayatında önemli bir düzenlemedir. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç, yıllık izinle ilgili bilinmesi gereken kritik detayları açıkladı.
İş Kanunu’na göre yıllık izin süresi, işçinin aynı işverene bağlı olarak işyerinde geçirdiği süreye göre belirleniyor. Buna göre;
Yer altında çalışan madenciler için bu süreler 4 gün artırılarak uygulanır. Ayrıca 18 yaşından küçük ve 50 yaşından büyük işçiler için yıllık izin süresi asgari 20 gündür. Bu süreler kanuni asgari sınırdır; işveren isterse daha fazlasını da verebilir ancak daha azı söz konusu olamaz.
İşçilerin yıllık ücretli izin hakkı, İş Kanunu’nun 53. maddesiyle koruma altına alınmıştır ve bu haktan ne işveren ne de işçi vazgeçemez. Yani, “İzne çıkma, parasını vereyim” teklifi de “İzne çıkmayayım, parasını alayım” talebi de yasal değildir.
İşçi, işten ayrıldığında ister kendi istifasıyla ister işveren tarafından çıkartılsın, isterse tazminatsız atılsın kullanmadığı izin günlerine ilişkin ücretini alma hakkına sahiptir. Bu ücret, işçinin işten ayrıldığı tarihteki son maaşı üzerinden hesaplanır.
Yasal olarak yıllık izin kesintisiz kullanılmalı. Ancak tarafların karşılıklı anlaşması halinde bu süre parçalara bölünebilir. Fakat en az bir parça mutlaka 10 günden az olamaz. Örneğin bir işçi, yıllık iznini 10 gün + 4 gün olarak ikiye bölebilir. Ancak 7 gün + 7 gün şeklinde iki eşit parça yapmak da mümkündür.
Yıllık izin süresi hesaplanırken, izne denk gelen hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri izinden sayılmaz. Örneğin 10 günlük bir izne çıkan işçinin izni, içinde 29 Ekim varsa, o gün izin süresine dahil edilmez ve izni bir gün uzar.
Kanuna göre işveren, işçiye izin dönemi ücretini peşin ya da avans olarak vermek zorunda. Uygulamada her zaman bu kurala uyulmasa da, Yargıtay’ın kararlarına göre bu yükümlülüğü yerine getirmeyen işverenin işçisi, durumu gerekçe göstererek iş akdini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatına hak
kazanabilir.
İznini başka şehirde geçirecek işçilere, belgelemeleri halinde 4 güne kadar ücretsiz yol izni verilebilir. Bu izin yıllık izne eklenir ancak bu sürede işverenden ücret talep edilemez.