Türkiye hayatının baharında olan Çağrı Ekici’nin siyanür ile kendini zehirlemesiyle sarsıldı. Çok az miktarı bile ölümcül olan siyanür, yasak ve elde edilmesi belirli kurallara bağlı. Prof. Dr. Ahmet Aydın, özellikle laboratuvarlarda bulunan siyanürün daha sıkı kontrol altında tutulması ve mutlaka her ilde panzehrinin olması gerektiği konusunda uyardı.
GÜLDEN KILIÇ / ÖZEL
Türkiye 20 yaşındaki Çağrı Ekici’nin anne ve babasını silahla vurarak öldürdükten sonra siyanür içerek intihar etmesiyle sarsıldı. Geçtiğimiz yıl da Sakarya Üniversitesi Kimya Bölümü 3. sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Mehmet Ali Çetin, siyanür içerek intihar etmişti. Peki normal şartlarda herhangi bir kişiye satışı yasak olan ve belirli kurallara göre ancak bazı kurumlara satılan siyanüre gençler nasıl ulaşıyor? Plastik ürünlerin üretiminden altın ve gümüşün çıkarılıp işlenmesine kadar geniş bir yelpazede kullanılan siyanür ölümcül bir madde. Laboratuvarlarda deney için bulundurulması bu tehlikeyi artırıyor. Yine İstanbul’da altın işçiliğinin yapıldığı çarşı ve merkezler de bu anlamda risk oluşturuyor. Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, laboratuvarlarda yer alan siyanürün sıkı kontrole tabi tutulması ve her şehirde siyanürün panzehrinin bu tür vakalar için hazır bulundurulması gerektiğini söyledi.
Siyanürün çok az miktarının bile çok tehlikeli olduğunu belirten Aydın, “100 miligram dediğimiz bir çay kaşığının ucundaki bir toz kadarı bile çok tehlikeli. Vücuda girdiği andan itibaren çok hızlı şekilde, 6-7 saatte ölüme götürecek kadar bir sonuca yol açabiliyor” dedi. Kimya sektöründe ve özellikle altın ve gümüş çıkarılırken ve işlenirken siyanürün kullanıldığını belirten Aydın, “Ancak siyanür bu alanlarda sıkı denetimlere tabi tutuluyor. Yurt dışından tedariki söz konusu olduğunda kontrollü maddeler belgesinde kim alacak ve ne için alacak gibi soruların yanıtlanması gerekiyor ve ona göre satın alınabiliyor. Kişiler satın alamıyor, herkes yasal yollardan bu maddeyi alamıyor” ifadelerini kullandı.
Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın
Siyanürün herkesin elinin altında olan bir madde olmadığını kaydeden Aydın, “Yasal yollarla alınan siyanür laboratuvarda bulunabilir. Ancak kişinin evinde ya da üzerinde bulunması halinde emniyet güçleri tarafından sorgulanması gereken bir durumdur” dedi. Siyanürle intihar edenlerin daha çok gençler olduğun dikkat çeken Aydın, “Bu yaş eğitim çağında. Özellikle laboratuvarlarda bu madde bulunabiliyor. Bazı deneylerin siyanür olmadan yapılması mümkün değil. Bu yüzden tehlikeli maddelerin daha sıkı bir şekilde kontrol altına alınması, bu tür üzücü durumların önüne geçecektir” ifadelerini kullandı.
Aydın, siyanürle intihar durumlarında erken müdahalenin hayat kurtardığını söyledi. Her ilde mutlaka siyanürün panzehrinin bulundurulması gerektiğini belirten Aydın, “Her şey örnek teşkil ediyor. Bazen özenti olabiliyor gençlerde. Özellikle ebeveynlerin gençlik döneminde çocuklara karşı daha hassas ve paylaşımcı olması gerekiyor. Sorunları tartışarak çözmek yerine konuşarak, anlaşarak, sevgi ve saygı çerçevesinde çözmek gerekiyor. Bu durumlar maalesef toplumu derinden yaralıyor” dedi.