Son dakika | Hakan Fidan'dan TBMM'de Suriye açıklamaları: Teröre izin vermeyeceğiz!
Son dakika haberi: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM'de yaptığı açıklamada Suriye'deki gelişmeleri gündemine aldı. Fidan, İsrail'in yönetimi ele alan muhalifleri pasifize etmek istediğini belirten Fidan, "İsrail mevcut yönetimin elindeki tüm ekipmanı ve teçhizatı kullanılmaz hale getirmek istiyor" dedi. Bakan Fidan Türkiye'nin Şam büyükelçiliğinin açılacağı ile ilgili de açıklamalarda bulundu.
Son dakika haberine göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM'de yaptığı konuşmada Suriye ve Filistin'deki gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin bölgedeki istikrar ve barışa yönelik çabalarını sürdüreceğini belirten Fidan, ulusal ve uluslararası platformlarda diplomatik girişimlerin hız kesmeden devam ettiğini vurguladı.
Bakan Fidan, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine verdiği önemi yineleyerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle Türkiye, her zaman Suriye halkının yanında olmuştur ve olmaya devam edecektir" dedi. Türkiye’nin Suriye’de terör örgütlerine karşı mücadelesinin kararlılıkla sürdüğünü ifade eden Fidan, DEAŞ ve PKK’nın mevcut durumdan faydalanmasına izin verilmeyeceğini vurguladı.
Suriye’nin yeniden inşa sürecine odaklanılması gerektiğini belirten Fidan, "Komşular için istikrarsızlık üretmeyen Suriye'yi görmeyi istiyoruz. Artık ülkeyi birleştirme ve yeniden inşa etme zamanıdır." ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanımızın Suriye'de yaklaşan süreci öngörerek ulusal uzlaşı çağrısında bulunmuştur. Maalesef rejim bu fırsatı değerlendirememiştir. Suriye halkına her şartta elini uzatan sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle Türkiye olmuştur. Türkiye tek başına Suriye halkının yanında durmaya devam etmiştir. Bundan sonraki süreçte de tüm desteğimizle yanında durmaya devam edeceğiz. Yeni Suriye'nin hayata geçmesini bekliyoruz. Komşular için istikrarsızlık üretmeyen Suriye'yi görmeyi istiyoruz. Artık ülkeyi birleştirme ve yeniden inşa etme zamanıdır. Suriyeliler artık kendi topraklarına dönebilecektir. Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine büyük önem vermektedir. Bu konuda bölgesel aktörlerle çalışmalarımızı devam ettireceğiz.
"SURİYE'NİN TERÖR YUVASI OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Geçen hafta Doha formunda gerçekleştirdiğimiz temasın yanı sıra pek çok ülkeyle yoğun diplomasi yürütmekteyiz. Suriye etraflıca değerlendirilmekte ve tedbirler alınmaktadır. İsrail'in uluslararası hukuku yok sayarak bu kez Suriye'deki gelişmelerden çıkar sağlama çabalarını maalesef görmekteyiz. İsrail Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit altına almaktadır. İsrail, şimdi de Suriyeli kardeşlerimizin geleceğini tehdit etmektedir. Netanyahu Golan tepelerinin İsrail toprağı olarak görmektedir. Türkiye olarak her zaman olduğu gibi Suriyeli kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz. Suriye'nin terörizm yuvası olmasına izin vermeyeceğiz.
"TERÖRÜN MEVCUT DURUMDAN FAYDALANMAMASI İÇİN UĞRAŞACAĞIZ"
DEAŞ ve PKK'nın mevcut durumdan faydalanmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Dost ve müttefiklerimize bu mücadele işbirliği beklediğimizi her fırsatta dile getirmekten geri duymayacağız. Gazze'de yaşananlar, bu saldırıların bölgede sebep olduğu tırmanma ve istikrarsızlık karşısında kelimeler kifayetsiz kalıyor. Ukrayna'da diplomasisin arka plana itilmesi bölgeyi ateş çemberine itiyor. Türkiye savaşın ilk gününden bu yana İsrail'in yaptıklarını dünya çapında gözler önüne sererek mezalime son vermeyi hedeflemiştir.
İsrail en az 16 bini çocuk olmak üzere 44 bin Filistinli'yi katletmiştir. Filistinliler açlık ve bulaşıcı hastalıklara mahkum edilmiştir. İnsani yardımların girişine izin verilmemiştir. Gazze'ye bu güne kadar 88 bin ton yardım gönderdik. Filistin'e verdiğimiz desteği kötü niyetle karalamak isteyen çevrelerin aksine 2 Mayıs'ta İsrail'le ticareti tamamen durdurduk. İsrail'in uluslararası hukuk önünde sorumlu tutulması için uluslararası mekanizmaların işletilmesini istedik. Uluslararası platformlarda çok sayıda girişimlere devam ediyoruz. İsrail'e silah satışının durdurulması için öncülük ettik. İsrail bölgedeki saldırganlığını bazı ülkelerin diplomatik, ekonomik ve askeri yardımıyla sürdürmektedir. İsrail'i uluslararası toplum içinde tecrit etmek için de çaba gösteriyoruz.
