Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
İki gündür ülke gündemine damgasını vuran İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıkladığı İBB yolsuzluk iddianamesi oldu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ilk kez suçlamaların içeriğine dair konuştu…
İddianamede Ekrem İmamoğlu, ‘İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütünü’ kurmak ve yönetmekle suçlanıyor.
4 bin sayfalık iddianamede örgütün 6 yönetici ve 92 üyesiyle bir ahtapot gibi İstanbul’u tabir caizse ‘haraca bağladığı’ anlatılıyor. 10 yıllık kamu zararı ise 160 milyar TL.
CHP MYK’sı Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında Salı günü akşam saatlerinde toplandı. MYK sonrası açıklama yapmayan Özel, adet olduğu üzere ertesi gün Silivri’de İmamoğlu’nu ziyaret ederek durum değerlendirmesi yaptı. Çıkışta kameraların karşısına geçen Özel, ilk kez içeriğe girdi ve bazı iddiaların doğru olmadığını açıklamaya çalıştı. Özel, Silivri’den sonra Sultanbeyli’de yaptığı konuşmada “Bu iddianame boş değil bomboştur” demeyi de ihmal etmedi…
Anlaşılan, Beşiktaş iddianamesi yayınlanır yayınlanmaz ‘bomboş’ çıkışına gelen tepkiler nedeniyle bu kez ertesi günü beklemeyi uygun görmüş…
Fakat beni şaşırtan Özel’in “Rüşvet almışlar kim vermiş nerede vermiş. Ortada delikli kuruş yok” sözleri oldu. 160 milyar TL’lik kamu zararı ortada yokmuş…” Özel böylece iddianame çıktıktan sonra iddiaların içeriğine yönelik ilk kez açıklama yaptı.
Operasyon haberi geldi paralar devredildi
Belli ki Özel ve danışmanları İmamoğlu suç örgütünün yöneticileri arasında sayılan Adem Soytekin’in itiraflarını okumamıştı ya da görmezden gelmişti. Bakın Adem Soytekin, paraların nerede olduğunu nasıl anlatıyor?
“Söz konusu operasyon çok öncesinden duyulduğu ve İmamoğlu başta olmak üzere Av. Mehmet Pehlivan tarafından sistemdeki tüm aktörler uyarıldığı için şuan ve operasyon esnasında nakit para bulunamamıştır. Operasyon öncesinde nakit paranın Fatih Keleş'ten alındığını, İmamoğlu'na bağlı dokunulmazlığı olan milletvekillerine devredildiğini biliyorum.”
Emanetçi isim milletvekili Turan Taşkın Özer
Adem Soytekin, Özgür Özel’in yok dediği paraların CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer’e verildiğini ekliyor.
“Ortada delikli kuruş yok” diyenler, gözleri artık nereye çevrilecek çok belli. Turan Taşkın Özer bu iddialar karşısında bir açıklama yapar mı merakla bekliyoruz.
O dönem gündeme gelen iddialara göre; paraların bir kısmı kripto ve soğuk cüzdan yöntemleri kullanılarak yurt dışına çıkarıldı.
En büyük delil mal varlığı
Özel’in ortada yok dediği paralar içinse iddianamedeki en somut delil örgüt yöneticisi isimlerin mal varlıkları.
2019 öncesi pek varlıklı görünmeyen bu kişilerin sonradan sahip oldukları gayrimenkuller ve yaşam tarzları paranın nerede kullanıldığına işaret ediyor.
CHP kendini kurtarabilir
İddianamelerde üç milletvekili Turan Taşkın Özer, Özgür KARABAT ve Burhanettin Bulut’un isimleri yeralıyor. CHP yönetimi bu isimlere ve belediye başkanlarına ‘aklanın gelin’ dese 102 yıllık partinin kurumsal kimliği daha fazla zarar görmez. Bu isimlerin dokunulmazlığı kaldırılabilir ya da istifa edebilirler ancak bunu yapmak yerine CHP yolsuzluk iddialarını savunmayı tercih ediyor.
Cezaevinden Cumhurbaşkanlığına
İmamoğlu ve ekibi Soytekin’in itiraflarına göre operasyonun geleceğinden hatta tutuklanma ihtimalinden haberdardı. İmamoğlu tutuklama konusunu mitinglerde bizzat gündeme getirmişti.
Hiç ortada yokken gündeme gelen Cumhurbaşkanı adaylığı da savcıların işaret ettiği gibi bir koruma kalkanı olarak planlandı.
O günlerde İmamoğlu’nun reklamcısı Necati Özkan’ın “Cezaevinden sizi Cumhurbaşkanı olarak çıkarırım” dediği kulislerde konuşuluyordu. Sistem İmamoğlu’nun cezaevine girişini mağduriyete dönüştürüp buradan bir senaryo yazma peşindeydi.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı sadece İmamoğlu’nun tutuklanacağı tahmin edilirken tüm örgüt üyeleri cezaevine girdi. Savcılar ‘sistemin’ oyununu bozdu.
Belli ki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek çok titiz çalışmış, izlemiş ve şüpheye yer kalmadığı noktada düğmeye basmıştı.
CHP yönetimi her ne kadar “İmamoğlu tek tek iddialara cevap verecek” dese de inkâr stratejisini izlemeyi sürdürüyor. Verilen mesajlar CHP tabanı ve kamuoyu üzerinde algı yaratma çabasından öteye gitmiyor. Ama hem CHP tabanı hem de kamuoyu başlangıçta yaşananlara ilk siyasi operasyon benzetmesi yapsa da iddianamenin ortaya çıkmasıyla “çalmışlar” noktasına gelindi.
Süreç ilerledikçe bakalım ne tür detaylar ortaya çıkacak ve CHP yönetimi yolsuzluk iddialarını savunmaya devam edebilecek mi?
