Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Emeklilik ve emekli olma şartları vatandaşlar tarafından incelenmeye devam ediyor. İsa Karakaş bugünkü köşesinde "Ölen memur ailesinin emeklilik hakları" başlığıyla bir yazı kaleme alarak konunun detaylarını yazdı. İşte emekli maaşında ölüm detayında şartlar ve gereklilikler...
"2008/Ekim ayı öncesinde memuriyet gibi kamu görevlerinde çalışanların emeklilik ve ölüm sonrası hakları, özel bir yasa olan Emekli Sandığı Kanunu ile belirleniyor.
Bu kurallar, diğer sigortalılardan farklı işliyor.
Özellikle memurun vefatında, dul ve yetimlerine maaş bağlanması, paylaşımı ve kesintilerinde özellik arz eden durumlar bulunmaktadır.
Bu yazımızda değerli okurlarımızın suallerine binaen belirtilen hakları adım adım izah edeceğiz…
Memur iştirakçisi (yani sigortalı kamu çalışanı) vefat ederse, ailesine maaş bağlanması için Emekli Sandığı Kanunu'ndaki hükümler devreye girer. Bu hükümler 2008 Ekim öncesi iştirakçi memurları kapsar. Bunun için memurların ölümünden önce belirli bir süre hizmetinin ve ödenmiş keseneklerinin (primlerinin) bulunması elzem.
Buna göre maaş bağlanacak kişiler ve hâller şöyle:
Dul ve yetim aylıklarının hangi hâllerde bağlanacağı Emekli Sandığı Kanunu’na düzenlemiş olup 2008 yılı Ekim ayı başından önce Kanun kapsamında iştirakçiliği bulunanlardan,
HAK SAHİPLERİ KİM?
Emekli Sandığı Kanuna göre hak sahipleri; dul ve yetimler, eş, çocuklar, anne-baba yer almaktadır. Ancak herkes maaş alamaz! Özel şartlar bulunmaktadır:
-Kanunun emeklilik haklarının düşmesi ve bağlanan aylıkların devamlı olarak kesilmesini gerektiren sebepleri düzenleyen Kanun maddesi kapsamında Türk vatandaşlığından çıkarılan, Türk vatandaşlığını bırakan veya yabancı memleket uyruğuna girenlere,
-Emeklilikle ilgili bir görevde çalışmakta olan veya görev yapmakta iken aylıksız izne ayrılan yetimlere, aylık bağlanmayacağı öngörülmüştür.
Ancak, Türk vatandaşlığından çıkan veya çıkarılanlardan, Sosyal Güvenlik Antlaşmasına taraf olduğumuz ülke vatandaşlığına geçenlere aylık bağlanacak, aylık almakta olanların ise aylıkları kesilmeyecektir.
Toplam hizmet süreleri 10 yıl veya daha fazla olan iştirakçiler ile mezkûr Kanun kapsamında emekli, malullük veya vazife malullüğü aylığı alanların dul ve yetimlerine aylık bağlanırken aranan şartları eş, çocuk, ana-baba açısından ayrı ayrı ele alınmıştır.
Emekli Sandığı Kanununda, ölenin dul kalan eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde memur iştirakçi ile Türk Medeni Kanunu’na uygun olarak evlilik birliğinin bulunması gerekmektedir. Ayrıca malullük, muhtaçlık gibi özel hiçbir şart öngörülmemiştir.
Müracaat yeterli olup, söz konusu müracaatın dul eşin kendisi veya aylığa müstahak olanlardan birisi tarafından yapılması yeterli olacaktır.
Dul eşin, iştirakçi olması ya da Emekli Sandığı Kanunu’na veya SGK (5510 s.) Kanunu’nun 4/1-c kapsamında emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı alması, sadece aylık bağlama oranını etkileyecektir.
Bu durumda, dul eş hem kendi görev veya emekli aylığını hem de dul aylığını birlikte alabilecek ancak, bağlanan dul aylığı oranı %50’yi geçemeyecektir.
Ancak, dul aylığı bağlanacak eşin, Emekli Sandığı Kanunu kapsamında aylık almakta iken ölen anne ve/veya babasından dolayı yetim aylığına da müstahak olması hâlinde; her iki aylığı birlikte alamayacak, bu durumda tercih edeceği aylık bağlanacaktır.
Medeni Kanun’un yürürlük tarihinden önce veya sonrasında nüfusa tescil edilmiş birden fazla eşi bulunanların eşlerine aylık bağlamaktaydı. Medeni Kanun’la birlikte sadece bu kanuna göre geçerli resmî nikâhlı dul eşe maaş bağlanmaktadır.
Bu hükümler, memur ailelerini korumak için tasarlanmış. 2008 öncesi memuriyet başlangıcı olanların ailelerine maaş bağlanmasında hâlen geçerli bulunmaktadır.