Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Kadıköy’de gezdiği bit pazarında öldürülen 15 yaşındaki Ahmet Minguzzi’nin davasında açıklanan karar sadece bir annenin değil, tüm Türkiye’nin yüreğini yaktı.
Altıncı kez hakim karşısına çıkan sanıklardan Umutcan Baba ve Berkay Budak’a 24 yıl hapis cezası verildi, Ayberk Doğan ve Kerim Özbağ ise beraat etti.
Ancak kararın detayları, toplumun vicdanında beklenen rahatlamayı sağlamadı.
Çünkü sanıklara verilen 24 yıl hapis cezasının sadece 16 yılı cezaevinde geçirilecek.
9 yılı kapalı, 6 yılı açık cezaevi… Son 1 yılı ise denetimli serbestlik!
Yani Ahmet’in katilleri, 30 yaşına bile gelmeden dışarıda olacak.
Ahmet’in yaşıtları okul sıralarında otururken, onu hayattan koparanlar dışarıda özgürce dolaşacak.
Öfke, korku, hayal kırıklığı… Tüm duyguları aynı anda hissettiren derin bir çığlık...
Ahmet’in annesi Yasemin Minguzzi, duruşma salonunda ''Bu mu adalet?'' diye haykırırken sadece oğlunun değil, bu ülkede sokakta öldürülen, kaybolan, susturulan bütün çocukların sesi oldu.
Ahmet Minguzzi’nin adı artık sadece bir dosya numarasına sıkıştırılamaz.
Bu dava, 'çocukların hayatı bu kadar ucuz olmamalı' diyen herkesin davası.
Karara itiraz etmekle birlikte yapılması gereken bu ülkede bir daha hiçbir annenin adliye önünde haykırmak zorunda kalmayacağı şekilde suçlulara caydırıcı cezalar vermek.
Adalet, sadece mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da yerini bulsun.