Kartalkaya’daki otel yangınına ilişkin soruşturmada çarpıcı detaylar gün yüzüne çıktı. Hazırlanan iddianame, faciayı büyüten ihmal zincirini ve göz göre göre gelen felaketi tek tek ortaya koydu. Kapalı tahliye alanlarından eğitimsiz personele, eriyen alarm sisteminden ulaşılmaz itfaiye yollarına kadar her ayrıntı yürek yaktı.
Bolu’nun Kartalkaya bölgesinde 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin yürütülen soruşturmada iddianame tamamlandı. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, ihmaller zincirini ortaya koyan kapsamlı iddianameyi Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu. İddianamede, 13 kişi hakkında kişi başı 1998 yıl, 19 kişi hakkında ise 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Olayla ilgili hazırlanan bilirkişi ve kriminal raporlarda, yangının büyümesine neden olan ciddi eksiklikler ve ihmaller tek tek sıralandı. Otelin dış cephesinde yangın merdiveni bulunmadığı, her katta yer alan yangın alarm butonları ve siren sistemlerinin yangın esnasında eridiği, bina içindeki kapalı yapıların ise gaz tahliyesini engellediği belirtildi.
Rapora göre yangının kaynağı, restoran katında bulunan ızgara bölümünde başladı. Zemine yayılan yanıcı yağlar çöp bidonunu tutuşturdu; bu bölgedeki LPG hortumlarının erimesiyle yangın kontrolsüz şekilde büyüdü. Dekorasyonda kullanılan yoğun ahşap malzemeler, petrokimyasal ürünler ve diğer yanıcı unsurlar da yangının hızla yayılmasına neden oldu.
Binada zaman içinde yapılan eklemeler ve tadilatlarla oluşturulan kapalı oda ve koridorların, özellikle merdiven ve asansör çıkışlarındaki gaz tahliyesini engellediği, bu durumun da ölümlerin artmasında büyük rol oynadığı vurgulandı. Döşeme ve yatak katlarında yaygın olarak kullanılan halı kaplamaların ise yangın yükünü artırarak alevlerin hızla yayılmasına neden olduğu belirtildi.
Mutfakta çalışan dört personelin, almaları gereken yangın ve acil durum eğitimlerinden yoksun olduğu, otel kayıtlarında bu eğitime dair belge ya da bilgiye ulaşılamadığı bildirildi. Ayrıca, yangın uyarı sisteminin kolay ulaşılabilir bir noktada bulunmadığı, resepsiyonun arkasındaki küçük bir odaya konumlandırıldığı ifade edildi.
Otelin bulunduğu yerleşim planında, binanın yan ve arka cephelerine itfaiyenin ulaşmasının mümkün olmadığı belirtildi. Acil durumlarda kullanılabilecek yan yolların ve iç yolların bulunmadığı, bu nedenle itfaiye araçlarının müdahale kapasitesinin ciddi şekilde kısıtlandığı raporlandı.
Yangından önceki süreçte otelde görevli veya sözleşmeli bir iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulunmadığı, taşınabilir yangın söndürme cihazlarının gelişi güzel yerleştirildiği belirtildi. Kaçış mesafelerinin yasal sınırların oldukça üzerinde olduğu, binadaki tahliye kapılarının acil çıkış kriterlerini taşımadığı, yangın kapısı niteliğinde olmadığı ve acil durumda kullanılamayacak özellikte oldukları da iddianamede yer aldı.