BYD, ilk 1 milyonluk üretim için 13 yıl beklemişti. Ancak son yıllarda yakalanan ivme dikkat çekici: 10 milyon adetten 13 milyona çıkmak yalnızca 8 ay sürdü. Bu, markanın küresel talebe ne kadar hızlı yanıt verebildiğinin ve üretim kapasitesinin esnekliğinin açık bir göstergesi.
BYD’yi rakiplerinden ayıran en önemli fark, “dikey entegrasyon” modeli. Bataryadan yazılıma, elektrik motorundan yarı iletkenlere kadar tüm kritik bileşenleri kendi üretiyor.
Blade Batarya teknolojisi
DM-i Süper Hibrit sistemi
e-Platform 3.0
gibi yenilikler bu yaklaşımın ürünü. 120 bini aşkın mühendis ve teknisyenle her gün ortalama 40 patent başvurusu yapılması, Ar-Ge gücünün boyutunu ortaya koyuyor.
Basın açıklamasında yer alan “Türkiye’de 2025’in en hızlı büyüyen otomobil markası” ifadesi, BYD’nin ülkemizdeki etkisini özetliyor. Rekabetçi fiyat politikası, uzun menzilli batarya teknolojisi ve kendi üretim kapasitesi, markayı Türkiye pazarında güçlü bir konuma taşıyor. Özellikle ÖTV matrahı ve şarj altyapısı tartışmalarının sürdüğü bir dönemde, BYD’nin kendi bataryasını üretmesi büyük avantaj sağlıyor.
1995’te kurulan BYD, 2003’te otomotiv sektörüne adım attı. Fosil yakıtlı araç üretimini tamamen durduran ilk büyük üretici olan marka, Çin’de 11 yıldır yeni enerji binek araç satışlarında lider. Şirket, “teknolojiyi daha iyi bir yaşam için kullanma” felsefesiyle hareket ediyor.