Suriye'de güvenlik kuvvetleri, devrik Beşar Esad rejiminin Suriyeli sivilleri kapatarak işkence uyguladığı Sednaya Hapishanesi'nde görev yapmış olan 3 gardiyanı ülkeyi terk etmeye çalışırken Humus kentinde yakaladı. Tutuklanan eski gardiyanlar, Sednaya Hapishanesi'ne kapatıldı.
Suriye İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ülkenin güvenliğinin korunması için tüm çabaların sürdürüldüğü ve Suriyelilerin kanına karışan herkesin yakalanarak adalete teslim edilmesini sağlamak için çalışmaların devam ettiği belirtildi. Bakanlık ayrıca, söz konusu tutuklular ve eski mahkumların cezaevinde yaşanan işkenceleri ve kayıpları kamuoyuna anlattıkları görüntüleri paylaştı.
Gardiyanlar ile tutukluların arasındaki yüzleşmelerin yer aldığı görüntülerde gardiyanlar işledikleri vahşetleri itiraf ederken, tutuklular da yaşadıkları eziyetleri anlattı. Gardiyan Ramazan Ali İssa, cezaevi müdüründen kendisine kadınlar getirmesini, kadınlara tecavüz ettikten sonra öldürmesini talep ettiğini ve 7 kadına da tecavüz ettikten sonra onları öldürdüğünü kabul etti.
Eski gardiyan Ramazan Ali İssa, Sednaya Hapishanesi'nde 1 Temmuz 2019 itibarıyla devrik rejimin 227'nci Hava İstihbarat Şubesi onayıyla infazlara katıldığını söyledi. İssa, "Tutukluları zincirlerle asıyorduk, 6 kişi sırayla işkence ediyor, 4 ila 5 gün yalnız bırakıyor ve elektrikli aletlerle seslerini maskeliyorduk. Zincire vurulmuş 200 kişi gördüm. Alt katlardaki tutukluların çığlıklarını duyuyorduk. Bir subay, tutuklulara iğne yapıyor ve 15 dakika içinde ölüyorlardı. İğnenin içinde ne olduğunu bilmiyordum" dedi.
Eski tutuklu Ahmed Khalid Muhaymid ise, 2019'da tutuklandığında eski gardiyan Maher Derviş'in de aralarında bulunduğu 12 askerin kendilerini karşılayıp işkence ettiğini anlattı. Muhaymid, "Bizi beyaz koğuşa alıyorlar, sonra kırmızı ve siyah koğuşlara ayırıyorlar. Kardeşim astım hastasıydı, ilaç istediğimizde ağır hakaretlere maruz kalıyor ve onu dövüyorlardı. Kardeşim hastalıktan öldü" ifadelerini kullandı.
Muhaymid ayrıca, eski gardiyan Maher Derviş'in kendisine işkence sırasında kullandığı yöntemleri anlatarak, "Beni demir kablolarla dövdüler. Bir keresinde bize idrar karışımı çay getirdiler ve içmeyenlerin bacaklarına 400 kırbaç vurdular. Hepimiz korktuğumuz için içtik" ifadelerini kullandı. Muhaymid, "Bizi darp ederek ve hakaret ederek (ruhumuzu) kırıyorlardı" dedi.
Sednaya'daki yüzleşmeler, Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından Suriye'deki hapishanelerde yaşanan insan hakları ihlallerinin en çarpıcı örneklerini gözler önüne serdi.
Uluslararası Af Örgütü'nün "insan mezbahası" olarak nitelendirdiği Sednaya Hapishanesi, Beşar Esad'ın babası ve dönemin Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın görevde olduğu 1987 yılında kurulmuş ve on binlerce Suriyeli burada yaşamını yitirmişti.