KAAN'ın uçuşu 1925'i hatırlattı! Türkiye'nin ilk uçak fabrikasının kritik süreci
Yerli uçağımız KAAN'ın ilk uçuşu Türkiye'nin uçak macerasının yaşandığı 1925'i hatırlattı. Yatırımların en önemlilerinden biri olan Kayseri Uçak Fabrikası 1950 yılına kadar 130 uçak üretti.
Türkiye’nin yerli 5. Nesil savaş uçağı ilk uçuşunu gerçekleştirdi, heyecanlı anlar 1925’i hatırlattı. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı uçakların etkin ve çok önemli silahlar olduğunu kanıtladı. Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 1925’te ilk adımlar atıldı. Almanya ile Birinci Dünya Savaşı öncesinde kurulan işbirliği yeni bir boyutuyla yeniden gündeme taşındı. Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Kemaleddin Sami Bey aracılığıyla Alman Junkers firması ile bağlantı kuruldu.
TOMTAŞ'IN HİKAYESİ
Yüksek güvenlik sebebiyle Kayseri’yi tercih eden Türkiye uçak fabrikasının kurulması için imzaları attı. Emekli Yüksek Mühendis Albay Raşit Por, ''Almanların silahsızlanmayla ilgili kısıtlarına arayışlarıyla ilgili en uygun yer Türkiye görülmüş. Türk Hava Kurumunun devlet adına katkısıyla TOMTAŞ adında bir şirket kurulup 1926 yılında tesis buraya kurulmuş.'' demişti.
Fabrika Teknik Müdürünün kızı Mizyal Eranıl Toltay, babası Mehmet Şerafettin'in Atatürk'ün direktifleriyle Türk Teyyare Cemiyetinin açtığı bir müsabakaya katıldığını söyledi:
"Babam müsabakaya kazanmış ve 5 kişi Fransa’ya yollanmış. Daha sonra Kayseri’ye gelerek askeri tesislerde teknik müdür olarak görev yapmış."
Alman Junkers fabrikayı iki aşamada kurdu, hangarlar ve tesisler hazırlandı, bir uçak prototipi dosyası üzerinde çalışıldı. Fabrika için gereken malzemeler Almanya’dan deniz yolu ile İskenderun’a, oradan trenle Ulukışla’ya, oradan da deve ve kağnılar ile Kayseri’ye ulaştırılıyordu.
ALMAN FİRMASI VAZGEÇTİ
Her şey hazırdı. 5 Alman mühendis, 120 Alman işçi ve 240 Türk işçi ile Türkiye'nin ilk uçak üretimi başladı. Bir yıl boyunca çalışmalar sorunsuz devam etti ancak Alman firmasının karşı karşıya olduğu sıkıntılar projeye sekte vurmaya başladı. Junkers, 520 bin lira karşılığında tüm haklarından vazgeçerek hisselerini Türk Hava Kurumuna devretti.
Emekli Yüksek Mühendis Albay Por, Almanya ile olan anlaşmanın feshedilme sürecini şöyle anlatmıştı:
"Sanıyorum çalışanların ücret farklılıkları birinci etken. Orada çalışan Almanlarla Türklere ödenen ücret arasında epey fark var. Bu da huzursuzluğa neden olmuş. Sonra da Almanlarla olan anlaşma 28 yılında feshedilmiş. Milli Savunma Bakanlığına devredilen tesis Hava Müsteşarlığı bünyesinde görevine devam etmiş. Almanlarla başlayan işbirliği 30'dan sonra Amerikalı Curtiss Hawk ile devam etmiş. Hawk ve Fledgling uçaklarını yapmaya başlamışlar. Sonra Almanlarla Gotha, Polonyalılarla PZL ve 40'larda İngilizlerle Magister lisans alınarak yapılmış."
İKMAL-BAKIM TESİSLERİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Kayseri Uçak Fabrikası'nda İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar çeşitli tip ve markalarda 100'den fazla uçak üretildi. Emekli Albay Por, Curtiss Hawk ve Fledgling model 2 tip uçağın İran şahına hediye edildiğini söyledi. Marshall yardımları ve Türkiye'nin NATO üyeliği, Kayseri Uçak Fabrikasının da sonunu getirdi. Kayseri'deki tesisler hava ikmal ve bakım tesislerine dönüştürüldü.
Türkiye’nin rahata alıştırılıp üretimden uzaklaşması, Kayseri uçak fabrikasının yaşatılamaması, Türk havacılık tarihine büyük bir kayıp olarak geçti. Türkiye yerli üretimlerle dışa bağımlılıktan çıkma kararı aldı ve insansız hava araçlarıyla süreç başladı.
HEDEF MİRASA SAHİP ÇIKMAK
Türkiye yüz yıl sonra insansız hava araçları ile başlattığı atağı 5. nesil savaş uçakları ile sürdürerek, Kayseri'de doğan havacılık mirasına sahip çıkmayı hedefliyor.