Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

Türkiye gündemini sarsan casusluk operasyonunun detayları ortaya çıkmaya devam ediyor. Ekrem İmamoğlu’nun merkezde olduğu soruşturmada, İngiliz istihbaratına çalıştığını itiraf eden Hüseyin Gün etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için, yaptığı çalışmaları ve kimlerle irtibat halinde olduğunu tek tek anlattı.

Öte yandan Hüseyin Gün’ü ihbar eden üvey oğlunun ifadesi oldukça dikkat çekti. Hüseyin Gün’ün üvey oğlu Ü.D.A ifadesinde; Hüseyin Gün’ün yurtdışında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı propaganda yürüttüğü, İsrail’in Lübnan’da yaptığı sinyal istihbaratı saldırısında da parmağı olabileceğini söyledi. İşte kan donduran ifadenin detayları:

Soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan şüpheli Gün'ü ihbar eden üvey oğlu Ü.D.A.'nın İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde verdiği ifade ortaya çıktı. Ü.D.A. ifadesinde, Hüseyin Gün ile tanışıklığının annesi aracılığıyla 2004 yılında olduğunu belirterek, ‘'Bu şahsın annem ile olan tanışıklığı ise Azerbaycan üzerine yapılan bir ekonomi konferansında gerçekleştiğini biliyorum. Bu tanışıklıktan kaynaklı annemle gerçekleştirdiği görüşmelerde anneme yurtdışında, İngiltere, Amerika ve İsrail'de birçok kişi ve sermaye gruplarıyla bağlantısının olduğunu, buradan yatırım getirebileceğini, beraber iş yapma niyeti ve talebi olduğunu belirtmişti. O dönemde yapılan görüşmeler neticesinde birlikle şirket açma düşüncesi içerisine girdiler. Annem ve Gün ortaklığı sonucunda ‘Avicenna Capital' ve ‘Avicenna Holding' gibi birçok şirketi 2005 yılında kurdular. Bu ortaklık esnasında şirketin ticari faaliyetler sonucunda elde ettiği kar ve şirket sermayesini annemin herhangi bir onayı olmaksızın veya farklı şekilde lanse ederek hem Türkiye içerisinde hem de yurtdışında faaliyet gösteren birçok şirkete para aktarımında bulunmuştu" dedi.

Şüpheli Gün'ün ‘CELLCRYPT' isimli kripto yazılım programını dönemin devlet yetkililerine sunarak pazarlamasını yapma gayesinde bulunduğunu bildiğini söyleyen Ü.D.A., "Bu yazılım programının asıl gayesi devletimizin üst makamlarında bulunan kişilerin telefonlarına sızarak, gizli kalması gereken bilgileri açığa çıkarmak veya devletin her kademesinden bilgileri olmaları adına gerçekleştirdiğini düşünüyorum. CELLCRYPT yazılımı ile ilgili yapmış olduğum araştırmalarda bu yazılımın İngiltere istihbarat örgütüne hizmet ettiğini düşünmekteyim. Bir dönem yardımcısı olarak çalışan B.Y. bana ‘Hüseyin bey polis çevirmelerinde sorun yaşamamak ve durdurulmamak için bir takım tedbirler alırdı. Aracında sinyal kesici bulundurduğunu biliyorum' demişti. Kendisinin İsrail ve Afrika ülkelerine çokça seyahati vardır. İsrail İstihbarat örgütü elemanlarıyla Afrika ülkelerinde görüştüğünü düşünüyorum. Hatta pandemi döneminde İsrail, ülkeye yabancıların girişini yasaklamasına rağmen Hüseyin Gün ve beraberindekilere özel karşılama ve muamele yapıldığını kendisinden dinlemiştim" şeklinde konuştu.

Ü.D.A. ifadesinin devamında, yaklaşık 1 yıl kadar önce Lübnan'daki telsiz/çağrı cihazı patlaması haberlerini gördüğünde ilk olarak aklıma Hüseyin Gün'ün geldiğini belirterek, "Onun geçmiş dönemdeki kriptolu telefon-çağrı cihazı ve sinyal kesici gibi teknolojik aletlerin ticaretini yapmak istemesi, İsrail ve İngiliz İstihbarat elemanlarıyla olan samimiyetini birlikte değerlendirdiğimde bu patlamada bir rolünün olabileceğini düşündüm. Bu kişinin sadece ülkemizde değil Azerbaycan. Özbekistan ve Kırgızistan başta olmak üzere komşu dost ülkelerimizde ajanlık faaliyetlerinde bulunduğunu, ticari olarak göstermiş olduğu faaliyetleri doğrultusunda ülkemiz ve komşu ülkelerde istihbari faaliyetlerde bulunduğunu düşünüyorum.

Bu şirketin kurulumu üzerine ise Azerbaycan ülkesinde o dönem muhalif olan İsa Gambar gibi birçok şahsı, Azerbaycan ülkesini demokratikleşme adı altında finanse ettiklerini biliyorum. Daha sonra bu şirket üzerinden Amerika'da siyasi lobi şirketlerine Edward Palmer isimli avukatlık bürosu üzerinden yüklü miktarlarda para aktarıldığını, bunun amacının da muhalefeti destekleyerek, mevcut hükümet üzerinde baskı oluşturmak ve fırsatı bulunduğunda yıkabilmek veya güç kaybettirmek niyetiyle yapılmıştır. Yine 2005-2006 yıllarında Özbekistan ülkesinde mevcut yönetimi devirmek amacıyla bir takım faaliyetler bulunmuştu. İngiltere istihbarat servisi olan MİS ve MI6 ile yapmış olduğu görüşmelerde darbeyi gerçekleştirmek ve muhalefete finansman sağlamak için talepte bulunduğu biliyorum. Bu konuları Hüseyin Gün isimli şahıs anneme anlatırken duymuştum" diye konuştu.

Karşılıklı anlaşma sonucunda Özbekistan'da yaşanacak olaylarda dahilinin bulunduğunu bildiğini söyleyen Ü.D.A., ‘'Ayrıca belirtmek isterim ki bu kişi 2016 yılı ilk aylarında çevresi ile yapmış olduğu sohbetlerde ‘Erdoğan 'a güven duygusu ve kredisi yurtdışında bitmiştir. Hükümet etmesi çok zor olacaktır. Yakın zamanda Türkiye'de büyük bir dalgalanma olacak, ekonomik kriz boy gösterecek, Dolar ve benzeri yabancı para birimlerine el konulacak. Yurtdışında görüştüğüm kişilerden aldığım bilgiler bu şekilde. Türkiye'de herhangi bir yatırım yapmayın, mevcut paranızı riske atmayın. Hatta elinizde bulunan yatırım veyahut paraları da Amerika. İngiltere ve İsviçre'ye aktarın' şeklinde telkinlerde bulunduğunu biliyorum. Öte yandan şüpheli Gün'ün A.Ö.B. isimli kız arkadaşının olduğunu biliyorum. Bu kişi ile tanıştığı dönemde Beşiktaş'ta küçük bir kafesi vardı. Tanışıklığı sonrası bu sayının arttığını biliyorum. Bunun amacında da Hüseyin Gün'ün yabancı istihbarat örgütleriyle yapmış olduğu veya yapacağı görüşmelerde dikkat çekmemek amacıyla A.Ö.B.'ye ait kafelerde görüşmektedir" ifadelerini kullandı.