CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 9 Eylül İzmir’in kurtuluş konuşmasında Sultan Vahdeddin’e yönelik ‘hain’ sözleri yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Tarihçiler söz konusu tartışmayı değerlendirdi ve “Vahdeddin hain demek insafsızlık, milletini düşünerek memleketten ayrıldı” ifadelerini kullandı. Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini de hatırlatan tarihçiler asırlık iftiranın ellerdeki belgeler ile yalanlanabileceğini söyledi.
9 Eylül’de İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşu Tarkan’ın dev konseri ile kutlandı. Milyonlarca kişinin katıldığı dev konserde CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in konuşmasında son Osmanlı İmparatorluğu Padişahı Sultan Vahdeddin’e hakaret ederek kullandığı “hain” sözleri yeni polemiğin fitilini ateşledi. İşgalci Yunan Ordusu’ndan hiç bahsetmeyen Soyer’e başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere çok sayıda siyasetçi tepki gösterdi.
#haber#
Söz konusu tartışmaya ilişkin tarihçiler de açıklamalarda bulundu. Sultan Vahdeddin’e “hain” demenin tarihe ihanet ve ideolojik körlük olduğunu vurgulandı. Prof. Dr. Hale Şıvgın, “Vahdeddin henüz 4 aylık bir padişah iken İstanbul işgal edildi. Mustafa Kemal ve arkadaşlarını kurtuluş umudu ile Anadolu’ya yolladı” dedi. Prof. Dr. Ali Satan da “Bugün halen Vahdeddin haindir iddiasını sürdürmek, bizi tarihi ideolojik kalıplarla açıklama çıkmazına götürür” diye konuştu.
Tarih Doktoru Ahmet Anapalı ise “Sultan Vahdeddin’e hain demek insafsızlık olur çünkü ihanet denilebilecek hiçbir söz ya da davranışı yok. Yetersizlik derseniz o zaten çok açık” değerlendirmesinde bulundu. Tarihçi Mustafa Armağan da “Milli Mücadele Sultan Vahdeddin’in de dahil olduğu müşterek bir operasyondu” derken Prof Dr. Ekrem Buğra Ekinci, Sultan Vahdeddin’in memleketi terk ederek muhtemel bir iç savaş ihtimalini ortadan kaldırdığı görüşünü dile getirdi.
Dr. Ahmet Anapalı:
Sultan Vahdeddin’e hain demek insafsızlık olur çünkü gerçekten de ihanet denilebilecek hiçbir söz ya da davranışı yok. Yetersizlik derseniz o zaten çok açık. Hem Mustafa Kemal’in Sultan’a yaverliği bu noktada dikkate alınmak zorunda. Ayrıca Samsun, Erzurum, Sivas, Havza ve Ankara’da attığı her adımda Sultan Vahdettin’i bilgilendiren bir Mustafa Kemal gerçeği var. Yıkım projesi olan Sevr’i bozan isimlerden biri de Sultan Vahdettin. Üstelik Sakarya zaferi sonrası Ankara’ya tebrik gönderiyor. İzmir’in kurtuluşunu ise Ayasofya’da mevlit okutarak kutladı. Sultan Vahdettin’in hatalı kararları elbette var ancak ihanet asla. Zaten Mustafa Kemal de onun hakkında, “Çok namuslu bir adam öldü. İsteseydi Topkapı Sarayı’nın bütün hazinesini götürür ve öyle bir ordu kurup geri dönerdi” diyor. Ölümünü duyduğunda ise “Vah vah! Allah rahmet eylesin, bir tarih kapandı. Kim isterdi ki böyle olsun” diyen de aynı Mustafa Kemal’dir
Prof. Dr. Ali Satan ise şu ifadeleri kullandı
Türkiye’nin tarih anlayışı artık hain ya da kahraman parantezinden acilen çıkarılmalı. Bu, bizi fazlasıyla sığlaştıran bir boyut kazandı. Sultan Vahdeddin ile ilgili yapılan tartışmalar her şeyden önce dönem şartlarını dikkate alınmadan yapılıyor. Tarihi bugünden anlamlandırmak yaşanmış gerçekliğe zarar verir. Bununla birlikte tarihi bu kadar siyasallaştırmak çok büyük hata. Her devrim doğal olarak önceki yapı ile bir tarih savaşına girer. Ancak biz de aradan geçen yüz yıla rağmen aynı hava estirilmeye çalışılıyor. Bu durumdan acilen çıkılması gerekiyor aksi durumda ülkemiz, gelecek nesiller büyük zarar görür. Kendi tarihimizle barışmak zorundayız. Daha fazla kavga ve hesaplaşma hevesi ne ülkeye, ne tarih bilimi ne de gençliğimize hiçbir şey kazandırmıyor. Aidiyet duygularımızı zedeliyor. Sultan Vahdettin’e hain demek tarihte hain aramaktır. Bundan çıkmak zorundayız. O günün şartlarını göz ardı ederek yaşanmışlıkları ideolojik malzemeye dönüştürmek yanlış sonuçlar doğuruyor. Sultan Vahdeddin’e Sevr dahil hiçbir sebeple hainlik yaftası vurulamaz. Hataları eleştirilebilir ancak hainlik ithamı büyük hata olur.