Masada imza, sahada mermi!

GİRİŞ:
2025-12-24
saat ikonu 11:43
|
GÜNCELLEME:
2025-12-24
saat ikonu 11:46

sahası son yılların en kritik diplomatik trafiğine ev sahipliği yapıyor.

10 Mart Mutabakatı’nın son düzlüğünde Ankara, Şam’a adeta tam kadro bir çıkarma yaptı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile gerçekleştirdiği görüşme, bölgedeki dengelerin ne kadar bıçak sırtı olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Mutabakatın en kritik maddesi elbette SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu.

Ancak sahadaki gerçekler, kağıt üzerindeki imzalardan çok farklı bir dil konuşuyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, basın toplantısında net bir uyarıda bulundu: ''SDG’nin Şam yönetimiyle entegrasyon konusunda gerçek bir niyeti yok.''

Bu tespit, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani’nin ''SDG kanadında bir irade görmüyoruz'' açıklamasıyla birleşti.

Görünen o ki; bir taraf zaman kazanmaya çalışırken, diğer taraf sabrının sonunda!

masasının gölgesi daha Şam sokaklarından çekilmeden, Halep’ten gelen silah sesleri analizi doğruladı.

Hükümet güçleri ile SDG arasında patlak veren çatışmalarda 2 ölü ve 15 yaralı var.

Bu , mutabakatın çiğnendiğinin de bir göstergesi.

Sahadaki veriler, SDG’nin Suriye ordusu çatısı altında olsa dahi kendi özerk yapısını ve silahlı gücünü korumak istediğini gösteriyor.

Bir yanda cümleleri, diğer yanda namlular… Bu senaryoya kim inanır?

-Suriye ilişkilerinin son bir yıllık seyrine baktığımızda, Ankara’nın koridoruna karşı tavizsiz duruşu ile Şam’ın egemenlik arayışı arasında sıkışmış bir SDG portresi görüyoruz.

Hem saldırı başlatıp hem de barışçıl yaklaşım beklemek, Orta Doğu realitesinde sadece trajikomik bir beklentiyi ortaya koyuyor.