Dün gece saatlerinde Ege Denizi'nde 5.8 büyüklüğünde şiddetli bir deprem oldu. Büyük panik yaşanırken, başta Muğla olmak üzere sarsıntı çevre illerde de hissedildi. Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu ve bu depremlerin beklendiğini vurgulayan deprem bilimci Prof. Dr. Samet Arslan, "Korkulacak bir durum yok. Bu deprem haber değeri taşıyacak nitelikte bile değil. Zaten her zaman söylediğimiz gibi deprem değil bina öldürür" ifadelerini kullandı.
Ege Denizi'nde süregelen sismik hareketlilik, dün gece meydana gelen depremle bir kez daha kendini gösterdi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, Ege Denizi açıklarında saat 02.17'de merkez üssü Muğla'nın Marmaris ilçesine yaklaşık 10 kilometre mesafede olan 5,8 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Sarsıntının yerin 67,91 kilometre derinliğinde meydana geldiği belirtildi. Deprem, başta Muğla olmak üzere Aydın, Denizli, Manisa ve İzmir illerinde de hissedildi.
Deprem Bilimci Prof. Dr. Samet Arslan, paniğe sürükleyen depremle ilgili rahatlatan açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu ve bu depremin olağan olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'nin kronik ve sürekli tekrarlayan sorunu. Biz sanıyorum en son İstanbul'daki olan depremden bir gün önce program yapmıştık.
Demiştim sizin programınızda. Hatta hatta belki yarın olur belki bir hafta belki bir ay sonra olur diye de o kadar kısa sürede olabileceğini de sizin programınız aracılığıyla vatandaşlarımıza iletmiştik.
Bakın hemen onun arkasından Kuzey Anadolu Fay hattı dediğimiz hatta Bingöl tarafında size o zaman programda söylemiştim bir hareketlilik beklenebilir. Marmara'da İstanbul'da beklenebilir. Ege'de beklenebilir. İzmir ve daha güneyi diye söylemiştim. Bakın bunların hepsi teker teker gerçekleşiyor. Bunları söylemek için kain olmaya falan gerek yok. Aslına bakarsanız yerbilimci arkadaşlarımızın yapmış olduğu ölçümler var, istatistikler var, fay hareketleri, yerleri, hızları var. Bunların yanına istatistik verileri de yani geçmişteki olan deprem bilgilerini de üst üste koyduğumuz zaman ne zaman ya tabii takribi olarak, yaklaşık olarak ve hangi şiddette deprem olabileceğini 3 aşağı 5 yukarı tahmin edebiliyoruz.
Burada deprem olacağı çok açıkçası belliydi. Bu süreç yine devam edebilir. Bu deprem tabii ki Marmaris'e çok yakın ama Helen Kıbrıs yayı dediğimiz yani bu Kahramanmaraş depreminin ikincisi olan Elbistan'daki olan deprem fay hattından başlayıp Kıbrıs'tan geçip Rodos'a kadar gidip oradan ikinci bir yay çizerek Girit'e doğru devam eden bir hat bu. Bu hattın üzerinde olan bir deprem. Geçmiş dönemde tabii bu hat üzerinde çok şiddetli depremler oldu. Mesela Fethiye'de olan bir deprem var. 1958'di yanlış hatırlamıyorsam. 7.1 şiddetinde bir deprem olmuştu Fethiye'de ve ciddi ağır hasar meydana gelmişti o tarihlerde Fethiye'de. Aynı depremin bu bölgelerde tekrarlanabilmesi çok aslına bakarsanız olası."
5.8 Türkiye için olağan bir deprem. Hatta bunun haber değeri de taşımaması gereken bir deprem. Ama tabii bunun anahtarı şu. Çünkü bu deprem her gün olabilir Türkiye'nin herhangi bir yerine. Bakın yarın sabahleyin, bugün öğleden sonra bir başka yerde yaşayabiliriz bu şiddetteki bir depremi. 6'ya kadar olan depremleri biz genellikle orta şiddetli bile saymıyoruz aslında. Hafif şiddetli depremler olarak ve can ve mal kaybına yol açmaması gerekiyor. Aslına bakarsanız bu kadar konuşmadan sonra çıkaracağımız özet şu. Türkiye bir deprem ülkesi. Hep her fırsatta söylüyoruz. Depremin kendisi öldürmez bina öldürür. Biz depreme hazır mıyız değil miyiz? Depremden önce yapmamız gerekenleri öğrendik mi, biliyor muyuz? Deprem sırasında nasıl davranmamız gerektiğini biliyor muyuz? Depremden sonra ne yapmamız gerektiğini biliyor muyuz? Bu üçünü lütfen internet sitelerinde AFAD'ın sitesinde olsun, diğer üniversitelerin internet sitelerinde, bizim Gazi Üniversitesi'nin sitesinde bakıp öğrensinler ve bunları yapsınlar. Depremden önce yapılması gereken en önemlisi şu. Oturduğunuz bina depreme dirençli bir bina mıdır?