Deprem riski yüksek bölgelerde yapı güvenliğini artırmak amacıyla üç üniversiteden bilim insanları önemli bir çalışmaya imza attı. Çimentoya entegre edilen sensörler sayesinde binalardaki deformasyon, korozyon ve mikro çatlaklar anlık olarak takip edilebilecek. Hem yeni inşaatlarda hem de mevcut yapılarda kullanılabilecek bu teknoloji, akıllı şehirlerin altyapısını güçlendirmeyi hedefliyor.
Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ), Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ve Yalova Üniversitesi’nden akademisyenlerin ortak çalışmasıyla, binaların dayanıklılığı ve güvenliği anlık olarak izlenebilecek. Geliştirilen yeni nesil çimento tabanlı sensörler sayesinde, yapıların içinde oluşabilecek mikro çatlaklar, deformasyonlar ve korozyon gibi hasarlar henüz erken evrede tespit edilebilecek.
Çalışmada yer alan akademisyenler arasında ÇAKÜ'den Prof. Dr. Barış Şimşek, AKÜ'den Prof. Dr. Tayfun Uygunoğlu ve Doç. Dr. Uğur Fidan ile Yalova Üniversitesi'nden Doç. Dr. Adem Tuncer bulunuyor. Proje, özellikle deprem riski yüksek bölgelerde yapı güvenliğini sağlamak ve akıllı şehirlerin altyapısını güçlendirmek amacıyla yürütülüyor.
ÇAKÜ Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, ÇAKÜ Merkezi Araştırma Laboratuvarı’nda düzenlenen basın toplantısında, Türkiye’nin deprem kuşağında yer almasının bu tür çalışmaların önemini artırdığını vurguladı. Akıllı şehirlerin inşasında çimentonun kalitesinin belirleyici rol oynadığını söyleyen Çiftçi, "Araştırma grubumuz, çevreci, toksik olmayan, düşük maliyetli nano elyaflarla çimento tabanlı sensör üretimi yapıyor. Bu, depreme dayanıklı ve daha sağlıklı binaların inşası açısından kritik bir gelişme." dedi.
Projede yer alan Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Şimşek ise, nano malzemelerle iletken hale getirilen çimentonun sensöre dönüştürüldüğünü belirterek, bu sensörlerin mevcut binalara da sonradan takılabilecek şekilde tasarlandığını söyledi.
Şimşek, sensörlerin sadece deprem hareketlerini değil, aynı zamanda binalardaki donatılarda zamanla oluşan korozyon, mikro çatlaklar ve yorgunluk gibi hasarları da tespit edebildiğini ifade etti. Bu sayede binaların zaman içindeki dayanıklılığı izlenebilecek ve gerekli müdahaleler daha erken yapılabilecek.
Ayrıca geliştirilen sistemle sensörlerden elde edilen verilerin internet tabanlı yapay zeka yazılımlarıyla cep telefonlarına aktarılabileceği ve uzaktan takibin kolaylaştırılacağı da bildirildi. Çalışma kapsamında iki ayrı patent başvurusu yapıldığı belirtildi.
Araştırma ekibi, zehirli gazların tespiti konusunda da çalışmalara başladıklarını, karbondioksit ve karbonmonoksit gibi gazları algılayabilen çimento tabanlı sensörlerin gelecekte akıllı şehir altyapılarında geniş bir kullanım alanı bulacağını ifade etti.