Ekrandaki duruş, hayattaki boşluk

GİRİŞ:
2025-12-26
saat ikonu 17:08
|
GÜNCELLEME:
2025-12-26
saat ikonu 17:18

İnsanların kendi benliğini bulabilmesi için sosyal medyadan uzaklaşması lazım. Çünkü dijitalde yapılan paylaşımlar kişinin öz benliğini de etkiler. “Sosyal medyada ne paylaşıyorsak, aslında orası eksiktir” sözü son zamanlarda psikologlar tarafından üzerinde durulan bir konu oldu.

Dijital dünyada paylaşılanlar aslında olan durumlar değil, olmasını istediklerini yansıtır. Sosyal medyayı bir vitrin gibi düşünürsek arkada olup bitenleri kimse bilemez. İnsanlar gösterme ve ispat çabasına girdikçe olmasını istedikleri, insanların onları nasıl görmesini istedikleri şekilde paylaşım yapar. Sorun paylaşmakta değil, paylaşmanın amaç haline gelmesinde.

Eğer kişi paylaşım yaptığında o kişinin veya durumun değerli olduğunu istiyorsa orada sorun olduğunu kabullenmek gerekir. Hiç kimse hayatını bir başkasına ispat etmek zorunda değildir. Sosyal medya gerçekten anı olarak kalsın mı istiyoruz yoksa herkes bizim ne kadar mutlu olduğumuzu görsün mü? Kişilerdeki en büyük sorun ise bu durumu asla kabul etmemeleri.

Eğer yaptığımız paylaşımlar, bizim ya da bir durumun değerli olduğunu göstermek için ise ve paylaşımdan sonra daha huzurlu hissediyorsak burada bir sorun olduğunu kabul etmek gerekir.

Mutluluk, başarı, sevinç veya keder; bunlar yaşanır ve hissedilir. Ancak yaşananı birileriyle paylaşma zorunluluğu hissetmek, zamanla bireyi kendinden koparır, sahte bir benlik oluşmasına neden olur.

Dijitaldeki “ben”, gerçek benliğin değil, bir tür idealize edilmiş benliğin kopyası haline geliyor.