Kaseti geri saralım yıl 1984… Milli Takımımız, İngiltere’ye 8-0 mağlup oluyor. Aradan 41 yıl geçmiş ve yıl 2025! Uçan, kaçan Millilerimiz, İspanya karşısında 6-0’lık ezici bir sonuç alıyor. Tarihin kara kaplı ya da tozlu raflarına Montella’nın rezilliği de ekleniyor. Mesele aslında İspanya’ya karşı kaybetmek değil. Kaybedersin, bu oyunun kaderinde var! Hiç mücadele etmeden, hatta rakibini analiz etmeden Gürcistan karşısında kazandığın ezber kadroyla saha çıkarsan hezimet kaçınılmaz olur. Nitekim dün gece tüm Türkiye bunu yaşadı.
İstifa da hizmettir!
Ekranları başında maçı takip eden milyonlardan Montella’nın farkı neydi? Bence, mücadeleyi saha kenarı da izlemesiydi! Kabus dolu 90 dakikada sıfır üretkenlik. Saha içine dair ne konuşabiliriz ki? Savunma yok, hücum yok… Tek olumlu görebildiğim direnmeye çalışan Uğurcan Çakır! O da bir yere kadar. Hiç lafı gevelemeye gerek yok. Milli Takımı bu seviyelere düşüren ve kendini sorumlu hisseden her kim varsa direkt istifa etmeli. Eminim ki Türkiye’ye bu şekilde de en iyi hizmeti vermiş olacaktır. Montella kocaman bir sıfırı daha karnesi yazdı. Yeri geldiğinde nasıl hakkını teslim ettiysek, şu an da Montella, Milli Takım’ın hakkını istifayla teslim etmeli!
Unutmayın kaybetmek ve rezil olmak arasında ciddi bir fark var. Umarım bu rezillik bir daha yaşanmaz. İspanya’nın olduğu grupta hedefimiz ikincilik olması doğal. İkinci olarak grubu tamamlama gücümüz de var fakat bu skorun kabul edilecek hiçbir yanı yok. Kalan maçlarımızı da düşünerek fatura kesilmeli!