İşgalci İsrail ordusu gece saatlerinde İran'ın başkenti Tahran'ı vurdu. Nükleer tesislerin hedef alındığı saldırıda İran'ın çok sayıda üst düzey komutanı da hayatını kaybetti. İran saldırıya karşılık vereceğini açıklamasının ardından her iki ülkenin de askeri gücü araştırılmaya başlandı. Peki İsrail ordusu mu daha güçlü yoksa İran mı? İşte detaylar...
İşgalci İsrail, uzun süredir tehdit ettiği İran'ı gece saatlerinde vurdu. Saldırıda çok sayıda üst düzey komutan hayatını kaybetti. İran, nükleer tesislerini de hedef alan İsrail'e karşılık vereceğini duyurdu.
İsrail hedef aldığı 6 noktada nükleer santralleri ve uranyum madenlerinin yanı sıra uranyum dönüştürme ve zenginleştirme tesislerini hedef aldı. ABD saldırılarda kendilerinin bir rolü olmadığını açıklarken ABD Başkanı Donald Trump "Gerekirse İsrail'i savunacağız" açıklamasını yaptı.
Saldırının ardından İran, ABD ile yapılan nükleer müzakerelerden çekildiğini duyurdu. İsrail de İran'ın 100'den fazla drone ile saldırı düzenlediğini, misillemelere hazır olduklarını bildirdi.
İran misillemesini bekleyen İsrail'de olağanüstü hal ilan edildi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, söz konusu saldırının başlangıç olduğunu söyledi ve İran'ı vurmaya devam edeceklerini belirtti.
Peki, iki ülke arasındaki olası bir savaş durumunda hangi tarafın ordusu ve silahlar daha üstün gelir? İran, Ortadoğu’nun en büyük ordularından birine sahip. Yaklaşık 580 bin aktif ve 200 bin yedek askeri bulunuyor. Ordu ve Devrim Muhafızları ayrı yapılarda, kara, hava ve deniz kuvvetlerine sahip. İran, “caydırıcılık” stratejisi doğrultusunda uzun menzilli füzelere ve insansız hava araçlarına yatırım yaptı. En dikkat çeken sistemlerden bazıları 2 bin 500 km menzilli Secil, 2 bin km menzilli Kheibar ve bin 400 km menzilli Hacı Kasım füzeleri. 2023’te ilk hipersonik füzesini de duyurdu. İran ayrıca, düşük irtifada uçarak radarlardan kaçabilen 2 bin 500 km menzilli Muhacir-10 gibi dronelar geliştiriyor ve ihraç ediyor. İran, 90 milyonluk nüfusu ve yaklaşık 600 bin aktif askeriyle, 10 milyonluk nüfusa ve 170 bin askere sahip İsrail’den çok daha geniş bir insan kaynağına sahip.
İsrail’in 240 savaş uçağıyla hava üstünlüğü sağladığı değerlendiriliyor. F-15, F-35 gibi modern ve uzun menzilli jetlere sahip olan İsrail, yüksek hassasiyetli hava operasyonları gerçekleştirme kapasitesine sahip. İran’ın elinde ise çoğu eski model olmak üzere yaklaşık 188 savaş uçağı bulunuyor. Uzmanlar, bu uçakların büyük kısmının teknik sorunlar ve yedek parça eksikliği nedeniyle operasyonel kapasitesinin sınırlı olduğunu belirtiyor.
İran, Ortadoğu’nun en geniş füze ve SİHA envanterlerinden birine sahip. ABD’li komutan Kenneth McKenzie’ye göre İran’ın envanterinde 3 binden fazla balistik füze var. İran ayrıca kısa ve uzun menzilli füzelerin yanı sıra gelişmiş insansız hava araçları da üretiyor.
İsrail’in füze savunma sistemleri ise dünyaca biliniyor. “Demir Kubbe” ve “David’s Sling (Ok)” gibi sistemler, 13 Nisan’daki İran saldırısında 300’den fazla füze ve SİHA’nın çoğunu etkisiz hale getirdi. Uzmanlar, bu sistemlerin İsrail’in en güçlü savunma hatlarından biri olduğunu vurguluyor.
İran donanmasında 107 savaş gemisi bulunmasına rağmen bu filonun büyük kısmı yaşlı ve modern savaşta yetersiz görülüyor. İsrail’in donanması ise yaklaşık 60 gemiden oluşuyor. Siber alanda ise İsrail daha gelişmiş bir altyapıya sahip. Ancak son dönemde İran kaynaklı siber saldırıların ciddi oranda arttığı belirtiliyor.
İsrail’in nükleer silahlara sahip olduğu tahmin edilse de Tel Aviv yönetimi bu konuda resmi bir açıklama yapmıyor. İran ise nükleer programının sivil amaçlı olduğunu savunuyor ve nükleer silah geliştirdiği yönündeki iddiaları reddediyor.