Pandemi sebebiyle çocuklar okula gitmiyor eğitime evde devam ediyor olsalar da mecburi çalışanlar için; yaklaşan yağmurlu, karlı ve soğuk günlerde üst solunum yolu hastalıklarının tehlikeli olabileceğini biliyor muydunuz? Özellikle geçmiş yıllarda grip, bademcik iltihabı, anjin ve kulak iltihabı olmuş kişilerin bu hastalıklara tekrar yakalanmaması için neler yapması ve nasıl korunması gerektiğini biliyor musunuz? Şimdi gelin hep birlikte üst solunum yolu hastalıkları nedir?, Kış aylarında en sık görülen hastalıklar nelerdir ve nasıl korunuruz adım adım inceleyelim..
Üst solunum yolu enfeksiyonları kış aylarında neden daha sık görülür?
Kış aylarında mikropların doğada görülme sıklığı artmaktadır. Soğuğun vücut direncini düşürmesi, sigara dumanı, yetersiz-dengesiz beslenme, kapalı ve kalabalık yerlerde (okul, kreş, işyeri, vb.) uzun süre kalınması, buraların iyi havalandırılmamaları sonucu oluşan yakın temas enfeksiyonun öksürük ve hapşırma gibi mekanizmalarla bulaşmasını kolaylaştırmakta ve kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı artmaktadır.
Kış mevsiminde soğuk havaya uyum sağlamak için vücudumuz daha fazla enerji harcar. Bu enerji ihtiyacı karşılanmadığında da vücut direnci düşer, enfeksiyonlara yatkın hale gelir. Soğuk, özellikle akciğerin akut veya kronik tüm hastalıklarını tetikler. Bronşit, astım gibi sağlık sorunları daha sık görülür. Ayrıca kronik böbrek ve diyabet hastaları, kalp hastaları, by-pass geçiren kişiler aşırı soğuklardan çok daha fazla etkilenirler. Kışın ortaya çıkan hava kirliliği de soğukla birleştiğinde sorun büyür.
Sebepleri nelerdir?
Değişik mikroplar; virüsler ve bakteriler bu hastalıklara sebep olurlar. Bütün dünyada yapılan araştırmalarda etkenlerin % 70-80 vakada değişik virüslerin olduğu saptanmıştır (200’den fazla değişik cins). Virüsler çok küçük mikroplardır, normal mikroskoplarla görülemezler. Vakaların % 20-30’unda etkenlerin bakteriler (en sık A grubu beta hemolitik streptokok) olduğu saptanmıştır. Bakteriler virüslerden daha büyük mikroplardır, normal mikroskoplarla görülebilirler ve antibiyotiklerle öldürülebilirler.
Kış mevsiminde kapımızı en çok çalan hastalıklar;
Üst solunum yolu hastalıkları ne sıklıkla görülür?
Virüslerin neden olduğu üst solunum yolu enfeksiyonları çocukluk çağlarında yılda 3-8 kez olabilir. Bir araştırma sonunda çocukların 10 yaşına gelinceye kadar toplam 100 kez üst solunum yolu enfeksiyonları geçirdikleri bulunmuştur. 6-7 yaşlarından sonra görülme sıklığı azalır. Yetişkinlerde ise yılda ortalama 1-3 kez üst solunum yolu enfeksiyonları görülmektedir.
Üst solunum yolu enfeksiyonları çocuklarda daha sık görülürler. Bunun temel sebebi vücudun bağışıklık sistemidir. Vücudumuza giren mikropları, kanımızdaki bazı hücreler tanır ve hafızasına yerleştirirler. Bu mikroplar tekrar vücudumuza girdiğinde bu koruyucu hücrelerin salgıladıkları antikor denilen maddeler tarafından etkisiz hale getirilirler (Bazı mikropların yaptıkları bu koruyucu etki ömür boyudur; kızamık, suçiçeği, hepatit A, hepatit B, kabakulak gibi). Bazı mikroplara karşı ise koruyucu etki daha kısa sürelidir (Üst solunum yolu enfeksiyonları 200’den fazla virüs yaptığından her birine karşı uzun süreli bağışıklık olmayabilir). İşte 20 yaşlarına gelen ve birçok mikroba karşı vücudunda antikorlar (bağışıklık maddeleri) oluşmuş bir bayan, doğum yaptığında bu koruyucu maddeler, kan yoluyla bebeğe geçer ve bebek de annesi gibi, ilk 6-9 ayda sık hastalanmaz. Ancak bu koruyucu maddeler 6-9. aylardan itibaren azalmaya başlar, bebek hastalandıkça koruyucu maddeleri kendisi yapmaya başlar. Bu temel sebebin yanında anne sütünün de koruyucu etkisinin kalkmasıyla bebekler 1. yaştan itibaren 5-6 yaşlarına kadar yılda 3-8 kez üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanabilirler.
