Son dakika haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından kamuoyuna önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, konuşmasına Balıkesir'de meydana gelen depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki son duruma ilişkin de bilgiler paylaştı. Merkez Bankası rezervlerinin 169 milyar dolara yükseldiğini açıklayan Erdoğan, bu artışın "ana muhalefetin Türkiye ekonomisini baltalamaya yönelik tüm çabalamalarına rağmen" gerçekleştiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde;
"Dün akşam saatlerinde Balıkesir'de meydana gelen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum, vefat eden vatandaşımıza Allahtan rahmet, hastanede yatanlara acil şifalar diliyorum. İçişleri Bakanımızı, Sağlık Bakanımızı ilçemize yönlendirdik. Kabinemizin tüm üyelerini teyakkuza geçirdik, bize de anbean takip ettik, arama kurtarma çalışmaları tamamlandı, hasar tespit çalışmaları sürüyor, bakan arkadaşlarımız kendi alanları ile ilgili bilgileri şeffaf bire şekilde paylaştılar. İktidarı, muhalefeti, yerel yönetimleri ve elbette şehir sakinleriyle beraber el ele verip bu mücadeleyi seferberlik ruhuyla yürütmemiz şart.
Hepimiz Türkiye'nin asli sahipleriyiz. Terörden kurtulmak için Türkiye'nin önünde bir fırsat penceresi aralanmıştır. Bunu ziyan etmenin vebali ağır olacaktır. Komisyonun çalışmalarına her türlü desteği veriyoruz. Ülkemizin neresinde yaşarsa yaşasın hizmetlerimizden istifade etmiş vatandaşımızın kalbinden ettiği "Allah ondan razı olsun" duası bizim için en büyük şereftir. 2002 yılında Afrika'da 12 büyükelçiliğimiz varken bugün bu sayı 44'e yükseldi. Ankara'daki Afrika büyükelçiliklerinin sayısı ise 38'e yükseldi.
Merkez Bankası rezervlerimiz de mayıstan bu yana hızla artıyor. Ana muhalefetin Türkiye ekonomisini baltalamaya yönelik tüm çabalamalarına rağmen brüt rezervlerimiz 169 milyar dolara çıktı.
Yine muhalefetin kışkırtmalarına rağmen kamu işçilerimizle yürütülen müzakereler de olumlu sonuçlandı. 2002 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesiyle rant muslukları kesilen, imtiyazlarını kaybeden, uzun yıllar sonra halkla eşitlenen çevreler tam bir gözü dönmüşlükle kaybettiklerinin rövanşını alma hırsıyla hükümetimiz üzerinden devlete ve milletimizin kurumlarına saldırmaktadır. Yapıcı eleştirilere hiçbir zaman kulak tıkamadık, bunları laikiyle değerlendirdik.
Son haftalarda yaşanan tartışmalar çarpık muhalefet olayı olduğu ortaya çıkmıştır. LGS üzerinde şüphe oluşturmaya çalıştılar, iddialarının hepsinin yalan olduğu ortaya çıkınca sessizce köşelerine çekildiler. Manavgat'taki rüşvet skandalını kapatmak için kumpaslara başvurdular. Hedef sadece hükümetimiz değil, çocuklarımızdı, devletimizdi, hizmetlerimizdi. Ellerine almışlar bir iftihar fırçası önlerine geleni kara çalıyorlar. Şikayet eden de şüphelilerin yakalanmasını sağlayan da devletimizin ilgili kurumlarıdır. 220 şüpheliye yönelik adli işlem başlatılmış, 199 kişi hakkında kamu davası açılmıştır. Devletimiz haramzadelere acımadı, gereğini yaptı. Bu dosyada da kimsenin gözünün yaşına bakılmadı. Her şey kanuna, nizama uygun yürütüldü. Ne yaparsanız yapın Türkiye'nin rüşvetçilerle, tefecilerle mücadelesini sulandıramazsınız. Ekmeğinizi yediğiniz devletinize karşı asgari de olsa mesuliyet duygusuyla hareket edin. Türkiye hukuk devletidir. Gerekli cezaları alacaklardır. Bunun sonuna kadar takipçisi olacağız.
Son dönemde sanal bahis, kumar bağımlılığı da ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Bu illetin giderek yaygınlaşmasına sebep oluyor. Suç örgütlerinin de buralardan nemalandığını görüyoruz. Daha fazla can yanmadan devlet olarak bu illetin önünü kesmemiz gerekiyor."