ABD’de siyasi dengeler değişiyor. Elon Musk’ın kamu borcuna yönelik sert eleştirileri, bazı Demokrat isimlerle aynı kaygıyı taşıyor. Ancak çözüm yolları farklılaşıyor.
Amerikan siyasetinde taşlar yerinden oynuyor. Elon Musk, ABD'nin hızla artan kamu borcunu gerekçe göstererek Cumhuriyetçilerle yollarını ayırdı ve yeni bir siyasi oluşum olan "America Party"i kurduğunu açıkladı. Tesla ve SpaceX CEO’su Musk, ülkenin tek parti düzeninde iflasa sürüklendiğini savunarak, “Size özgürlüğünüzü geri vermek için bugün America Party kuruldu” sözleriyle çıkış yaptı.
Musk, özellikle elektrikli araç ve güneş enerjisi teşviklerinin geri plana atılıp fosil yakıtların desteklenmesini de eleştirdi. Bu açıklamaların ardından, borç konusunda benzer kaygılar taşıyan sürpriz bir isim daha gündeme geldi: Demokrat Parti’nin önemli bağışçılarından Reid Hoffman.
LinkedIn’in kurucularından olan Hoffman, CNBC’ye verdiği röportajda Musk’ın borç konusundaki endişelerini “çok haklı” bulduğunu söyledi. ABD bütçesinin en büyük yüklerinden birinin faiz ödemeleri olduğuna dikkat çeken Hoffman, “Bu konuyu gündemde tutmak önemli” dedi. Ancak America Party girişiminin pek şansı olmadığını düşünüyor: “Üçüncü partiler tarihte pek kalıcı olamadı.”
Eski Beyaz Saray Ekonomi Danışmanları Konseyi Başkanı Jared Bernstein da bu hafta borç konusundaki tutumunu değiştirdiğini itiraf etti. New York Times’taki yazısında Bernstein, “Eskiden bütçe açıkları konusunda daha yumuşak bir tutumum vardı. Ama artık işler değişti” diyerek endişesini dile getirdi.
Clinton döneminin Hazine Bakanı, Obama’nın ekonomi danışmanı Larry Summers da benzer uyarılarda bulundu. Summers’a göre, bugünkü borç seviyesi ABD tarihindeki en tehlikeli noktalardan biri. “Ekonomi güçlü, ülkede savaş yok ama borçlar rekor seviyede. Böyle bir tabloya hiç şahit olmadık,” dedi.
Ancak ortak kaygılar, aynı politikaları getirmiyor. Musk, Trump döneminde federal harcamalarda büyük kesintiler planlarken; Summers, daha sürdürülebilir bir ekonomi için vergi artışlarının şart olduğunu savunuyor. Bu ayrışma, borç meselesinin siyasi yelpazedeki tüm taraflar için ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor.
Tüm bu tartışmalar sürerken, OpenAI CEO’su Sam Altman da bayram gününde dikkat çeken bir çıkış yaptı. Artık siyasi olarak “evsiz” hissettiğini söyleyen Altman, kendi ekonomik yaklaşımını “teknokapitalizm” olarak tanımladı: “İnsanların çok para kazanmasını teşvik etmeli ama bu serveti adil bir şekilde dağıtmanın yollarını da bulmalıyız.”