Korunmak için ne yapmalı?
Kış mevsiminde enfeksiyonlar ağır geçtiği için korunma tedbirlerine özen gösterilmesinde yarar var.
Grip ve soğuk algınlığı nedir?
Grip (bilimsel adı ile influenza) ve soğuk algınlığı birbiriyle çok sık karıştırılan ve hatta birbiri yerine kullanılan iki terim olmakla birlikte aslında birbirlerinden çok farklı iki durumu ifade ederler. Her iki hastalıkta da benzer belirtiler görülmekle birlikte hem hastalığın nedeni hem de sonuçları çok farklıdır. Her iki hastalık da virüslerin neden olduğu ve üst solunum yollarını tutan hastalıklardır. Grip, İnfluenza A, B, ve C adı verilen 3 tür virüse bağlı bir hastalıkken, 200 değişik tür virüs soğuk algınlığına neden olabilir.
Soğuk algınlığı
Soğuk algınlığı genelde burnu tutan bir hastalıktır ve bu hastalığa neden olan mikropların önemli bir kısmı rhinovirus adı verilen gruba dahildir. Rhino Yunanca burun anlamına gelmektedir.
Belirtiler genelde virüsle karşılaşıldıktan 2 gün sonra ortaya çıkar. En sık karşılaşılan yakınmalar nezle, burun tıkanıklığı ve hapşırmadır. Ateş genelde görülmezken boğaz ağrısı ya da hassasiyet olabilir ancak muayenede boğazda kızarıklığa nadiren rastlanır. Sinüslerde ağrı ve kulak ağrısı sık görülür.
Virüsün tipine bağlı olarak gözlerde sulanma, öksürük, geniz akıntısı, iştahsızlık, halsizlik gibi yakınmalar da olaya eşlik edebilir ancak yine de sorunun merkezi burundur. İlk başta daha sıvı olan burun akıntısı birkaç gün içinde koyulaşarak kıvam değiştirebilir ve rengi sarı-yeşile dönebilir.
Belirtiler 7-10 gün içinde azalarak kendiliğinden kaybolur.
Bulaşma yolları
Her iki hastalık da damlacık enfeksiyonu şeklinde havadan bulaşır. Virüsü taşıyan kişi hapşırdığında milyonlarca virüs havaya karışır ve kişinin göz, burun ve ağzından girerek enfeksiyona neden olur. Virüsü alan kişi bundan sonraki ilk 2 gün civarında en fazla bulaştırıcılığa sahiptir. Yani belirtilerin ilk görüldüğü dönem bulaşıcılığın da en fazla olduğu dönemdir.
Öte yandan eller de bulaşmada rol oynayabilir. Hasta olan bir kişi eli ile burnunu sildikten sonra örneğin bir başkası ile el sıkıştığında ve elini sıktığı kişi daha sonra gözünü kaşıdığında hastalığı alabilir.
Grip ciddi sorunlara sebep olabilir.
İnfluenza virüslerinin neden olduğu grip hastalığı her yıl yaygın salgınlara neden olabilen ciddi bir hastalıktır. Her yıl nüfusun % 10-20’si gribe yakalanmakta ve ortalama 114.000 kişi grip nedeni ile hastanede tedavi edilmek zorunda kalmakta ve 20.000’den fazla kişi hayatını kaybetmektedir. Hayatını kaybeden hastaların önemli bir kısmı ya ciddi sağlık sorunu olan kronik hastalar, ya da ileri yaştaki düşkün kişilerdir. Bu nedenle grip çok ciddi bir hastalıktır.
