Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Toplumsal kirlilik her yere işlemiş, üstelik normalleştirilmiş durumda. Biz ise hâlâ etrafa masum gözlerle bakıyoruz. Bir isim duyunca şaşırıyoruz ama ahlaksızlık artık tekil değil; örümcek ağı gibi her yere yayılmış. Bir isim değil, iki değil, üç hiç değil…
Üstelik bu isimlerin büyük bir kısmı sosyal medyada ahlak ahkâmı kesenlerden oluşuyor. İşin en acı tarafı ise şu: Çoluk çocukları var. Düşünebiliyor musunuz? Yanlış hayatların, yanlış ilişkilerin; genetik bir bozukluk gibi kuşaktan kuşağa taşınması… Ve bu ortamlarda büyüyen çocuklar, yarın bizim geleceğimizi inşa edecek. Tabii eğer ortada inşa edilecek bir gelecek kalırsa.
Bu kadar çürümenin olduğu bir devirde insan ancak Allah’a sığınıyor. Herkes de inandığı şeye sığınsın. Çünkü bu kadarı fazla. “Sosyal çürüme”, “toplumsal yozlaşma” gibi kelimeler bile artık yetersiz kalıyor. Basit kalıyor. Kelimeler tükeniyor; olan biteni anlatmaya yetmiyor.
Bu devirde sadece eline, beline, diline sahip çıkmak da yetmiyor.
Evine sahip çıkacaksın.
Telefonuna sahip çıkacaksın.
Aklına sahip çıkacaksın.
İmanına sahip çıkacaksın.
Allah bizi doğru yoldan, Taha yolundan, ayırmasın.
