Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Sosyal Güvenlik Uzmanı Murat Bal, TGRT Haber canlı yayınında asgari ücret görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bal, zam oranına ilişkin beklentisini, asgari ücret zammının açıklanma tarihini açıkladı ve gündeme bomba gibi düşecek bir öngörüde bulundu.
Bal, asgari ücret zammı konusunda kendi beklentisinin yüzde 25 civarında bir artış yönünde olduğunu belirterek, "Benim düşüncem yüzde 25 zam oranı gelecek gibi. Sayın Cumhurbaşkanımızın TİSK’te yaptığı konuşmaya istinaden bu rakamın artabileceğini de düşünüyorum" dedi.
Geçen yılki süreci hatırlatan Bal, hedeflenen enflasyon ile gerçekleşen enflasyon arasında bir denge kurulduğunu hatırlatarak "Geçen sene gerçekleşen enflasyon üzerinden artış tahmin edilirken, hedeflenenle gerçekleşen arasında bir zam yapılmıştı. Şimdi de benzer bir tablo var. Beklenen enflasyon yüzde 16–19 civarında, gerçekleşen ise yüzde 31 gibi görünüyor. Ben yine geçen yıl olduğu gibi bu iki rakamın ortasında, yaklaşık yüzde 25 civarında bir artış bekliyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sürece doğrudan müdahalesi halinde zam oranının daha da artabileceğini söyleyen Bal, "Ama Sayın Cumhurbaşkanımız müdahale ederse bu oran yüzde 32’ler seviyesine kadar yükselebilir" ifadelerini kullandı.
İşveren maliyetlerine de dikkat çeken Bal, mevcut durumda asgari ücretin net 22 bin 104 lira olduğunu, ancak işverene maliyetinin çok daha yüksek olduğunu vurguladı. "22 bin 104 lira asgari ücret ama işverene maliyeti 30 bin liranın üzerinde. Ayrıca 2026 yılında TES sistemi hayata girecek ve bu da ödemelerde 5 puanlık bir artış anlamına geliyor" dedi.
Bu nedenle geçmiş yıllarda uygulanan işveren prim desteklerinin yeniden gündeme gelmesi gerektiğini belirten Bal, "İşveren prim desteği olmazsa, asgari ücret artışı sonrası işsizlik oranının yükselmemesi zorlaşır" uyarısında bulundu.
Türkiye’de asgari ücretin ücret piyasası üzerindeki belirleyici etkisine de değinen Bal, "19 Avrupa ülkesinin toplamı kadar asgari ücretli Türkiye’de var. Ülkemizin yaklaşık yüzde 40’ı asgari ücretli" dedi. Bazı çalışanların fiilen yüksek maaş almasına rağmen asgari ücretli gösterildiğini belirten Bal, bu konuda ciddi denetimlerin yapıldığını da sözlerine ekledi.
Asgari ücretin piyasa üzerindeki etkisini rakamlarla açıklayan Bal, “22 bin 104 lira asgari ücret ve bunun bir katına kadar olan ücretler, toplam piyasanın yüzde 75’ine denk geliyor. Yani asgari ücret Türkiye’de tüm ücret piyasasını belirliyor” ifadelerini kullandı.
"Asgari ücret bugün açıklanır mı?" sorusuna da yanıt veren Bal, kararın üçüncü ya da dördüncü toplantıda çıkmasının daha olası olduğunu söyledi. "Üçüncü toplantıda alma ihtimalimiz var. Genelde üçüncü ya da dördüncü toplantılarda sonuç çıkıyordu. Bu kez TÜRK-İŞ masada değil, o nedenle üçüncü toplantıda da karar çıkabilir" dedi.
Bu yıl asgari ücretin 27’nci kez belirleneceğini hatırlatan Murat Bal, geçmiş uygulamalara da değinerek, "Bugüne kadar genelde işverenin dediği oldu. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımız ‘işverenlere kefenin cebi yok’ dedi. Zor durumda olan işçiler var ve Cumhurbaşkanımızın çağrısına kulak verilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Mevcut ücretlerin enflasyon ve alım gücü karşısında yetersiz kaldığını vurgulayan Bal, Cumhurbaşkanı’nın psikolojik eşiklere önem verdiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Sayın Cumhurbaşkanımız geçmişte de psikolojik eşik sınırlarına önem vermişti. Bu nedenle asgari ücretin 30 bin liranın üzerine çıkması sürpriz olmaz.”