Hastalığa neden olan virüs çok sık aralıklarla form değiştirdiği için yaygın salgınlara neden olur. Daha seyrek aralıklarla ise virüsün yapısında büyük değişimler meydana gelir ve tüm dünyayı etkileyen salgınlar görülür.
Hastalık genelde vücut sıcaklığında yükselme yani ateş ile başlar. Yüzde kızarıklık ve halsizlik tabloya eşlik eder. Bazı kişilerde baş dönmesi, bulantı ve kusma görülebilir. Ateş genelde 2-3 gün devam ederken nadiren 5 güne kadar uzayabilir.
Ateşten sonra genel vücut bulguları ortaya çıkar ve solunum sistemi yakınmaları artar. En önemli bulgulardan birisi kuru öksürüktür. Bununla birlikte boğaz ağrısı, boğazda kızarıklık, soğuk algınlığı belirtileri, yaygın kas ve eklem ağrıları sık görülür. Grip virüsü solunum sistemi içinde burun, boğaz, soluk borusu hatta akciğerlere bile yerleşebilir ve zatürreeye neden olabilir. Soğuk algınlığına neden olan virüslerden farklı olarak solunum sistemini döşeyen epitel tabakasına zarar vererek bakterilerin de olaya karışmasına neden olabilir. Öksürük dışındaki belirtiler genelde 1 hafta içinde kendiliğinden kaybolurken öksürük birkaç hafta daha devam edebilir.
Grip ve soğuk algınlığı arasındaki farklar nelerdir?
Bu iki hastalığın ayrımını yapmak her zaman kolay değildir ancak kural olmamakla birlikte bazı farklılıklar yardımcı olabilir. Soğuk algınlığı genelde burunu etkilerken grip tüm vücudu etkiler.
Gribin belirtileri
Soğuk algınlığı belirtileri
Ne fark var?
Zatürree gibi ciddi durumlar soğuk algınlığında görülmez. Grip ile soğuk algınlığı arasındaki temel farklardan birisi de gribin aşı ile önlenebilir bir hastalık olmasıdır.
Grip ve grip aşısı
Grip mevsimi genelde kasım-nisan aylarını kapsar. Hastalık en fazla aralık ile mart başına kadar olan dönemde görülür. Salgın başladığında genelde ilk 3 hafta en etkili olduğu dönemdir. Hastalanan kişi sayısı sonraki 3-4 haftada giderek azalır. Aşı için en ideal dönem ekim ayı ile kasım ayı ortasına kadar olan zaman aralığıdır. Aşı sonrası antikor üretilmesi ve koruyuculuğun başlaması için 1-2 haftaya gerek vardır. Grip aşısının koruyuculuğu % 70-90 arasında değişmektedir.
Grip aşısı gebelikte ve emzirme döneminde güvenli olarak kabul edilmektedir.
Grip aşısının muhtemel yan etkileri şunlardır:
Grip aşısı gribe neden olmaz. Aşı sonrası ilk 2 hafta içinde görülen üst solunum yolları enfeksiyonları tamamen tesadüfidir ve aşı ile bir ilgisi yoktur. Öte yandan aşı hazırlanırken yumurta kullanıldığı için yumurta alerjisi olanlarda grip aşısı yapılmamalıdır.
Hangi durumlarda doktora başvurulmalı?
Aşağıdaki durumlarda mutlaka doktorunuza başvurmalısınız!
Grip ve soğuk algınlığının tedavisi var mı?
Ne yazık ki her iki hastalık için de etkili bir tedavi yoktur. Hiçbir ilaç ya da uygulama hastalığın süresini kısaltmaz. Eskiler ‘soğuk algınlığı ilaç ile 7 günde ilaçsız 1 haftada geçer’ derler. Ancak yakınmaların daha hafif ve daha az rahatsızlık verecek şekilde atlatılmasına yardımcı olabilecek destek tedavileri uygulanmalıdır.
Grip ya da soğuk algınlığı sırasında evde destekleyici tedavi ve yapılması gerekenler şunlardır: