İnsanlığın Kara Aynası...Gazze!

GİRİŞ:
2025-10-06
saat ikonu 09:48
|
GÜNCELLEME:
2025-10-06
saat ikonu 09:48

Biz her gün geleceği konuşuyoruz. Yapay zeka, blockchain, metaverse, kuantum bilgisayarlar… İnsan aklının ne kadar ileri gittiğini tartışıyoruz. Bir tuşa bastığımızda milyarlarca veri işleniyor, bir uygulamayla dünyayı avucumuzda taşıyoruz. Ama dünyanın bir köşesinde, ’de, o ilerlemiş insanlık en temel olan yaşama hakkını bir türlü koruyamıyor.

Orada çocukların bilgisayarı yok, ama karanlığa çizdikleri hayaller var. İnternete bağlanamıyorlar, ama bir damla suya, bir nefes oksijene, bir parça ekmeğe bağlanmaya çalışıyorlar. Biz uzaya uydu gönderiyoruz, onlar gökyüzüne baktıklarında bombaları izliyor. İnsanın içine işleyen bir paradoks bu. Teknolojinin zirvesiyle barbarlığın en dip noktası aynı anda var olabiliyor. Dünya dediğin koca bir ekran artık. Bildirimler patlıyor, haberler kayıyor, algoritmalar bizi yönlendiriyor. Ama bu ekranın karanlık bir köşesinde, sürekli sansürlenen, küçültülen ya da üstüne başka içerikler bindirilen bir gerçek var. Gazze...

Yüksek teknolojilerle gururlanıyoruz, ama bir çocuğun kalbine saplanan korkuyu silebilecek hiçbir algoritma yok. En gelişmiş yapay zeka, annesini kaybetmiş bir çocuğun gözyaşlarını dindirecek kelimeyi bulamaz. Dünyanın bütün çipleri birleşse, Gazze’deki bir annenin kalbindeki boşluğu dolduramaz.Orası aslında sadece bir şehir değil. Gazze, insanlığın kara aynasıdır. Ve biz o aynaya bakmaktan korkuyoruz. Çünkü orada gördüğümüz şey, bizim parlattığımız teknolojilerin gölgesinde kalan çürümüşlük.

Biz Starlinkle gökyüzüne internet seriyoruz, onlar gökyüzünden bombaları izliyor. Biz yapay zekaya şiir yazdırıyoruz, onlar çocuklarını isim isim kaybetmemek için karton kutulara not düşüyor. Biz blockchainde yeni finansal gelecek kuruyoruz, onlar bir damla temiz suyu lüks görüyor.
İnsanlık göğe yükselirken, vicdan yerin dibine gömülüyor.

Gazze’de olan sadece ölüm değil, bizim sessizliğimizin ölümsüzleşmesi. Sessizlik, insanlığın en gürültülü ihaneti oldu. Belki de en büyük suç bombaları atanların değil; bombalar patlarken kulaklarını tıkayanların.

Dünya teknolojiyi ışık diye övüyor ama asıl ışığı söndürüyor. Çünkü yıldızlar hala orada, gökyüzünde parlıyor. Ama Gazze’deki çocukların gözlerinden yıldız gibi ışık süzülmez oldu. Biz yukarı bakmayı unuttuğumuz için değil, aşağıda kıyımlar sürerken yukarı bakmaya utanmadığımız için kaybettik yıldızları.

Bir gün tarih, bu çağı yazacak.
İnsanlık yapay zekayı geliştirdi ama kendi kalbine güncelleme yapamadı.
Ve bizden sonra gelenler; Onlar gökyüzüne uydu fırlattılar, ama yere düşen çocuklara bakmadılar diye utandıracaklar bizi.

Mesele orada ölen binlerce insan değil sadece; mesele burada yaşayan milyarların ruhunu kaybetmesi.

Gazze’nin gölgeleri bize fısıldıyor.
Teknolojinin zirvesine çıksan bile, eğer vicdanın yerin dibindeyse, insanlık diye bir medeniyet yok sayılır.