Yüzyılın Ekonomik Köprüsü Zengezur

GİRİŞ:
2025-08-09
saat ikonu 16:48
|
GÜNCELLEME:
2025-08-09
saat ikonu 16:48

Bazı coğrafyalar vardır ki haritaya bakıldığında küçük görünür ama tarih boyunca büyük hesapların düğüm noktası olmuştur. Zengezur tam da böyle bir yerdir. Haritada incecik bir kara parçası; ama jeopolitik, jeoekonomik ve kültürel anlamda devasa bir öneme sahip. Bir asırdır Türk dünyasının damarını tıkayan, Anadolu’dan Orta Asya’ya uzanan doğal bağları kesen bu koridor, aslında sadece Azerbaycan ile Nahçıvan’ı değil, Türkiye ile bütün Türk Cumhuriyetlerini birbirine bağlayacak ana arterdir.

Tarihte bu coğrafyaya baktığımızda… Osmanlı’nın son döneminde ve Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında, bölgedeki sınırların büyük güçlerin masa başı hesaplarıyla çizildiği görülecektir. 1920’lerde Moskova ve Kars Antlaşmalarıyla şekillenen sınırlar, Zengezur’u Ermenistan’ın elinde bıraktı. Böylece, Türkiye ile Azerbaycan’ın kara bağlantısı koparıldı. Sovyet dönemi boyunca bu kopukluk, sadece coğrafi değil, ekonomik ve kültürel bir ayrılık yarattı. Oysa ki Zengezur, tarihin derinliklerinde İpek Yolu’nun canlı bir parçasıydı. Kervanlar bu hattı kullanarak Anadolu’dan Orta Asya’ya, oradan Çin’e uzanıyordu. Bugün geldiğimiz noktada, ’nun açılması artık sadece bir hayal değil, ciddi bir jeopolitik gündem maddesi. Açıldığında ne olacak? Öncelikle Türkiye–Azerbaycan arasındaki kara ulaşımı, Gürcistan hattına bağımlı olmadan sağlanacak. Bu, lojistik maliyetlerde ciddi bir düşüş ve taşımacılık süresinde belirgin bir kısalma anlamına geliyor. Tek bir tırın İstanbul’dan Bakü’ye ulaşma süresi günler yerine saatler bazında kısalabilecek. Enerji hatları, fiberoptik internet kabloları, doğalgaz boru hatları bu koridor üzerinden taşınabilecek.

Ekonomik boyut daha da çarpıcı: Orta Koridor’un etkinliği artacak, Bakü–Tiflis–Kars hattı Zengezur üzerinden Orta Asya’ya doğrudan bağlanacak. Bu, Çin’den Avrupa’ya uzanan ticaret hattında Türkiye’nin rolünü daha da güçlendirecek. Sadece lojistik değil, sanayi yatırımlarından tarımsal ürün ticaretine, turizmden kültürel değişim projelerine kadar geniş bir yelpazede ekonomik hareketlilik doğacak. Türk Devletleri Teşkilatı’nın ekonomik entegrasyon hedefleri için de bu koridor, hayati bir altyapı olacak.Bununla birlikte, Zengezur’un açılması Türkiye’nin sadece Azerbaycan’la değil, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan’la doğrudan ve kesintisiz kara bağlantısına kavuşması demek. Bu, “ Asrı” olarak tanımlanan dönemin somut altyapısı olacak. Orta Asya’daki enerji zenginlikleri, tarım ürünleri, madenler ve sanayi malları Türkiye üzerinden Avrupa’ya, Avrupa’nın teknolojik ürünleri ise Türkiye üzerinden Asya’ya ulaşacak. Kısacası, Zengezur’un açılması sadece bir ulaşım projesi değil; bir medeniyet damarının yeniden açılmasıdır. Geçmişte masa başı haritalarla kesilen bu bağ, şimdi milletlerin iradesiyle yeniden kuruluyor. Türkiye için bu, ekonomik anlamda milyarlarca dolarlık bir ticaret hacmi, jeopolitik anlamda ise bölgesel liderliğin pekişmesi demek. Tarihin unuttuğu bu ince kara parçası, yarın Türk dünyasının ana arterine dönüşecek.