Kızıldeniz'in altın kapısı Türkiye! Dünyanın gıda krizine tek çözüm

Kızıldeniz'deki gerilim hattı tırmanırken dünya genelinde gıda krizi gündem oldu. Japon araştırmacıların yayınladığı rapora göre; Kızıldeniz üzerinden gıda ağı içinde olan Japonlar Husilerin saldırılarının krizi tetiklediğini belirtti. Harran üniversitesi, Uluslararası Ticaret ve Lojistik bölümü öğretim üyesi ve (TESPAM) Türkiye Enerji Stratejileri Politikaları Araştırma Merkezi Hazar Coğrafyası Uzmanı) Doç. Dr. Hasan Bardakçı, dünya genelinde gıda krizine yol açan Kızıldeniz hakkında merak edilenleri tgrthaber.com.tr'ye açıkladı.

Özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır ziyaretine değinen Bardakçı, Avrupa devletleri ve ABD'nin de gözünün bu ziyarette olduğunu hatırlattı. Dünya genelinde devran Türk siyaseti ve konumu üzerine döndü. Adeta tüm dünyanın Türkiye kapısına ihtiyacı olduğunun altını çizen Bardakçı, bu minvalde Türkiye'nin dünyanın acil kriz kapısı olacağını hatırlattı. 

DÜNYANIN ACİL KRİZ KAPISI TÜRKİYE! 

Yemen'deki Husiler, 2018 yılının sonlarından beridir Kızıldeniz hattından geçen gemilere yönelik saldırılarını artırdı. Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayan küresel ticarette bir numara olan bu ağ üzerine yapılan saldırılar rotaları değiştirdi. Ancak maliyeti yüksek olan bu ağ Japonlar tedirginliğe neden oldu. Gıda krizlerinin artması akabinde en direk yol Türkiye görüldü. Asya ve Avrupa devletlerinin ortak kapısı olan Türkiye'nin konumsal üstünlüğü karşısında Avrupa devletlerinin yanı sıra ABD içinde de hareketlenme başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Mısır ziyaretindeki olumlu dönüşleri ise bu konumsal üstünlüğün vazgeçilmez olduğunu bir kez daha gösterdi.

"TÜRKİYE ENERJİ SAHASINDA DA ÜSTÜN"

Bardakçı konuyla ilgili öncelikle Mısır diplomasi trafiğine değinerek "Türkiye mısır ilişkileri ise özellikle 2013 yılından bu yana çok sınırlı hatta yok denecek düzeyde ilerliyordu. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ziyareti iki ülke arasında ikili ekonomik ilişkiler açısından yeni rekorları gelmesini sağlayabilir. Ayrıca mısır Ortadoğu Coğrafyasının önemli faktörlerinden biri, mısırla iyi ilişkiler geliştirmek tüm Ortadoğu' da kabul edilebilirlik açısı dan önemlidir.  Özellikle bu görüşme Gazze sorunun çözümünde mısırın Türkiye ile birlikte hareket etmesini sağlayabilir. Ki bu yönde adımların atıldığı biliniyor. Dahası özellikle Akdeniz'deki  Enerji sahası krizi konusunda mısırla geliştirilerek iyi ilişkiler kilit konumda. Kızıldeniz bu nakil koridoru olma konusunda Türkiye'de iyi bir kapı açacaktır" şeklinde konuştu. 

"SU VE GIDA KITLIĞI ULUSLARARASI KRİZİ TETİKLEYECEK"

 Doç. Dr. Hasan Bardakçı, 2022 BM raporuna hatırlatarak Japonların gündeme getirdiği gıda kriziyle beraber su krizinin de yeniden gündem olacağını hatırlattı:

"Japonya'nın özellikle 2019 yılından bu yana gündeme getirdiği bir gıda Krizinin kapıda olduğu konusu uzun zamandır. Gündemi meşgul ediyor. Dünyada üzerindeki her 10kişiden 3'ü yeterli gıdaya ulaşamıyor. Dış ticarette artan gıda malları İthalatı ve ihracatı ekonomik gücü fazla olan ülkelerin gıdaya ulaşmadan diğer üçüncü dünya ülkeleri dediğimiz Afrika ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerinde ihtiyaç duyduğu gıda ürünlerine yeterince ulaşmasına veya pahalılaşmasından dolayı elde etmekte zorlanmasın sebebiyet veriyor. Ayrıca Küresel olarak önüne geçilemeyen çevresel kirlenme ve artan kirli  sanayi oluşumu süreci gelecekte bir çok ülkenin güvenli gıda konusunda sorun yaşayacağını gösteriyor. İyileşmeyen ve ucuzlaşmaya lojistik süreçlerde bunu daha fazla tetikliyor. Tabi bu kaygıların tamamı önlem alınmazsa oluşacağı ön görülen süreçler. Halen fırsat var! Özellikle Birleşmiş milletler gıda ve tarım örgütü (FAO) 2022 yılı raporunda 1milyara  yaklaşan bir nüfusun açlıkla mücadele ettiğini söylüyor. Dahası ileriki yıllarda bu oranın artması bekleniyor. Bu durum sadece gıda krizini değil beraberinde su kıtlığını da getiriyor. Gıdanın dışında kirlenen ve tarımda gereksiz kullanılan yer altı suları beraberinde bir su krizi de bir kez daha gündem oldu. Tüm bunlar için dünya devletlerinin daha ciddi tedbirler alması gerekiyor." 

TÜRKİYE, AVRUPA'NIN VAZGEÇİLMEZİ!

Avrupa devletlerinin bu süreçte Türkiye ile ilişkilerini olumlu yönden arttırmak zorunda olduğunu belirten Bardakçı, kriz dünyada olumsuz Türkiye'de olumlu sonuçlara neden olacağının beklentisini de "Avrupa Birliği ile özellikle son dönemlerde iyi ilişkiler geliştirmeye yönelik bazı adımlar atılıyor. Fakat Enerji ve gıda güvenliği konusunda Türkiye'nin jeopolitik konumu Avrupa'yı Türkiye'de sürekli bağımlı yapıyor bu yüzden Türkiye komşuları ile iyi ekonomik ve diplomatik ilişkiler geliştirdiği sürece Avrupa ülkeleri Türkiye'yi bir müttefik olarak görmekten asla vazgeçmeyecektir" sözleriyle ifade etti. Bu gelişmeler minvalinde 2024 yılı Türkiye'nin dünya siyasetindeki söz sahipliği artacağa benziyor. Siyasi diplomasinin yanı sıra enerji ve ulaşım ağında da dünyadaki dengeleri değiştirecek olan Türkiye için Avrupa devletlerinin şimdiden sıraya girdiği ve iyi ilişkiler kurma yönünde çalışmalar yapması bekleniyor.