Son dakika haberi: Eli kanlı terör örgütü PKK, kongrenin toplandığını duyurdu. Kongrede alınan kararların yakın zamanda paylaşılacağı aktarıldı. PKK'nın kongre duyurusundan sonra DEM Parti'den 8 maddelik dikkat çeken bir açıklama geldi.
Terör örgütü PKK, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yaptığı fesih çağrısı üzerine 12. Kongresi'ni topladığını duyurdu. Kongrede alınan kararlara ilişkin geniş ve ayrıntılı bilgi ve belgelerin yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacağı aktarıldı.
PKK'nın kongre açıklamasının ardından gelişmeyi değerlendiren DEM Parti Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Asıl şimdi barışın mihenk taşları döşenecek. Hepimize hayırlı olsun. Sırrı Başkanımın görmesini çok arzu ederdim" ifadelerini kullandı.
CEM KÜÇÜK: ŞU AN BÜYÜK BİR İŞ BAŞARILIYOR
TGRT Haber ekranlarında kararı değerlendiren Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük, "Biz 1983 hatta 1984 Eruh baskınından bu yana tam 450 milyar dolar teröre bu PKK belasıyla mücadele etmek için para harcamışız. Bu paraları ekonomiye, sağlığa, ülkemizin finansmanına ayırsaydık bugün Türkiye aşağı yukarı 1.5-2 trilyon dolar seviyesinde bir ülke olacaktı. Neredeyse İngiltere seviyesine yaklaşacaktık ekonomik büyüklük anlamında. Şehitler verdik 30.000-35.000 civarında. Şimdi hiçbir ülke terörle 40 yıl uğraşmadı. O yüzden de bugün siyasi iktidarın yani AK Parti - MHP Hükümeti'nin ve buna destek veren bütün muhalefet partileri ve aynı zamanda DEM Parti'de dahil olmak üzere şu an büyük bir iş başarılıyor devlet olarak" ifadelerini kullandı.
PKK'nın kongre kararı sonrası DEM Parti'den 8 maddelik yeni bir açıklama geldi. DEM Parti'den yapılan açıklamada şu şekilde;
PKK’nin tarihi kongre kararlarıyla birlikte elli yıllık çatışmadan barış ufkuna bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Bu adım, kadim topraklarımızın bağrında asırlardır özlemi çekilen barışın ve demokratik siyasetin yeniden filizlenmesinin ve gelişmesinin bir adımıdır.
Öncelikle, uzun süreli çatışmalı süreçte yaşamlarını yitiren tüm insanlarımızı derin bir hürmetle anıyoruz. Acının rengi, dili ve kimliğinin olmadığını onlarca yıllık acı tecrübe hepimize göstermiştir. Bugün Türk’ün, Kürt’ün, Çerkez’in, Arap’ın, Alevi’nin, Sünni’nin, bütün kimlik ve inançların gözyaşları aynı denizde buluşmuştur. Ortak kederimizi yüreğimizde taşıyoruz; tüm yitirdiklerimizin anısını kutsal bir emanet olarak koruyacağız ve ortak geleceğimizi inşa edeceğiz.
Şimdi, ortak ve eşit yaşam iradesini her şeyin önüne koyma vaktidir. Demokratik bir topluma, özgür siyasete, evrensel hukuka derinden inanma, demokratikleşme için çalışma ve adımlar atma dönemidir. Artık hiçbir genç ne dağda ne şehirde toprağa düşmesin. Bu ülkede bundan böyle inkarın ve silahların değil siyasetin, öfkenin değil demokratik ve toplumsal uzlaşının, ayrılığın değil birlikte ve eşit yaşamın sesi yükselsin.
Onurlu bir barış ve demokratik çözüm yolunda yeni bir sayfa açılıyor. DEM Parti olarak bu tarihi dönüm noktasından sonra, Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşmesi için başta TBMM olmak üzere tüm demokratik siyaset kurumlarının sorumluluk almasının gerekliliğine inanıyoruz. Şimdi demokrasinin ve adaletin sesi yükselmelidir. Toplumsal barışın inşası için Meclis’in önünde duran tarihsel görev, hiçbir siyasi hesabın gölgesinde kalamayacak kadar mukaddestir. Bu tarihî adımı kalıcı barışa dönüştürecek yasal-kurumsal zemini birlikte kurmak, şu an en temel sorumluluğumuzdur.
Bu tarihi anda, Türkiye’nin demokratik geleceğini kurma fırsatını başarıya ulaştırmak için yürütme erkinin de tarihi sorumluluğunu yerine getirmesi barışın güvencesi olacaktır.
Bu sürecin gelişmesinde tarihi bir sorumluluk üstlenen Sayın Abdullah Öcalan’a; barışın bedelini canlarıyla, evlatlarıyla, gözyaşlarıyla ödeyen Türkiye halklarına; çözüm iradesine destek sunan Sayın Devlet Bahçeli’ye ve bu iradeye sahip çıkan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a ve sürece olumlu yaklaşan ana muhalefet lideri Sayın Özgür Özel olmak üzere tüm muhalefet liderlerine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu sürecin başarıya ulaşması için siyasi kurumlarımıza, sivil toplum örgütlerimize ve en önemlisi 85 milyon yurttaşımızın her birine barışı koruma, inşa etme ve geleceği bugünden kazanma görevi düşmektedir. İstiyoruz ki Türkiye’nin barışı Ortadoğu’ya umut, dünyaya ilham olsun.
DEM Parti olarak, Mezopotamya ve Anadolu halklarına kutsal bir söz veriyoruz: Gerçekle yüzleşmekten, adaleti tesis etmekten kaçmayacağız; kaybettiklerimizin ruhunu incitecek hiçbir adıma, süreci zedeleyecek hiçbir söyleme, barışın yolunu kesecek hiçbir eyleme asla izin vermeyeceğiz. Eşit yurttaşlığın, demokratik siyasetin ve barışın yılmaz savunucuları ve taşıyıcıları olacağız.
Bugün bir yandan büyük bir umudun, bir yandan da tarihin yüklediği derin bir sorumluluğun ağırlığını taşıyoruz. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu irade beyanımızı, ömrünü barışa ve halkların kardeşliğine adamış, yüreği hep ezilenlerin yanında atmış sevgili yol arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder’i bir kez daha anarak tamamlıyoruz"
Öte yandan geçtiğimiz günlerde teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısının artık yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörün artık tamamen ortadan kaldırılması ve yeni bir dönemin kapılarının açılması için de Cumhur İttifakı olarak güçlü, kararlı bir irade ortaya koyduk. Artık terör örgütü de çıkmaz yola girdiğini anlamalı ve kendilerine yapılan çağrının gereğini yerine getirmelidir” ifadelerini kullanmıştı.
NE OLMUŞTU?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim 2024'te "Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın." açıklamasında bulunmuş ve çağrı yapmıştı. Daha sonrasında teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın İmralı Cezaevi'nden gönderdiği "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" başlıklı mektubu, DEM Parti milletvekilleri tarafından İstanbul'da okunmuştu. Mektupta Öcalan, PKK'nın silah bırakması ve kendini feshe çağrısı yapmıştı.
Sıkça Sorulan Sorular
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ NASIL BAŞLADI?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim 2024'te "Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın." açıklamasında bulunmuş ve çağrı yapmıştı. Daha sonrasında teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın İmralı Cezaevi'nden gönderdiği "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" başlıklı mektubu, DEM Parti milletvekilleri tarafından İstanbul'da okunmuştu. Mektupta Öcalan, PKK'nın silah bırakması ve kendini feshe çağrısı yapmıştı.