Elektrikli araç pazarında rekabeti yeni bir boyuta taşıyan Ford, geliştirdiği Lityum Manganezce Zengin (LMR) bataryalarla hem menzil kaygısına hem de yüksek maliyet sorununa çözüm vadediyor.
Elektrikli araç pazarı hızla gelişmeye devam ederken, batarya teknolojisi büyük otomobil üreticileri için adeta 'yeni bir savaş alanı' haline geldi. Şu anda piyasada bulunan çoğu araç, ya lityum demir fosfat (LFP) ya da nikel manganez kobalt (NMC veya NCM) bataryalarını kullanıyor. Bazı üreticiler ise sodyum-iyon batarya seçeneklerini araştırıyor.
Çıtayı bir adım daha yukarı taşımak isteyen Ford önümüzdeki 10 yıl içinde elektrikli araç serisine entegre etmeyi planladığı yeni bir batarya kimyasını duyurdu: Lityum Manganezce Zengin (LMR) bataryalar. Bu bataryalar, Ford'un Batarya Mükemmeliyet Merkezi'nde geliştirildi.
Ford'un elektrikli tahrik mühendisliği direktörü Charles Poon, LinkedIn'de yayınladığı bir yazıda, LMR bataryaların geleneksel yüksek nikel akülerden daha yüksek bir enerji yoğunluğu sunduğunu açıkladı. Poon'a göre bu durum, Ford'un elektrikli araçlarının daha uzun menzile sahip olmasını sağlıyor ve böylece birçok sürücünün yaşadığı "menzil kaygısını" önemli ölçüde azaltıyor.
LMR bataryalarının, güvenlik profili açısından LFP bataryalarla benzer bir seviyeye ulaşacak şekilde tasarlandığı ve mevcut orta-nikel bataryalara kıyasla "önemli ölçüde" daha ucuz olacağı ifade edildi. Poon ayrıca, LMR bataryalarını, "sonrasında ne olacak?" sorusuna Ford’un cevabı olarak tanımladı. Şirket halihazırda LFP ve NCM bataryalı elektrikli araçlar satıyor.
Ford'a göre yeni batarya teknolojisinin bir diğer avantajı da; elektrikli araçlar ile benzinli araçlar arasında maliyet eşitliği sağlaması.
LMR kimyasının geliştirilmesinde Ford'un mevcut batarya ortaklarından (CATL, LG veya SK On) biriyle iş birliği yapıp yapmadığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı. Poon yalnızca Michigan'daki Ford tesisinde çalışan 135'ten fazla "dünya çapında kimyager, üretim mühendisi ve bilim insanı"nı bu başarıdan dolayı övdü.