"UKRAYNA'NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNUYORUZ"
Her hâl ve kârda Ortadoğu'da kalıcı barış iki devletli çözümden geçmektedir. Lübnan'da sağlanan ateşkes bölgesindeki yagını söndürmeye yeterli değildir. Filistin'de akan kan durmadıkça bölgede huzur ve barış olmayacaktır. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Irak'la son dönemde yakın işbirliğimizi sürdürürken ülkenin bölgesel şiddet sarmalının dışında tutulması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz.
2024'te Irak'la terörle mücadelede temaslarımızı yoğunlaştırdık. Irak 2024'te PKK'yı yasaklı ilan etti. Suriye'de yaşanan son gelişmelerden sonra Irak'la olan işbirliğimiz daha bir önem kazanmış durumda.. İran'la ilişkilerimiz önem arzetmektedir. İlişkilerimizi daha da kurumsallaştırma çalışmalarımız kesintisiz devam ediyoruz. Azerbaycan-Ermenistan barışının sağlanması bölgeyi kalkındıracak, istikrar getirecektir. Gürcistan'da gelişmeler bölgedeki hassas dengelerin mevcudiyetini bir kez daha göstermiş durumdadır. Üçüncü tarafların müdahil olması Gürcistan'da gelişmeleri daha da karmaşık hale getirebilecektir.
YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER...
Afganistan'ın istikrarı bölgenin güvenliği açısından önem kazanmaktadır. Türkiye bu yöndeki çabalara destek vermektedir. Kardeş ülke Pakistan'la ilişkilerimiz özel önem taşımaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle AB'ye tam üyelik sürecinin canlandırılması yönünde adımlar atmaya devam ediyoruz. AB'den beklediğimiz de aynı yönde tutumun sergilenmesidir. AB ülkeleri ile yakın ilişkilerimizi yoğunlaştırmayı hedefliyoruz. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinden vazgeçmemiz söz konusu olamaz. BM başta olmak üzere tüm platformlarda bu hususu vurgulamaktayız. Yunanistan'da pozitif gündem konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Ege ve Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarımızı koruyoruz. Soydaş ve akraba topluluklarımızın hak ve menfaatlerinin korunması için yoğun çaba sarf etmekteyiz. Ciddi gelişim kaydettiğimiz savunma sanayimiz dış politikamızın önemli aracı haline gelmiştir. Milli ve yerli ürünlerimiz dost ve müttefik ülkelerin güvenliğine de katkı sunmaktadır. 2025'den NATO zirvesine ev sahipliği yapacak olmamız ittifaka verdiğimiz önemin göstergesidir. ABD ile birçok konuda istişarelere devam ediyoruz. 72 yıllık müttefiklik içerisinde bazı görüş ayrılıklarına rağmen temaslarımızı sürdürmekten kaçınmıyoruz. Yeni ABD yönetimiyle bu diyaloğu sürdürmeye kararlıyız.
"FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE DESTEĞİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
İslam alemini ilgilendiren konularını istişare etme imkanı bulduğumuz İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısına aktif katılım gösteriyoruz. 2025 yılında dönem başkanlığında Filistin meselesini ön planda tutarak Filistinli kardeşlerimize desteğimizi sürdüreceğiz. Ayrıca İslam karşıtlığı ile mücadelemizi aktif şekilde sürdüreceğiz. 2024 yılında imzalanan anlaşmalarla Afrika ülkelerle ilişkilerimizde Türk firmalarının önemle rol üstlenmesinin önünü açtık. Türkiye Kuzey Afrika'nın dostudur.
Mısır'la ilişkilerimizde normalleşme kıtadaki işbirliğimiz açısından son derece önemli olmuştur. Arap Ligi Genel Sekreteri'nin ülkemizi ziyaret gerçekleştirilmesi önemli adımlar teşkil etmektedir. Libya siyasetini 2024 yılında da başarıyla yürüttük. Önümüzdeki süreçte Libya'da sukünetin korunması önceliklerimizdendir. İnsani ve çok boyutlu dış politikamızın sonucu olarak Sudan'da yardımlarımızı sürdüreceğiz. Ülkemizin insani ve kalkınma yardımları önemli yumuşak güç araçlarındandır. Ülkemiz bu alanda küresel çapta önde gelen ülkelerden biri olmaya devam etmektedir.
İsrail'in bu hareketi bence yanlış. Mevcut yönetimle daha iyi ilişkiler kurmak yerine, onları güçlendirmekten çekindiği geliyor. Ama Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği'nin açılması iyi bir adım gibi görünüyor.