Pandemi ve kapanma süreci derken daha hızlı bulaşan Omicron, kişilerde kaygı düzeyini arttırdı ve fobiyi tetikledi. Acıbadem Bodrum Hastanesi Uzmanı Klinik Psikolog Rana İrem Güler, virüse yakalanma endişesinin bazı kişilerde anksiyeteye neden olduğuna dikkat çekti. Belli bir seviyede kaygının doğal olduğuna dikkat çeken Güler, aşırı kaygıyla başa çıkmak için ev ve iş ortamında uygulanabilecek basit ama etkili önerileri verdi. Psikolog Güler, kişinin aşırı iyimser olmaya zorlaması yerine kendisine özşefkat göstermenin daha doğru olduğunu vurguladı.
Güler, bireylerin, normal olarak kişinin belirli bir seviyedeki kaygıya ihtiyacı olduğuna belirterek, “Belirsizlik ve değişim kaygıyı tetikliyor. Covid-19 ile birlikte güvenlik hissinin kaybı çoğumuzun savunmasız hissetmesine sebep oluyor, bilime ve aşılara güvensek de kaygı düzeyimiz artabiliyor” diye konuştu. Korkunun doğal, fobinin ise irrasyonel olduğunun altını çizen Psikolog Güler şunları söyledi: “Omicron’un hızla bulaşma özelliğini biliyoruz. Kişilerde gerçek bir korku ve endişe kaynağı oluyor. Bu sebeple yaşanan korku en doğal reflekstir. Ancak, eğer bu korku ve endişe kişiyi işlevsizleştirirse kaygı düzeyi bir fobide bahsedeceğimiz şekilde artmıştır” dedi.
#haber#
“Kaygıyı tamamen ortadan kaldırmamız, pozitif düşünmemiz ve aşırı iyimser davranmamız gerekir diye düşünüyoruz ama bu doğru değil. Kaygı belli bir seviyede gerekli bir duygudur” diyen Psikolog Güler, sakinleşme önerileri verdi: “Polyannacılık veya kendini aşırı iyimser düşünmeye zorlamaktan kaçınılmalı. Kendi duygularınızı regüle etmek için öz şefkate yönelmelisiniz. Düşüncelerimizi not almalıyız. Not alır ve bir süre sonra dönüp bakınca ne kadar esneyebildiğimizi görür ve yeni bir bakış açısı ediniriz. Yeterli uyku ve düzenli egzersiz ile fiziksel sağlığı korumalıyız. Sanatla, müzikle uğraşabiliriz.”
Psikolog Güler, pandemiye karşı, panik aşamasına vardırmadan ebeveynler olarak önlem almak gerektiğini söyleyerek “Ebeveynlerin ruh sağlığını destekleyecek nefes alma teknikleri, yoga, egzersiz kaynaklarını araştırıp kullanması faydalı olacaktır. Sabırsız, gergin anlarda huzur veren başka şeylerle meşgul olunması, çocuğa ilgilenebileceği bir etkinlik verilmesi ya da evdeki bir başka erişkinin onunla ilgilenmesi ailelere destek olabilir. Bir çocuğun üç ebeveyni vardır, anne, baba ve anne ile baba arasındaki ilişki. Bu üçüncü ebeveyn çok etkilidir. Çocuklar huzurlu ve tutarlı ortamlarda daha az kaygılı olurlar” dedi.
Pozitif teşhisi alındığında yapılabilecek en önemli şeyin “destek” olduğunu vurgulayan Psikolog Güler, “Araştırmalar aile fertlerinin stres hormonlarının birlikte artıp ya da azaldığını gösteriyor. Aileden birinin pozitif teşhisi aldığında diğer aile üyelerinin o kişiye destek vermesi gerekiyor. Öncelikle sakin olunmalı, evde bulaşma riskini azaltacak tedbirler alınmalı, sonrasında psikolojik olarak rahatlatacak ortam oluşturulmalıdır. Bu süreçte birlikte yapılan etkinlikler yapılabilir. Online ortamlarda sohbet etmek, dijital oyunlar oynamak, film izlemek gibi aktiviteler, aileyi rahatlatabilir” dedi.