Girit Adası'ndan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY), oradan da İsrail'e uzanacak deniz altı kablolu elektrik bağlantısı (Great Sea Interconnector - GSI- ADMIE) konusunda Yunanistan ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasında kriz çıktı. Kıbrıs Rum Maliye Bakanı Makis Keravnos’un, Girit–Kıbrıs projeyi “ekonomik olarak sürdürülemez” olarak nitelendirmesi Atina’da büyük rahatsızlığa yol açtı. Yunan hükümeti, Rum tarafına “bir an önce net tavır koyması” için sert uyarıda bulundu.
Aynı hükümet içinde bile farklı görüşlerin öne çıktığı Rum kesiminde, Enerji Bakanı Yorgos Papastasiu projeyi savunurken, Keravnos’un çıkışı krizi derinleştirdi. Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ise kesin bir tutum almaktan kaçındı; projeye destek verdiğini belirtse de sorumluluğu Atina merkezli ADMİE’nin yerine getirmesi gereken yükümlülüklere bağladı.
Komşu basınına göre Türkiye, yaşanan gerginliği dikkatle izliyor. SKAI televizyonunun İstanbul muhabiri Manolis Kostidis, Keravnos’un açıklamalarının Ankara’da memnuniyetle karşılandığını, proje ilerlemezse Türkiye’nin doğrudan bir karşı hamleye gerek duymayacağını aktardı.
Komşu basınındaki yorumlara göre, Kıbrıs Rum kesiminde yaşanan bu kriz en çok Türkiye’nin işine yaradı. Zira projenin ilerlememesi, Ankara’nın Doğu Akdeniz’deki jeopolitik baskı altında kalmadan hareket alanını genişletiyor.
Kriz sadece Atina–Lefkoşa hattını değil, Avrupa’yı da etkiledi. Avrupa Kamu Savcılığı (EPPO), Kıbrıs–Girit hattıyla ilgili olası usulsüzlükler için soruşturma başlattı. Bu adım, projenin geleceğini daha da belirsiz hale getirdi.
Yunan hükümeti ise geri adım atmayacağını vurguladı. Başbakan Yardımcısı Kostis Hatzidakis, “Bu proje Avrupa enerji güvenliği için öncelikli. Asıl kazançlı çıkacak olan Kıbrıs’tır” dedi.
Enerji Bakanı Stavros Papastavru da Rum Maliye Bakanı’nın sözlerinin “çelişkili mesajlar verdiğini” belirterek, Lefkoşa’yı acilen tutumunu netleştirmeye çağırdı.
Rum tarafında perde arkasında ise farklı hesapların yapıldığı konuşuluyor. Bazı çevreler, hükümet içindeki tartışmaların aslında “müzakere taktiği” olduğunu, Kıbrıs’ın projede daha avantajlı bir pay kapmaya çalıştığını öne sürüyor. Diğer yandan, bazı iş çevreleri de elektrik bağlantısının kendi enerji yatırımlarına rakip olacağı gerekçesiyle projeye karşı lobi yapıyor.