Bilimsel araştırmalar, kedilerin saklanması, köpeklerin uluması ve kuşların sürü halinde uçması gibi davranışların olası sismik sinyallere yanıt olabileceğini gösteriyor. Ancak uzmanlar, bu gözlemlerin kesin bir erken uyarı sistemi olarak değerlendirilmesi konusunda temkinli.
Depremlerden hemen önce kaydedilen hayvan davranışları, sosyal medyada sıkça paylaşılan görüntülerle yeniden tartışma konusu oldu.
Özellikle kedilerin aniden saklanması, köpeklerin uzun süre uluması ve kuşların sürü halinde aniden gökyüzünde daireler çizerek uçması dikkat çekiyor.
Bu gözlemler halk arasında “hayvanlar depremi önceden hisseder” inancını desteklerken, bilim insanları bu davranışların arkasındaki mekanizmayı anlamak için uzun süredir araştırmalar yürütüyor.
Hayvan davranışlarının depremle ilişkisini araştıran en kapsamlı çalışmalardan biri, 2016-2017 yıllarında Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü tarafından İtalya’da gerçekleştirildi.
Araştırma kapsamında inek, koyun ve köpeklere hareket sensörleri takıldı ve deprem bölgelerinde kapalı alanlarda gösterdikleri davranışlar izlendi.
Araştırma, hayvanların depremden birkaç saat önce alışılmadık bir hareketlilik sergilediğini ortaya koydu.
Özellikle sismik aktivitenin yoğunlaştığı günlerde hayvanların hareket düzeylerinde belirgin artış gözlendi.
Bilim insanları, bu davranış değişikliklerinin düşük frekanslı sismik dalgalar, elektromanyetik alan değişiklikleri ya da havadaki iyonlaşma gibi faktörlerle ilişkili olabileceğini değerlendiriyor.
Ancak bu gözlemler henüz kesin ve tekrarlanabilir bir erken uyarı sistemi olarak kabul edilmiyor.
Scientific American dergisinde 2024 yılında yayımlanan bir makaleye göre, hayvanların bu olağan dışı davranışları, insan vücudunun hissedemediği P-dalgaları (birincil sismik dalgalar) gibi öncü yer sarsıntılarına bağlı olabilir.
Bu dalgalar depremden birkaç saniye ila dakika önce meydana gelir ve özellikle yeraltına yakın yaşayan canlılar tarafından algılanabilir.
Ancak bu teoriler de henüz laboratuvar ortamında tekrarlanabilir biçimde doğrulanmamıştır.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), hayvan davranışlarının deprem tahmini için bilimsel açıdan güvenilir bir veri sunmadığını ifade ediyor.
USGS’ye göre bu davranışlar tutarlı değil ve her zaman depremle ilişkilendirilemez.
Benzer şekilde, Türkiye’de Kandilli Rasathanesi de hayvanların davranışlarının bilimsel çalışmalara veri sağlayabileceğini ancak bunun bir tahmin yöntemi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtiyor.
Bilimsel bulgulara göre, bazı hayvanlar çevresel değişikliklere karşı oldukça hassas.
İşte hayvanların duyusal özellikleri ve deprem öncesi olası tepkileri:
48 Hz ile 85.000 Hz arasındaki geniş ses frekanslarını algılayabilen kediler, yer altındaki titreşimleri ya da elektromanyetik değişimleri fark edebilir. Bu da kedilerin ani saklanma, miyavlama veya huzursuz davranışlar sergilemesine yol açabilir.
40 Hz ile 60.000 Hz aralığında duyma yetisi olan köpekler, yer hareketlerinden veya gaz çıkışlarından etkilenebilir.
Uluma, havlama, yeri kazma ve gizlenme davranışları yaygın olarak gözlemlenir.
1999 Gölcük Depremi öncesinde köpeklerin sabaha kadar uluduğu çok sayıda görgü tanığı tarafından aktarılmıştır.
Düşük frekanslı infrason dalgaları algılayabilen kuşlar, deprem öncesinde sürü halinde aniden uçuşa geçebilir veya yüksek ses çıkarabilir.