Beşiktaş, ara transfer dönemi tahtasının kapanmasına saatler kala tarihinin en yüksek bonservis bedellerini ödeyerek Ernest Muçi ve Al Musrati transferlerini gerçekleştirdi. Belki de bu son günde yapılan transferler, Beşiktaş’a Türkiye Kupası’nı kazandırdı.
A’dan Z’ye tüm Beşiktaşlılar şunu biliyor ki; geçen sezon kurulan kadro felaket derecede kötü. Bunu da ligde ve Avrupa’da almış olduğu başarısız sonuçlarla görüyoruz. Ayrıca tarihinde çok nadir rastlanacak şekilde derbi maçlarında sıfır çekti. Biraz daha ileri gidecek olursak, geçtiğimiz sezonun en önemli maçı olan Türkiye Kupası finalinde Trabzonspor karşısında, ilk 11’de geçen sezon yaz transfer döneminde yapılan transferlerden tek bir oyuncu bile yoktu. Düşünebiliyor musunuz? Maaş, bonservis ve imza paraları ile Beşiktaş’a maliyeti yaklaşık 50 milyon euroluk translerler yapıyorsunuz ve karşılığı kocaman bir sıfır ve enkaz.
Bu bilinçle transfer sezonuna giren Beşiktaş 33 yaşındaki Paulista transferi ile transfer sezonunu açtı. Rafa Silva gibi önemli bir oyuncuyu kadrosuna katmayı başardı ve Ciro Immobile gibi dünya çapında gol krallıkları olan bir santraforu kadrosuna kattı. Son olarak da yerli transferi Can Keleş’i hatırı sayılır bir bonservis ücreti ile transfer etti ama Beşiktaş hala geri dörtlü de sıkıntılar yaşıyor.
Beşiktaş şampiyon olmak istiyorsa, şampiyonluğa aday olmak istiyorsa mutlak bir şekilde en az bir stoper transfer etmeli. Bunun yanı sıra sağ bek ve sol bekte transfer etmeli yani Beşiktaş’ın geri dörtlüsü mükemmel olmak zorunda. Bunu çok önceden bilmesine rağmen yönetim bu bölgelere hamle yapmaması veya yapamaması şaşırtıcı. Evet yabancı sınırlaması var. Kadroda 19 yabancı var, oyuncuları gönderemeden nasıl oyuncu alacağız eleştirilerini duyar gibiyim. O zaman Brad Friedel neden getirildi? Tam olarak ne iş yapıyor? Geldiğinden bu yana tek bir icraatı var. O da Valantin Rosier’i bedelsiz göndermek oldu.
Beşiktaş ön bölgede fırsat transfer, yapmak için ekstra zaman kazandı. Mustafa Erhan Hekimoğlu‘nun performansı ve hakkında konuşulanlar gerçekten heyecan verici. Semih Kılıçsoy‘dan sonra belki de çok çok daha büyük bir yıldız doğuyor. Daha 17 yaşındaki çocuktan bahsediyoruz ve Giovanni’nin en çok heyecanlandığı futbolcudan. Bu yüzden 3 Ağustos Süper kupa finalinden önce Beşiktaş’ın mutlak bir şekilde stoper transfer etmesi gerekiyor. O maça hazır bir oyuncuyla çıkması gerekiyor, en azından stoper tandemi sağlam olmalı. Sağ bek, sol bek ve ön bölgeye transferlerinde de zaman kazanmış olur ama 3 Ağustos Süper kupa finaline Gabriel Paulistan’ın Omar Colley veya Necip uysal‘la çıkılması ve alınabilecek kötü bir sonuç gerçekten de sayın Hasan Arat ve yönetimini zor duruma sokar. Lige de kötü yansır.
Okyanusu geçip gölde boğulmayalım. Enkaz bir kadro devralındı, bunu herkes kabul ediyor ama bir stoper transfer etmek bu kadar zor olmasa gerek. Umarız transferde geç kalınmanın bedeli pahalıya patlamaz.
Sayfanın sonuna geldiniz!