Tatlı mı, Sağlık mı?

GİRİŞ:
2025-12-29
saat ikonu 09:04
|
GÜNCELLEME:
2025-12-29
saat ikonu 09:04

Tatlı, birçok kişi için yaşamın zevklerinden biri. Benim içinde öyle ve hatta şeker hastası olmama rağmen. Ancak bir gıda grubunu “tamamen sağlıklı” ya da “tamamen sağlıksız” olarak sınıflandırmak çoğu zaman yanıltıcı olabilir. Bunun yerine, tüketim miktarı, sıklığı, içerik ve bağlam gibi faktörlere bakmak gerekir.

Tatlı masum bir lezzet mi, yoksa iyi pazarlanmış bir alışkanlık mı?

Tatlı, insanlık tarihinin belki en eski hazlarından biri. Ancak bence bugün artık damakla ilişkili değil de yüksek oranda bir alışkanlıkla tüketiliyor gibi. Sanki vazgeçemeyeceğimiz bir lezzet algısıyla…

Ümraniye Belediyesi’nin ev sahipliğinde, AGAFED organizasyonuyla gerçekleşen “Chocolate Cup” etkinliğinde moderatörlüğünü üstlendiğim “Tatlı mı sağlıklı mı?” paneli, bu çelişkili ilişkinin tam merkezine dokundu.

Panel boyunca ortak bir soru etrafında konuştuk: Gerçekten sağlıklı tatlı mümkün mü, yoksa bu sadece çağın iyi pazarlanmış bir illüzyonu mu?

Panelistler

· Yemek Gazetecisi ve yazar Emine Beder

· Diyetisyen Didem Erdoğan

· Şef Şendogan Susamışleyen

· Şef İsmail Ergin

· Şef Aykut Güçlü

Verimli bir panel oldu.

Ancak dilerseniz konuyu kendi açımdan ele alayım.

Sağlıklı bir çikolata veya tatlı gerçekten mümkün mü?

“Sağlıklı” ifadesi mutlak bir iddia değil, ancak daha dengeli bir üretim mümkün. Kakao oranı yüksek, katkı maddesi düşük, porsiyon kontrolü olan çikolatalar klasik örneklerine göre daha makul bir yerde duruyor. Şeker alternatifleri konusunda ise Hurma veya bal gibi seçenekler de mümkün; ancak tat ve yapı açısından hâlâ rafine şekerin yerini bütünüyle doldurabilmiş değiller.

Tatlı tüketmemek bir trend mi, yoksa bilinçli bir dönüşüm mü?

Tatlıdan tamamen vazgeçmek bir moda akımı değil. Bana göre bilinçli bir yaşam tercihi. Dolayısıyla günümüzde tatlı tartışması, gelip geçici bir trendden çok, tüketim alışkanlıklarımızı yeniden düşünmeye davet eden önemli bir kırılma noktası. Sağlıklı yaşam meselesi, geçici bir heves olmanın ötesinde, tüketim alışkanlıklarımızı sorgulatan bir eşiğe işaret ediyor. Bu konuyu daha çok konuşacağız gibi.

Ayrıca birçok gıda ürününde “Sağlıklı” etiketi tam da bu noktada dikkatle ele alınmalı. Çoğu zaman bu etiket sorgusuz sualsiz kabul ediliyor; oysa şeker eklenmemiş bir ürünün yüksek yağ veya yoğun kalori içerebileceği de göz ardı edilmemeli.

Masumiyet zamanla, ölçüyle ve içerikle ilgili

Tatlı ne tamamen yasaklı bir düşman ne de sınırsızca masum bir haz. Onu belirleyen ne zaman, ne kadar ve ne içerikle tüketildiğidir. Rafine şeker yerine kullanılan alternatifler daha besleyici görünebilir; ancak bunlar da nihayetinde bir şeker. “Doğal” olmaları, sınırsız tüketim hakkı tanımaz.

Lezzetten değil, alışkanlıktan vazgeçmek

Lezzetten vazgeçmek sanıldığı kadar zor değil; asıl güç olan, alışkanlıkları terk etmek. Yemek sonrası hemen tatlı tüketme alışkanlığı gibi. Bir de tatlı tüketiminde yapılan en büyük hata, çoğu zaman lezzetin kendisi değil, yoğun şeker beklentisidir. Zamanla şeker tüketimi azaltıldığında bağımlılık hissi de doğal olarak düşer. Çok sık tatlı tüketmeyen birinde görülen değişikliğe inanamayacaksınız.

Yön veren bir tatlıcılık

Tatlıcılık, sağlık trendlerine uyum sağlayan ve aynı zamanda tüketici tatlı algısını şekillendiren aktörler olmalı. Tatlılar gelecekte lifli, protein destekli veya düşük glisemik indeksli içeriklerle fonksiyonel gıdaya dönüşebilir.

Toplumda tatlının sağlıklı mı değil mi bilinci gittikçe artıyor. Tatlı genellikle yüksek enerji ve şeker içerirken; lif, vitamin ve mineral açısından da sınırlı. Bu nedenle düzenli ve yüksek miktarda tüketimleri, obezite, tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalık riskleriyle ilişkilendirildiği biliniyor.

Yasak değil, ölçülü tüketim

Tatlıyı tamamen hayat dışına itmek sürdürülebilir değil. Bilimsel veriler, ara sıra ve dengeli tüketimin genel sağlık üzerinde belirgin bir olumsuz etki oluşturmadığını gösteriyor. Asıl risk, sıvı şekerler ve kontrolsüz tüketimde ortaya çıkıyor. Bu da bize şunu söylüyor: Tatlıyı sınırlamak gerekir; yok saymak değil.

Tatlandırıcılar çözüm mü?

Bazen düşük kalorili veya yapay tatlandırıcılar, şekerin yerine tercih edilebiliyor. Ancak bu alan hâlâ bilimsel tartışmalara açık. Bazı çalışmalar uzun vadeli risklere işaret ederken, bazıları ölçülü kullanımda belirgin bir zarar göstermiyor. Ortak görüş net: Aşırıya kaçmamak ve doğal tatlara alışmayı teşvik etmek.

Özetle, Tatlı mı, Sağlık mı?

Tatlı, doğası gereği sağlıklı bir besin değil; ancak bilinçli tüketildiğinde mutlak bir tehdit de sayılmaz. Asıl mesele, daha az şekerli ve daha nitelikli seçenekleri tercih etmek, porsiyonu ve sıklığı kontrol altında tutmak.